Bölüm 13

5.7K 594 43
                                    

Tony deri çantasını demir ve plastik karışımı tozlu masanın üstüne bıraktı. Kırmızı kravatını gevşetip Wesley'in gelmesini bekliyordu. Görüşme odasına önem verilmediği belliydi, duvarların boyası eskiydi ve dökülüyordu. Gerekli temizliğe sahip olmayan odanın bazı ışıkları patlaktı ve değiştirilmemişti bile. Ortam hafif karanlıktı ve insanının uykusunu getiriyordu. Oturduğu sandalye ve masa yere sabitlenmişti.

Plastik sandalyede bıkkın ve sıkılmış şekilde otururken birkaç dakika sonra açılan demir kapı onu ciddi bir hale sokmuştu. Kapı açılınca içeri kel ve şişman gardiyan girdi. Ardından Wesley'i içeri soktu.

Wesley'in kollarını tutup demir anahtarla kelepçelerini çözdü.''On beş dakikanız var.'' diyerek odadan çıktı.

Wesley yavaş adımlarla Tony'in karşısına geçerek sandalyede oturdu. Wesley hala ilk günkü gibiydi. Genelde mahkûmlar ortama alışma süreci öncesi bitkin düşerlerdi ama Wesley'de zayıflık hissi yok, sanki uzun yıllardır hapishanede gibiydi.

Tony, Wesley'i izlerken kravatını biraz daha gevşetti ve konuşmaya başladı. ''Nasılsın Wesley?''

''Sence nasıl olabilirim? Üstüne kumpas kurulan suçsuz biri burada nasıl olabilir? ''

Tony, bir anda sinirlenen Wesley'i sakinleştirecek cümleler arıyordu ama onun için hiçbir şey mutluluk verici değildi.''Biraz daha dayan. Sadece ikinci mahkemeye kadar seni buradan çıkartmanın bir yolunu bulacağım.''

''Bak Tony, yeterince param var. Ve senin durumlarını biliyorum işinde yeterince başarılı değilsin. Seni birkaç aydır tanıyorum. Seni sırf benim gibi kıvrak zekâlısın diye avukatım olarak tuttum. Eğer beni bu işten kurtarırsan seni zengin ederim. Zaten davanın önemi şehirdeki o salak insanları gözlemleyerek anlayabilirsin. Eğer ben kurtulursam sen de kurtulursun.''

Tony, Wesley'in kötü kokan nefesini duyacak kadar ona yaklaşmış ve içten içe öfke besleyen o gözleri dikkatli bir şekilde izliyordu. ''Polisler şu ana kadar sana karşı doğru düzgün bir delil bulamadılar. Eğer mahkemeye kadar hiçbir şey bulamazlarsa suçunu ispat edecek hiçbir şey olamaz.''

''Bu hapishaneden çıktığım zaman bana karşı olanların hepsi bana hiç bulaşmamış olmayı isteyecekler. Sende buna şahit olacaksın Tony.''

####################

George dün geceki nefis balık yemeğinden sonra Gardiner onu otele bırakmıştı. George gece boyunca her zamanki gibi televizyon karşısındaki yatağına yatıp filmler, diziler ve maçlar seyretmiş en son zebraların hayatını anlatan belgeseli izlerken de uyuya kalmıştı.

Sabah uyandığında ise biraz boynu tutulmuştu. Yatağından kalkıp dün gece uyuduğu kıyafetlere göz attı. Pek fazla buruşmamıştı ve dışarı çıkılabilirdi. George kahvaltı etmeyecekti. Tekrar ilk seferki gibi Violetta'nın çalıştığı o havasız hastaneye gidecekti. Kadın ikinci kez o pislik hakkında konuşur mu merak ediyordu George. Çünkü kadın konuştukça o anıları hatırlayıp canı yandığını telefonuna sesi kaydederken anlamıştı. Telefondaki ses kaydı hâkimi etkilemek için yetersizdi. Hâkim ses kaydını programla yapılmış sahte diye düşünebilirdi. Telefondaki ses kaydını destekleyecek bir tanık lazımdı.

George hazırlanmıştı. Zaten insan kalabalığındaki o havasız ortam için süslenmeye de gerek yoktu. Askılıktaki duran ceketini alarak odasından çıktı.

Otelin avlusuna indiğinde telefonunu pantolonun cebinden çıkartıp saatine baktı. 10.21'idi. Telefonunu tekrar cebine koyup otelin avlusundan dışarı çıkarak otoparka geldi. Arabasını ulaşıp çalıştırdı ve Primchy hastanesine doğru yola çıktı. Ara sokaklardan geçerken kadının tekrar canını acıtacağı için pişmanlık duyuyordu ama belki Wesley'in şuan hapishanede olduğunu bilmek onu biraz mutlu eder diye düşünüyordu.

Gizemli Mektup (RAFLARDA.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin