4

3.4K 245 70
                                    

Oy verip yorum yapmayı unutmayın babys<3


Taehyung anın etkisini anca atlatmıştı. Az önce neler olduğunu hala anlayamıyordu. "Tanrım o bana arkadan dayadı mı bana mı öyle geldi" dedi kendi kendine. Karamel de neyin nesi böyle diyordu içinden. Eve gitmek için can atmaya başlamıştı. Arkadaşları yaklaşık yarım saat sonra toplandılar ve eve gitmeye başladılar.

Herkes evlere dağıldığında tae anca kapıdan girebiliyordu. Yoongi ve jimin o kadar içmişlerdi ki neredeyse sızacak kıvama gelmişlerdi. Odalarına gittikleri gibi kapıyı kapatmıştı ve sonra da sesler kesilmişti. Tae şimdi sakin kafayla düşünmek istiyordu. Kendi odasına çıkıp üzerini çıkartmaya başladığında aynada sadece boxerla kalmış çıplak bedenine bakmıştı.

"Tanrı şahidimdir ki kimsenin eli daha çok yakışamazdı bileklerime" diye mırıldandı.


Yatağa uzandı ve tavanı izlemeye koyuldu. Hayatında ilk defa bu denli bir insandan etkileniyordu. Kendisi bile şaşkındı bu duruma karşı.

Jungkook... İsmi de kendisi kadar mükemmel olan insan... Aşık olmuş olabilir miydi? Bilmiyordu. Ama heyecan ya da stresten böyle davranmadığının farkındaydı. Jungkook'un söylediği söz aklında yankılanıyordu.


"Ama sen istersen kucağıma çıkabilirsin"

Gözlerini kapattı ve jungkook'un uyluklarında ileri geri hareket ettiğini hayal etmeye başladı. Eli istemsizce alt bölgelere inmeye başlamıştı bile. Boxerdan kurtuldu ve elini penisine sardı. Hem hayal edip hem de kendini çekiyordu şimdi de. Bu adam bana neler yaptı böyle diye yakınıyordu.


Sona yaklaştığını hissettiğinde inlemeye başlamıştı bile. Sadece kendini çekmek tatmin etmiyordu onu. Eline ve karnına geldiğinde soluklanmak için biraz bekledi. Yatakta doğruldu ve "ben ne yapıyorum cidden kafayı falan yedim herhalde" dedi.

Ilık bir duşun ardından üzerini tekrar giyip yatağına yattı ve gözlerini kapattı.


O sırada jungkook evine gelmiş yatakta boş boş oturuyordu.

"Siktiğimin karameli her yerde karşıma çıkıyor amk nasıl şans bu, hoş şanssızlıkta diyemem yani ama." diye konuşuyordu kendi kendine. Yaptığı rutin aktivitelerden birisi de kendi kendine konuşmaktı.

"Sikiyim bilekleri nasıl bu kadar ince ve güzel. Tam elime oturdu. O yüz ifadesi ve kızarık yanakları..." devam etti konuşmaya

"Sikiyim beni etkilemeyi nasıl başarıyor bu çocuk anlamıyorum amk."

Kafasını yastığa bıraktığında tae'nin yüz ifadesi aklından silinmiyor, aksine daha farklı yerlere gidiyordu. Utangaç bir çocuk kendisini etkilemişti. Bunca zamandır o kadar insan görmüştü ama etkilendiği az insan olurdu, hatta neredeyse hiç.

Tae'yi masaya yatırdığı saniyeleri tekrar kafasından geçiriyordu. Bu onun için iyi değildi ama yine de geçiriyordu. "Cidden mi" dedi alt tarafına bakarak. Şimdiden erekte olması pek normal değildi. Hoş bu çocukla karşılaştığından beri kendisinde normal olmayan şeyler farkediyordu.

SALVATORE/GguktaeWhere stories live. Discover now