3.🌼

3.8K 159 61
                                    

İyi okumalar ❣️

                      Hatırlatma

Sonra kokusu ilişti burnuma. İnsan huzuru soluya bilir miydi? Oluyormuş demek ki. Her bir hücrem huzurla dolmuştu. Peki tanımadığım bir insana bu kadar güvenmem normal miydi? Kendine gelmiş gibi kollarını daha çok sardı bedenime. Sanki bütün kötülüklerden korumak ister gibi....

" Sen bana ne yaptın böyle ufaklık"

*****************

Ne diyebilirdim ki?

Ne tepki vereceğimi, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Beynim düşünme yetisini kaybetmişti sanki. Şuan tanımadığım, yüzünü dahi hiç görmediğim bir adama sarılıyordum.
Bedenimin bütün komutunu kalbim üstlenmişti ve şuan her bir hücrem ona sarılmak istiyordu. Ona bu kadar güvendiğimin ben bile farkında değildim.

Nasılda alışmıştım ona öyle. Tarifini hiç bilmediğim bir duyguyu yaşıyorum ilk defa ve ne yapmam gerektiğini, ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Ne kadar süre birbirimize sarılı kaldık bilmiyorum ama geriye çekilen taraf ilk ben olmuştum. Artık yüzleşmenin zamanı gelmişti. Kafamı göğsünden kaldırıp yüzüne bakmak istediğimde daha çok sarıldı bana.

" Olmaz küçük. Daha zamanı değil"

Benimle dalgamı geçiyordu bu adam. 2 yıldır adım attığım, nefes aldığım her yerde, etrafımda o vardı . Bir gölge gibi nereye gitsem hep benimleydi. Şimdi karşıma çıkmışken nasıl bunu diyebilirdi ki. Bir 2 yıl daha sabretmemi bekliyorsa çok yanılıyordu. Bir kaç dakika önce huzurla dolu olan bedenimin yerini şimdi öfke bürümüştü.

" Sen benimle dalga mı geçiyorsun, bırak beni"

"Kızma hemen"

Sesi o kadar güzeldi ki etkilenmemek elde değildi ama yinede yelkenleri suya indirmiyecektim.

" Yıllardır beni bir gölge gibi takip ediyorsun ve şimdi karşıma çıkmışken daha zamanının gelmediğini söylüyorsun, şaka mı bu?"

Sonra ufak bir kahkaha attı. Allahım lütfen biri üstüme toprak atsın.

" Seninle şuan ilk kavgamızı ettiğimize inanamıyorum"

" inansan iyi edersin çünkü ben gayet ciddiyim"

" Peki ufaklık kızmakta haklısın ama olmaz. Şuan karşına çıkamam. Yüzümü gösteremem. Biraz daha sabret kızıl melek, çok az kaldı.

" İstemiyorum bırak beni "

Bedenimi kollarından kurtarıp hızla arkamı döndüm ona. Madem yüzünü görmemi istemiyordu, bende bakmazdım o zaman. Yüzünü görmeyi deli gibi merak ediyordum ama o istemiyordu. Daha neyi beklediğini bilmiyorum ama sinirim çok bozulmuştu.

" Peki adını da mı söylemiyeceksin"

Kahretsin, yine merakıma yenik düşmüştüm. Sözcükler benden bilinçsiz dökülmüştü dudaklarımdan

" Adımı çok mu merak ediyorsun ufaklık"

Gülerek konuşmuştu, merak ettiğimi anlamıştı işte. Çok güzel, bir rezil olmadığım kalmıştı oda tam oldu.

" Hayır merak etmiyorum. Sadece seni şikayet edebilmem için adını öğrenmem gerekiyor."

Yine kahkaha attığını duydum, tabiki de bu saçma yalanıma inanmamıştı. Sinirim daha çok bozulmuştu. Artık burda durmak istemiyordum. Hızlı ve sert adımlar atmaya başladım ama daha uzaklaşamadan elimi tuttu,   durmak zorunda kaldım. Benim soğuk ellerime nazaran eli sıcacıktı. Minik bir dokunuşu bile içimi ısıtmaya yetmişti.
Elimi avcundan çekmedim, ne yapmak istediğini merak ediyordum.

GÖLGEWhere stories live. Discover now