"Biliyorum zor senin için ama bilmelisin ki intihar etmek için sebep varsa, yaşamak için yüzlerce güzel sebep vardır. Ama o kadar umutsuzluğa kapılmışsın ki bunları göremiyorsun."

Adin genç kadının kanayan kollarını tutunca kadın kendi kendine konuşmaya başladı.

"Yapamıyorum dayanamıyorum artık her şey üst üste geliyor ne yaparsam yapayım yetemiyorum ne kendime ne insanlara. Artık ölmek istiyorum."

Tekrar hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, Adin karşısında duran kadına sarıldı belki hisseder diye. Dakikalarca ağladı kadın Adinin göğsünde ama farkında bile değildi bileklerinden akan kan kollarına akıyor oradan da parkeye damlıyordu. Ağlamaktan sarsılan bir beden, parkeye damlayan kanlar, gözü yaşlı bir kadın. Bu tablo hala Adine korkunç geliyordu. Ama alışmıştı bir yandan, düşündü birkaç saniye ne yapabileceğini. Bu genç kadına görünmeye karar vermişti ama bunun için biraz sakinleşmesini bekledi. Dakikalar sonra kadına göründü, genç kadın gördüğü görüntüyle donakaldı. Adinin kollarından kendini odanın boş köşesine attı. Buda neydi? Ölmüştü de haberi mi yoktu? Korkudan duvarın kenarına sindi kadın gözleri şaşkınlıkla büyümüş birkaç saniyeliğine nefes almayı bile unutmuştu. Baştan aşağı süzdü alışık olduğu odayı süzdü kendi odasındaydı kanayan bileklerine baktı hissizleşmişti bileklerindeki kesiğin acısını hissedemiyordu hala sonra gözleri Adinin yüzünde takılı kaldı. Adin güven verircesine gülümsedi, önce güven vermesi gerekiyordu ölmeyi düşleyen bu kadına. Genç kadın sonunda cümleleri toparladı kafasında sonra titrek bir sesle konuşmaya başladı.

"Sen nesin böyle?"

Cümleleri kafasında toparlamıştı ama bu sesine yansımamıştı korkusu sesinden belli oluyordu.

"Benden korkma sana zarar vermem. Ben Adin, seni kurtarmak için geldim ben bir meleğim."

"Ne zamandır buradasın?"

"Sen bileklerini kesmeye çalıştığın zamandan beri."

Genç kadın bu kez aklındaki diğer soruyu sordu.

"Beni neden kurtaracaksın ki? "

"Çünkü yaşaman gereken güzel günler var, hayattan bu kadar çabuk vazgeçmemen için buradayım."

Genç kadının tekrar gözleri doldu. Yanağında takılı kalan bir damla yaşa yenileri eklendi. Yanağından süzülen yeni yaşlar bileklerindeki kesiğe doğru dökülüyordu.

"Ben zaten çok çabaladım, her köşesi cehennem gibi olan hayatta yaşayabilmek için ama olmadı başaramadım. Ne ailem kaldı beni destekleyen ne yanımda olan dostlarım oldu. Bir gecede kimsesiz kaldım."

"Anlat bana hikâyeni seni ne getirdi bu noktaya?"

Kadın karşısındaki meleğin gözlerinin içine baktı konuşmayı devam ettirirse ağlamaktan konuşamayacak hale geleceğini biliyordu birkaç saniye bekledi derin nefesler alırken. Gözleri kan çanağına dönmüştü dili kurtarılmak istemediğini söylerken gözleri yardım diliyordu. Adin ağlamamak için direnen kadının sessiz yardım çığlığını duyuyordu. Bilekleri hala kanıyordu elleri yüksek ihtimalle soğumuştu. Adin boynumdaki kolyeyi çıkarttı yavaş adımlarla kadına yaklaştı dizlerinin üzerine çöktü kadının bileklerine doğru tuttu boynundaki kolyeyi bu kanamayı azaltacaktı. Genç kadın ise ne olduğunu anlamaya çalışarak bakıyordu korkuyordu ve Adin bu korkuyu seziyordu. Adin daha fazla vakit kaybetmek istemiyordu.

"Ambulansı ara hadi inan bana düzelecek her şey."

"Bırak beni, ben ölmeyi hak ediyorum."

"Adın ne senin?"

Üç Perdede ÖlümWhere stories live. Discover now