4. Hit

191 30 54
                                    

*Prologue yerinde yazan kısım, isteyen atlayabilir. *

Nefesimi tuttum, gözlerimi kapadım.
Hissediyordum. Bedenime vuran soğuğu, utançla kızaran yanaklarımın sıcaklığını, titreyen ellerimi, dik durmakta güçlük çeken ayaklarımı.
Öylece kalakalmıştım.

Sanki beynime bir kurşun saplanmış ve tüm düşünme yetisini kaybetmiş gibiydi, hareket edemiyordum.
Gözlerimi kapamak, tüm bunların kabus olduğunu düşlemek için başarısız bir girişimdi sadece.

Gözlerimi açtığımda evimde olmayı, kokusunu özlediğim annemi görmek istiyordum sadece. Bile isteye gelmiştim buralara, tüm bu yaşananlara göğüs germiştim. Zordu biliyordum ama üstesinden gelirim diyordum. Olmadı, elimden gelen her şeyi yaptığımı kimse inkar edemezdi, dünyadaki tüm kadınların elde etmek isteyeceği her şeye sahiptim. Para, şöhret, lüks eşyalar, ünlülerle dolu bir dizi galalar...

Tüm başarısız karalama kampanyalarına rağmen, Türkiye'den Amerika'ya uzanan zorlu bir süreçden, aklımda hiç yokken oyuncu olmak için girdiğim seçmelerde yavşayan adamlardan, hiç tahmin etmeyeceğiniz o çok sevilen insanların kalplerinde taşıdığı o koca kayayı; daha başarılı olmak için, daha zengin olmak için birbirlerinin üstüne basan nice insanlar gördüm ben.

Ama hayat hiç tahmin etmediğim bir yerden vurdu. Uzun uğraşlarım sonunda ilk defa başrol olduğum filmin setinde; gözlerinde kaybolduğum, tüm neşemi saçtığım o adamın hayatıma girmesi ve zehre çevirmesiyle başladı her şey.

Tüm sevinçlerin ve tüm hüzünlerin, en acı kayıpların yaşanacağını, kimse bilmeden eğlendi... Gündüzleri setler, kameralar, paparaziler, hayranlar;geceleri alkol partileri, içmekten bayılan kusan insanlar, uy*şturucudan komaya girenler..

2013 yılının yazında bir kumsal sahilinde hiç düşünmeden evet dediğim adam; James Franco.

Şimdi üzerimde galaya gelirken özenle seçip haftalarca provasını yaptığım uzun kan kırmızısı elbisem vardı. Giyerken ne güzel hissetmiştim, bronzlaşmış tenimde ne güzel durmuştu kırmızı. Oysa şimdi altında duran beden bi kefenden farksız, bembeyaz kesilmişti.

Gözyaşlarımı tuttum, uğultular uzun süredir durmuşken tekrar başladı. Her şeye rağmen kariyerimi tek başıma diktiğim, zirveye ulaşmaya çalıştığım her gün için bir kez daha lanet ettim.

Gözlerimi açtım, James'in karşımda gözlerini önce o kadına sonra bana bakıp konuştuğunu gördüm. Kendime gelene ve sesleri tekrar işitene kadar bağırıp, kendini açıklamaya çalıştığını hem etraftaki insanların bize bakmasından anlıyordum hem de, yanımızda kadının James'in sözlerini inkar etmesinden.

Gözlerimi kapadım.

Tuttuğum nefesimi bıraktım...

"Kutlarım sizi." dedim, sesim bir fısıltıdan farksız çıkmıştı.

Hayalkırıklığı tüm vücudumu sararken, kadının karnında kaldı gözüm. Onu taşıyan annesi gibi kızıl saçlı mı olurdu acaba?

Benim olsaydı bana benzer miydi?

Elim istemsizce karnıma gidicekken durdurdum. Bu sorunun cevabını asla öğrenemeyecektim, bunu biliyordum.

Flaşların patlamasıyla, güvenlik daha fazla karışmadan edemedi ve kadını bir çırpıda kolundan tutup çekmeye çalıştı. James ise öylece izliyordu beni.

"Nazik olun!" diyerek bağırdım kadını kolundan tutan adamı. Dönüp bana baktı kadın, gözlerinde ki mahçupluğu okuyordum.

'Kadın hamileymiş.'

Johnny Depp & Marilyn C. Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz