1. Bölüm[Ay ışığı]

674 56 3
                                    


Medya: Zendaya'nın (MJ) şarkısı

Yazım yanlışları varsa sorry

İyi okumalar.

700 kelime♡

        ♡♡♡

Küçük kız annesinin yanından ayrılmak istemiyordu. Daha doğrusu annesinin cesetinin yanından ayrılmak istemiyordu. Annesini bir daha göremeyeceğinin farkındaydı.
Annesinin yanına yattı. Annesinin kanlar içindeki cesetine sarıldı.

'keşke...' diye geçirdi içinden küçük kız  'Keşke tekrar o güzel mavi gözlerini açsanda bana Ay ışığım desen.' Annesi ona çoğu zaman ay ışığım diye seslenirdi...

Üzerine kan bulaşması umrunda değildi. O an için umrunda olan tek şey annesiydi. Annesinin yanına kıvrılıp gözlerini yumdu. Annesinin kokusuyla tekrar uykuya daldı. Biliyordu uyandığında hayatı eskisi gibi olmayacaktı...

  •••

3 GÜN SONRA》

Üç gün... Annesinin ölümünden sadece üç gün geçsede bu üç gün küçük kız için üç sene gibi geçmişti.

Annesinin acı çığlıklarından şüphelenen komşular bir süre bekledikten sonra annesinin çığlıklarının uyandırdığı merak duygusu ile çok geçmeden ne olup bittiğine bakmak için eve girmişlerdi.

Salonda yerde kanlar için de yatan kadını ve ona sımsıkı sarılan daha sadece 4 yaşındaki küçük kızı görünce büyük bir şok geçirmişlerdi. Bu şoktan çıktıktan hemen sonra polisi ve gerekli yerleri arayıp durumu anlatmışlardı. Kısa süre de bu durum küçük kız'ın bu zaman'a kadar hiç görmediğu babasının kulağına gittiğinde, Kızını yanına almaya karar vermişti.

Annesinin ölümünden sonra üç gün boyunca yemek yemeyen, su içmeyen küçük kız geceleri gördüğü kâbuslar nedeniyle uyumaktanda vazgeçmişti.

Babasını ise iki gündür görmüyordu.
Üç gündür odasından çıkmıyordu. Yorgun adımlarla dolabının kapağını açtı. Dolabın köşesinde Üç gün önceki olayın izleri duruyordu. Annesinin kanlı cesetine sarıldığı zaman üzerindeki kıyafetlere kan bulaşmıştı.
O hâlâ annesinin kanına bulanmış kıyafetleri saklıyordu.

Kapı'nın tıklanmasıyla başını kapıya doğru çevirdi.

"Luna, gelebilir miyim?"

Bu kadın sesini ilk defa duyuyordu. Kim olduğunu merak etmişti.

"Gel" dedi luna net ve kesin olduğu kadar da hiçbir duygu barındırmadan demişti bu kelimeyi

İçeriye orta yaşlarda bir kadın girdi.
Hafif bir tebessümle lunaya yaklaştı.

"Luna, biraz alt kata gelir misin? dedi kadın tebessümle.

Anlaması zor değildi. Bu kadının sosyal hizmetlerden geldiği anlaşılıyordu. Büyük ihtimalle lunaya annesinin Cinayetine tanık olduğu için sorular sorucaklardı. Ki luna da
Bunu anlamıştı.

•••

"Tatlım, bize o gece olanları anlatır mısın lütfen?"  dedi

Luna'nın Karşısındaki koltukta  oturan kadın. Salondaki herkes lunaya bakıyordu. Kadın'ın yanında iki tane de adam vardı. Bir tanesi elinde kağıt kalemle luna'nın anlatacaklarını not almak için hazır da bekliyordu. Luna'nın yanında ise babası oturuyordu. Pek umrunda değilmiş gibiydi. İki gündür bir kez bile yüzünü görmediği babası.

Luna ise cevap vermedi, veremedi.
Veremezdiki annesinin ölümünü onlara anlatıp kendine acı çektiremezdi. Düşüncesi bile lunayı paramparça ediyordu. Tek kelime edemiyordu. Gözünü kapattı.

"Luna kelly stark beni duyuyor musun?, Biliyoruz tatlım. Bu senin için çok zor ama bize anlatmazsan nasıl seni anlayabiliriz?." Dedi yine aynı kadın. Luna cevap vermedi.

Kadın lunadan cevap alamayınca tekrar konuştu.

"Annene bunu kimin yaptığını öğrenmemiz gerek. Anne'nin katilini bulmamızı istiyorsan bize anlat, Anlat ki sana yardım edebilelim."

Luna'nın zihninde kadının o kelimeleri yankılandı bir an da.

Anne'nin katili...

Anne'nin katili...

Anne'nin katili...

Sonra annesinin ceseti geldi gözlerinin önüne daha fazla o kadını dinlemek istemiyordu. O kadın'ın söyledikleri lunaya acı veriyordu.

Birden ayağa kalktı luna ve hiç düşünmeden merdivenleri koşarak çıktı. Arkasından babasının seslenmesini duymamazlıktan geldi.

"Kelly dur!"

Odasına girip kapıyı kilitledi. O kadın ona huzur vermiyorduki. Kapı'nın önüne gelmiş lunaya kapıyı açmasını rica ediyordu.

"Luna, kapıyı açar mısın lütfen?"

Luna daha fazla dayanamayıp sesini yükselterek konuştu.

"Beni anladığınızı sanıyorsunuz ama anlamıyorsunuz. Beni anlamak için benim yaşadıklarımı yaşamanız gerekiyor. Söylediklerin bana acıdan başka birşey vermiyor."

Kadın pes edip daha fazla konuşmadan gitti. Luna daha fazla dayanamayıp kendini uyku'nun kollarına bıraktı. En azından babasının o'nun yanına gelmesini istedi. Gelmemişti. Babası kızını merak etmemiş miydi?.

Luna bi anda kendini annesinin
öldüğü gece de buldu.
Annesinin acı çığlıkları zihninde yankılanıyordu.

ve o gölge...
Annesine defalarca bıçağı saplıyordu
Luna annesine yardım
etmek istiyordu. Olmuyordu...

Kıpırdayamıyordu. Hareket edemiyordu. Annesinin acı çığlıkları
zihninde yankılanıyordu.

Çığlıklar son buldu. Annesinin son
kelimeleri yankılandı bu sefer:

-Efsaneler asla ölmez-

Luna uyandığında ter için de kaldığını farketti. Kâbus görmüştü. Yine...
Gece hâlâ bitmemişti. Yavaş adımlarla pencereye yaklaştı. Ay'ı seyretmeye başladı. Ne güzel parlıyordu. Ay'ın ışığını görünce aklına annesi geldi.

Annesinin ona Ay ışığım diye seslendiği günler geldi aklına. Yüzünde istemsizce küçük bi tebessüm oluştu.

●●●

Merhaba!

Eee bölüm nasıldı fazla sıkıcı mı?
Umarım okurken sıkılmamışsınızdır ilerleyen bölümler daha eğlenceli olacak.

Giriş bölümüne sadece 6 oy gelmiş çok kırgınım şu an:(

O kadar uğraşmıştım oysaki:(
Sizden bu bölüm için bol bol yorum ve oy istiyorum.

Yorumlarınız benim için çok değerli:)

Sizi seviyorum byeee😙

                             Sevgiler                             

                                    ♡






STARK KIZI: Efsaneler asla ölmez!Donde viven las historias. Descúbrelo ahora