13.🌼

1.9K 101 98
                                    

İyi okumalar ❣️

Bu bölüm Asrın soykanın ağzından olacak.!!!

Güneş doğmak üzereyken ben kaçıncı olduğunu bilmediğim bitmiş sigaramın izmaritini küllükte ezdim. Saat sabahın 5 i olmalıydı . Her ne kadar gün agırmaya başlamış olsada benim odam karanlıktan ibaretti . İçeri sızmaya çalışan ışığın aksine odam duman içinde kalmıştı . Elimdeki viski bardagında kalan son yudumu da içip bardağı sertçe masanın üzerine bırakmıştım .

İnsan her gece benliğini sorgular mıydı?

Benim her gecem öyle geçiyordu işte

Bir bebek düşünün doğduktan birkaç saat sonra çöp konteynırın yanına atılmış bir bebek .

Düşündünüz mü?

İşte o Bebek benim .

Ben doğduktan bir kaç saat sonra beni doğuran kadın çöpün yanına bırakıp kaçmış. Ne baba adı verilen adamı nede beni doğurup atan kadını tanımıyorum .

Beni donmak üzereyken o yoldan geçen bir simitçi bulup evine almış. Eşine durumu anlatmış ve eşi ise sorgusuz sualsiz sevgiyle kucaklamış beni . Şimdi anlıyorum da analık doğurmak değilmiş sadece .

Onlar 2 çocukla zor geçinirken beni de almışlar yuvalarına . Yeri gelince süt alacak paraları olamamış şekerli suya bayat ekmek katıp yedirmisler bana, bunca zorluğa rağmen  yine de bırakmak istememişler beni .

Böyle güzel insanların çocukları kötü olurmuydu hiç. Okumayı yazmayı onlar öğrettiler bana . Beni hep kardeşleri gibi görüp her zaman koruyup kolladilar .

Düştüğümde kanayan dizimi görünce benden önce Elif Ablam ağlar üfleyip öperdi yaramı. Biri beni itekleyip zarar vermeye kalksa Hasan abim yetişir kaya gibi dururdu karşılarında

Selma annem.

Kuru ellerinde toprak kokusunu saklayan kadın. Her gece ben korkmuyum diye önce beni uyutur ben uyuduktan sonra giderdi odasına. Hastalandığım da perişan olur ilaç alabilmek için evin önünde ektiği taze soğan ve maydanozları satmaya çalışır eline geçtiği birkaç kuruş parayla bana ilaç alırdı . Parası yetmezdi ama kalanı borç defterine eklerlerdi.

Ve kambur sırtında dünyayı taşıyan adam. Ahmet babam .

Ailesini geçindire bilmek , çocuklarını okuta bilmek için simit satan koca yürekli adam . O yoksulluk içinde bana sırtını dönüp gitmemiş , aksine bana evinin kapılarını açmıştı.

Hiç bir insan çöpe atıldığı için şükreder miydi?

Ben hep şükrettim.

İyi ki beni doğuran kadın çöp köşesine atmış bırakıp kaçmışta böyle güzel bir aileye sahip olmuşum dedim .

Hep sorarım Ahmet babama neden beni yetimhaneye yada bir karakola bırakmadın diye . Neden omuzlarına birde benim yükümü eklemiş . Her ne kadar onlara sahip olduğum için mutlu olsam da , benim yüzümden daha çok sorumluluk aldıkları , sıkıntıya girdikleri için utanıyorum her zaman.

Ahmet babam anlatmaya başlardı bıkmadan usanmadan .

İşte çöpe atıldığım o gün

GÖLGEWhere stories live. Discover now