•Sen Etkisi•

2.7K 118 15
                                    

•Sen Etkisi•
-Bölüm 2-

Arabamdan inip yine her gün olduğu gibi hastaneye giriş yaptım. Bugün ayın 1'iydi. Yani 01.10.2020, 16 gündür hastanede ciddi ciddi doktorluk yapıyordum. Ve cidden kısa bir zaman geçmesine rağmen çok çabuk alışmıştım. Hastaneye giriş yapıp odama geçtim. Didem yine her zaman yaptığı gibi masama kahve bırakmıştı. Didem'e ve onun sabah kahvelerine gerçekten alışmaya başlıyorum. Kahvemden birkaç yudum alıp günün ilk hastasını içeri davet ettim.

☁️

Bugün kaçıncı olduğunu bilmediğim hastamın raporunu inceliyordum. "Büşra Hanım, test sonuçlarınıza baktığımda Demirinizin ve B12nizin eksik olduğunu görüyorum. Bu da direkt olarak hemolitik anemi hastalığına çıkıyor." Büşra Hanım karşımda şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

"Ölecek miyim?"

"Ne? Tabii ki hayır. Gerekli takviyeyi almanız için size ilaç yazacağım. Endişelenmeyin demeyeceğim çünkü B12 önemli vitaminler ve demir ise önemli mineraller arasındadır, bunların eksik olması da hayatınızı zorlaştırır. Ama öleceğiniz konusunda endişelenmeyin çünkü ölmeyeceksiniz."

"Hemolotok annemi ne demek?"

"Hemolitik anemi demek istediniz sanırım? Size şöyle özetleyebilirim, kansızlık sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Kısaca kansızınız."

"Ayıp oluyor ama kansız falan. Vampir miyim ben? Çok ayıp ediyorsunuz, Doktor Bey."

"Yanlış anladınız dediğimi. Neyse size ilaç yazacağım. Doppelherz- Demir 45 tablet yazıyorum. B12 için de Solgar- Vitamin B12 1000mcg yazdım. Ne sıklıkla içeceğinizi size eczanede bildirirler."

"Ne zamana geçer peki? 1 ay? 2 ay?"

"Net bir zaman dilimi söyleyemem. Bu size bağlı, ilaçları düzgün kullanırsanız kısa süreçte yeniden o vitaminlere sahip olursunuz. Ama bunun yanı sıra demir ve B12 içeren şeyleri tüketmeyi ihmal etmeyin. Soracağınız başka bir şey var mı?"

"Yok, teşekkürler." dedi ve odadan çıktı.

☁️

Bir hastamın sonuçlarını istemek için odamdan çıktım ve lobiye göz gezdirdim. Herhangi bir yardımcı asistan ortalarda gözükmüyordu. Başka bir asistan bulana kadar biraz koridorlarda gezindim. Ve yenidoğan yoğun bakım ünitesinin önünden geçerken gözüme bir şey çarptı. Daha doğrusu biri. Durdum ve camın ardından bebek kuvözlerine böylesine dikkatli bakan kadını izledim.

Kapüşonlu giyiyordu, kapüşonlunun dışarıda bıraktığı saçlarından anladığım kadarıyla saçları kısaydı. Ama çok kısa değil. Etraf çokta aydınlık olmadığı için saçlarının rengini göremiyordum. Burunu güzel ve kavisliydi. Giyimine pek özenmiş gözükmüyordu, giyinmek için giyinmiş gibiydi. Gözünde güneş gözlüğü vardı. Hastahanede güneş gözlüğü takmata ne? Bebek kuvözlerine böylesine bakan bir kadının gözlerini görmek isterdim. Omzuma bir elin dokunmasıyla titredim. Cama arkamı döndüm.

"Rüzgar Hocam, burada ne arıyorsunuz? Size birkaç kez seslendim ama duymadınız beni."

"Dalmışım." dedim. Aklıma takılan soruyu ona sormaya karar verdim. Didem'e arkamı döndüm, "Yenidoğan yoğun bakım ünitesine bakan kadın kim?" diye sordum.

"İnanın bende hiç bilmiyorum, daha doğrusu kimse bilmiyor. Hastanenin izni varmış bakmasına ama kimse yüzünü görmedi. Her gün gelip sabah erkenden kuvözlere bakmaya başlar, bir süre sonra gider. Garip ve ürkütücü biri."

"Anladım." dedim ve yüzümü Didem'e döndüm. "Bende seni arıyordum. Tahlil sonuçları daha sisteme girilmemiş, sonuçları getirmeni rica edecektim."

"Hemen getiriyorum." dedi ve koşa koşa laboratuara gitti. Son kez arkamı dönüp baktım ve odama geçtim.

☁️

O, aklıma fazlasıyla takılmıştı. Belki de onu bu kadar kafama takmamın sebebi gizemliliğidir. Ya da gözleri. Acaba gözleri hangi renk? Bu kadar derin bakan bu kadının gözlerinden kimsede olmadığına eminim.

"Doktor Bey?" duyduğum sesle düşüncelerimden ayrılıp hastama geri döndüm.

"Kusura bakmayın dalmışım. Ne diyordunuz?"

"1 haftadan fazladır devam eden ishal ve kabızlığım var." ciddi görünüp kafa sallamaya çalıştım ama bunu yapmam gülme isteğimi daha çok arttırdı.

"Anlıyorum..." gülme Rüzgar. Gülme. Komik bir şey yok. Klasik normal bir hasta. Normal bu. Hayır değil. Ama aklımda hayal edince daha çok komik oluyor... Aptal ve acemi bir doktorsun Rüzgar! "Peki ya kilo kaybınız falan oldu mu hiç?"

"Kısa bir süre içinde 5 kilodan fazla kilo kaybettim. Karım benimle gurur duyuyor. Bence bu bir mucize hangi insan bunu başarabilir ki?"

"Spor veya diyet yapmış mıydınız?"

"Hayır yapmadım." ve bununla birlikte 2 belirti oldu. Kolon kanseri belirtileri. Kabızlık ve ishal. Açıklaması olmayacak bir şekilde kilo verme.

"Bağırsağınızda ağrı oldu mu hiç?"

"Evet bu sıralar çok ağrıyor." bu meslekten nefret ediyorum! Kolon kanseri. Hastamın nedenini anlayamadığı şeylerin cevabı.

"Bakın sizinle açık konuşacağım Erhan Bey. Kolon kanseri belirtilerini taşıyorsunuz. Ama şu anlık için endişe yapmayın lütfen. Daha 1. Evrede bile olmayabilirsiniz. Polip adlı yapılar var ve bunlar iyi huylu ama kötü huylu olduğunda ya da ilerlediğinde kansere yol açıyor. Bu yüzden sizden kolonoskopi isteyeceğim. Sisteme yazdım, lobiden gidip kayıt açtırabilirsiniz." Kafasını yavaşça ve umutsuzca salladı. Hastaları böyle görmekten gerçekten nefret ediyorum. Baştaki enerjisi tamamiyle yok olmuştu. Enerjisiz ve düşünceli haliyle odadan çıktı.

Tükenmişlik hissiyle başımı masaya koydum. Derin derin nefesler aldım. O merak ettiğim gizemli kadın hâlâ aynı yerinde duruyor mu diye bakmak için odamdan çıkıp yenidoğan yoğun bakım ünitesine gittim. Orada yoktu. Gitmiş. Acaba yeniden ne zaman görürüm onu? Belki de onu görsem bu kadar peşinden koşup merak etmezdim. Evet evet, onu görünce büyüsü kesinlikle bozulacak.

O gizemli kadının üstümde bıraktığı etkisiyle odama geçtim ve hastaları davet ettim. 

☁️

Bir günün daha sonuna gelmiştim. Bugün gerçekten doktorluk hayatım boyunca geçirdiğim en yorucu ve sarsıtıcı gündü. Dışarı çıktım ve valenin arabamı getirmesini bekledim.

Ve beklerken bir şey oldu. Mucizevi bir şey. Onu yeniden gördüm. O kadar duygusuz ve ruhsuz duruyordu ki, hissedebiliyordum. Ama hissettiğim şey bir hiç ve boşluk hissiydi. Sıfır mimiksiz yüzüyle arabasının kapısını açtı, bir süre etrafına bakındı. Etrafa bakınırken gözleri bana değsin diye ne kadar yalvardım anlatamam, ama bakmadı. Sonra arabasına bindi ve gitti. Yine etkisi üzerimde kaldı.

-Bölüm Sonu-

Sosyal medya hesaplarım:

•Twitter: okyanusesleri

•Tiktok: .starashes

•Instagram: _starashes

Bölümü nasıl buldunuz?

Size Rüzgar'ın her şeyini tanıştırmadan önce aralarındaki duyguyu okumanızı istiyorum

Sana DairWhere stories live. Discover now