O sırada kapının açılmasıyla başımı kaldırdım. Vampir askerlerden biri bulunduğumuz yerin kilidini açtı.

Elimden tutarak beni kaldırdı. Bırakması için çırpındım. Ama kolumu çok sert tutuyordu.

"Bırak beni!"

"Benimle geliyorsun ."

"Bırak onu."

Aaron bana doğru adım attığında bir kaç asker gelip Aaron'u tuttu. Tabii tek asker onu tutamazdı.

Asker beni sürüklemeye başladığında ayağımla sertçe özel bölgesine vurdum.

İki büklüm bir şekilde kıvranmaya başladı. Ona bakıp sırıttım.

"Ah!"

Saçımdan tutup beni yere savurdu. Elimdeki kelepçeler yüzünde pek bir şey yapamıyordum. Sertçe kolumdan tutup beni kaldırdı.

Özel bölgesine vurduğum adam bana tokat attı, yüzüm yana düşerken içimde biriken öfkeyle onları öldürmek istiyordum.

Adam bir anda bayılmasıyla kaşlarımı çattım. Ruby görüş açıma girdi elinde tuttuğu kılıcı diğer muhafızlara savurdu.

Sırayla perlerini indirince baş muhafızın cebinden anahtarı çıkarıp benim ve Aaron'un kelepçelerimizi açtı .

"Luna hemen iyileşirler acele etmeliyiz."

Bileklerimi ovuşturduğum sırada Aaron tüm vampirleri yaktı ve yanıma geldi elleriyle yüzümü avuçladı yanağıma tokat atılan yere küçük bir buse kondurdu.

Yanaklarıma tüm kanın çekildiğini hissettim. Gözlerimin içine baktı tam bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki Harry'nin sesini duymamla geri çekildim.

"Hop hop kardeşim şu an durumumuz müsait değil başka yerde öpüşün."

"Harry! Bir gün elimde kalacaksın!"

"Aa Aaroncuğum neden öyle dedin ki şimdi. Ben sizi düşünüyorum, ortam müsait değil birazdan askerler burda olur yani sizi öpüşürken görmesini isteme-"

Sözünü yarım bırakan şey Aaron'un attığı taştı. Elinde oluşturduğu taşların ikisini attı ama her defasında sıyırmıştı.

Ruby onlara aldırmadan yanıma geldi.

"Luna vaktimiz Yok taşı alın ve mağaraya gidin. Orda bir geçit var başka bir diyara açılıyı belki de dünyaya bilmiyorum. Ama burdan gitmelisiniz. Sizi oyalamaya çalışmışlar. Karanlığın Prensesi Tanya buraya geliyor. Gitmeniz gerek."

"Sen."

"Ben prensesim bir şey olmaz bana."

Ruby taşı avucuma bıraktı. Diğerlerine baktım onaylayan bakışları gördüğümde portal açacakken Aaron benden önce davrandı.

Askerlerin sesini duymamızla sırayla portakaldan geçmeye başladık. En son Aaron da geçtikten sonra geçidi aramaya başladık.

"Buldum." Rose'un sesiyle ona doğru adımladım. Duvarın yakınında bir geçit vardı.

"Ee bilinmezliğe hazır mıyız"dedim.

Karanlığın ve Aydınlığın Varisi  {Varis Serisi }Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora