10. Bölüm : "Roza"

12.5K 664 80
                                    

Beni takip etmeyi unutmayın ki duyurularımı kaçırmayın. Oy ve yorumlarınızı da eksik etmeyin lütfen, iki saniyenizi bile almaz. Bu küçücük şeyin eksikliği bile benim yazma hevesimi düşürüyor.

Keyifli okumalar. 🖇

•••

Kapıyı aralayıp çatılı kaşlarımla etrafa baktım "Gözün döndüğünde aynı baban gibisin." dedi annem telaşlı sesiyle. Göz ucuyla ona bakıp tekrardan kapıya döndüm.

Aynı baban gibisin.

Kenan Albay'a, yani babama fiziksel olarak benziyordum evet. Saç rengimiz, göz rengimiz benziyordu. Abim karakterlerimizin benzediğini de söylemişti.

Silah seslerinin durulmasıyla annemi alıp dışarı çıktım. Sol kolumu tutarken arkamdan geliyordu. Silahımı doğrultarak yürürken abimi görmemle indirdim. Annem hemen herkesi baştan aşağı süzdü. Kimsenin yaralanmadığını görünce rahat bir nefes verdi.

Dönüp benim muhtemelen kızarmış olan yanağıma baktı, elini uzattığında istemsizce kafamı geri çektim. Sonra yaptığımın farkına varıp durdum, o da elini yanağıma koydu. Üzgünce bakarken çalan telefonumla elini indirdi. Hızla montumu yerden aldım ve cebinde çalmaya devam eden telefonu çıkardım.

Alpay Üsteğmen arıyor...

Aramayı açıp kulağıma götürdüm.

"Efendim?" dedim.

"Üsteğmenim karargahtayız, sizi bekliyoruz." dedi.

"Tamam hemen geliyorum." diyip telefonu kapattım.

Annem artık alışmış olacak ki bana bakıp "Gitmen lazım." dedi. Gülümseyerek kafamı salladım, yanıma yaklaşıp bana sarıldığında sarılışına karşılık verdim. "Dikkat et kendine kızım." dedi hala sarılırken. "Ederim." dedim ve geri çekilip abime baktım.

"Burası," dediğimde "Burası bizde, sen git." dedi ve gelip o da sarıldı. Sonrasında Efe de gelip sarıldı.

En son babam kaldığında sert bakışlarıyla yanıma geldi ve beni güçlü kollarının arasına aldı. "Dikkat et kızım." dedi görüntüsüne rağmen yumuşak çıkan sesiyle. Belki de işin sonunda beni bir daha göremeyecek olduğu için böyle yumuşamıştı. Kafamı sallayıp hepsine son bir kez baktım ve restorandan çıktım.

Arabama doğru ilerlerken montumu giydim.

••••••••

Beremi apoletime geçirip hızla soyunma odasından çıktım. Koşarak harekat merkezine geldiğimde kapıda duran Abdik beni görür görmez selam durdu. Ona baş selamı verirken parmak izini okutup açılan kapıdan girdim.

Albay masanın başında oturuyordu. Kendi sandalyemin yanına geldiğimde hazır olda durdum. Albay "Otur kızım." dediğinde hızla oturdum. Hemen yanımda Alper abi karşımda ise her zamanki gibi Alpay oturuyordu. Emre ve Burak Alpay'ın yanında, Çömez ise Alper abinin yanında oturuyordu.

Albay derin bir nefes verdi. Ve bana baktı "Kenan'dan haber aldım, saldırı olmuş." dedi. Timdeki herkesin kaşları çatılırken bende Albay'a baktım.

"Evet komutanım, oradan geliyorum. Siyah bir araçtı, yanıma gelenleri gördüğüm kadarıyla paralı askerlerdi." dedim.

"Araştırıyorlar, kişisel bir mesele çıkmamasından yanayım Üsteğmenim." dedi. Kafamı sallayarak onu onayladım.

"Şimdi, asıl meseleye dönecek olursak çocuklar. Bu görevde dağda olmayacaksınız." dedi. Kaşlarımı çatarak onu dinlemeye devam ettim.

"Üzerinizde kamuflajda olmayacak, sivil olacaksınız." ardından elindeki kumandanın düğmesine bastı ve masanın karşısındaki ekran açıldı. Ekranda üç teröristin resmi vardı.

ASİL | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin