14.bölüm

8.9K 543 47
                                    

En son Çınar adamın omzunda uyuduğumu hatırlıyorum. Gece fazla üşüdüğüm için uyandım.Odama nasıl geldiğimi hatırlamasam da çok önemsemedim.Çünkü şuan daha önemli problemlerim vardı.Mesela bugün havuza girdikten sonra hasta olacağıma adımın Deniz olduğu kadar emin olamam gibi.

Üstümdeki örtüyü gücümün yettiği kadar kenara çektim.Sanki birisi sadece benim  üzerime soğuk hava üflüyormuş gibi hissediyordum.Yataktan kalkmaya çalıştığımda kemiklerim sızlarken, aldığım nefes bile boğazımı yakıyordu.

Bütün gücümü toplayıp yataktan kalktıktan sonra dolabımdan giyebileceğim en kalın kıyafetlerimi giydim.Saate baktığımda gece üçe geliyordu.Hasta olduğumda annem benimle hep çok güzel ilgilenip beni iyileştiriyordu. Şimdiki annem bana bakar mıydı acaba.

Niye bakmasın ki hem,bana arada  sarılıyor.

Ama ya uykusundan uyandırdığım için kızarsa.

Yok daha neler canım kızmaz o pamuk gibi kadın.Saat çok geç olsa da bir şey demez bana.

Kendi kendimi annemin yanına gitmeye ikna ettiğimde odadan sessizce çıktım.
Toprağın odasının önünden geçip merdivenlerin başına geldiğimde aklım başıma yeni geliyordu.

Yataktan çıkarken bile zorlanırken ben nasıl  iki kat merdiven çıkacaktım ki. Merdivenin
trabzanını tutup yavaşça yukarı çıkmaya başladığımda elinde su bardağıyla odasından Barlas çıktı.Beni merdivenleri çıkarken görünce kaşlarını çatıp üzerime doğru yürüdü.

"Ben sana bu katların hiçbirine çıkmayacaksın demedim mi?"

"Annemlerin odası-..."

"Soruma cevap ver!.Sana çıkma dedim demi?"

"Bir dinle be mal gibi aynı şeyi söyleyip duruyorsun."

"Seni ne dinleyeceğim be.Gram umrumuzda değilsin ki seni dinleyelim.Git odana ne yaparsan yap."

Daha fazla gereksiz mahlukatla vakit geçirmemek için yavaş bir şekilde odama geri döndüm.Hastalığın da verdiği durumla daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım.Buraya beni getirmeye kendileri uğraşmışken ben bunların bu hallerini çekmek zorunda mıydım ki?

Bu evdeki insanlardan hayır gelmeyeceğini anladığımda telefonumu alıp Giray abimi aradım.

"Denizim. Noldu bu saatte iyi misin bir şeyin mi var?"

Aynı kanda olan insanların evdeki katlara bile çıkmama izin vermezken belki de şans eseri doğduğumdan beri yanımda olan insanın beni bu şekilde merak etmesi susan ağlamamı tekrar ortaya koydu. Telefon elimde tekrar ağlamaya başlarken aynı zamanda konuşmaya çalışıyordum.

"Abi ben hasta oldum.Burda bana bakmadılar da."

"Bebeğim ağlama bekle geliyorum.Annene söyledin mi o da mı bakmadı."

"Onun yanına gidiyordum ama benden bir büyük çocuğu onların odası olan katlara çıkmama için vermedi.Hayır annemler en üstte yatıyor.Ben ben ikinci katı atlayıp uçarak nasıl çıkıyım ki odalarına demi abi?"

"Ben uçmayı da bilmiyorum."
Sanki insanlar arasında bir tek ben uçamıyormuşum gibi ağlaya devam ettim.

Hastayken birazcık sulu göz oluyorum da.
Ama çok az minnacık.

Telefondan araba çalışma sesi geldiğinde ağlama sesimi birazcık kıstım.

"Tamam Deniz üzülme bende daha uçamıyorum.Sen şimdi hazırlan kimliğini felan al. Soğuk suyla da elini yüzünü yıka ateşin varsa düşsün.Ben hemen gelicem yanına tamam mı arayınca seni kapının önüne çıkarsın."

Deniz'e Bir Haller OluyorWhere stories live. Discover now