Louis, hızla yatağına yürüyüp telefonu eline aldı. Kırmızı, çok eski bir ev telefonuydu ve böyle bir şeye sahip olmadığına yemin edebilirdi. Ayrıca yemin edebileceği diğer bir şey ise bu telefonunun çalışamaması olurdu herhalde. Çünkü tozdan tuşları bile gözükmüyordu. Üzerinden düşen tozlar çoktan yatağını mahvetmişti. Louis sinirle telefona vurdu ve tozlar bir anda yüzüne doğru uçtu. Tozların havada uçuşmaya başlamasıyla Louis'nin alerjisinin tutması bir oldu. Aceleyle kendini mutfağa attı ve hiç tereddüt etmeden telefonu çöp kutusunun içine bıraktı.
Tekrardan odasındaki banyoya yönelip yüzünü yıkadı ve kendine geldiğinde odasına geri döndü. Ve telefon işte orada tam da yatağının üstünde duruyordu.
Louis korkuyla bir adım geriledi ve ayağı halının toplanan kısmına çarptı. Düşmemek için duvardan destek aldı ve yeri boylamaktan kendini son anda kurtardı.
Tekrardan telefona ilerleyip eline aldı ve bu sefer tozlardan arınmış olduğunu gördü. Böylece kan kırmızısı rengi gün yüzüne çıkmıştı. Louis şaşkınlıkla telefonu masasına bıraktı ve yatağına oturup kafasını elleri arasına aldı. Bir günde ne kadar çok macera olmuştu öyle? Önce hayalet Harry sonra bir telefon.
Ve tabii telefonun sinir bozucu sesi. Sahi, bu telefon ne ara tamir edilmişti de çalıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Phone || Larry Stylinson
Short Storyau: Louis, hayalet Harry ile telefon konuşmaları yapıyor. Uyarılar: twd 3. sezonda Lori'nin ölümünden sonra Rick'in kafayı yemesinden esinlenilmiş bir şey, ölü!harry, aşırı depresif bir louis, küçük bir telefon ve fluff.