3.1

116 3 0
                                    

Yurda yerleşeli iki hafta olmuştu, koca iki hafta. Telefonumu yatağımdan alıp son defa aynada kendime baktım. Siyah kot, zümrüt yeşili bol örme kazağımı giymiştim. Siyah montumu da üstüme geçirip saçlarımı montumun altından çıkardım. Ayna da fotoğraf çekilip Toprağa attım.

Ada: Ben derse kaçarrrrrrrrr.

Aslan parçası: Dikkat et bir tanem.

Ada: Tamammm, öpüldünüz efendim.

Aslan parçası: Sizde öpüldünüz Hanım efendi, bu arada her zaman ki gibi çok güzel olmuşsun. Fazla bu güzellik haberin olsun.

Ada: Toprak.

Aslan parçası: Efendim güzelim.

Ada: İyi ki sen.

Aslan parçası: Asıl iyi ki sen bir tanem, hadi dikkat et derse girmeden önce yaz sonra yurda giriş yaptığında da yaz.

Ada: Tamam.

Yazarak mesaj yerinden çıktım. Kapıyı kapatıp anahtarımı çantama attım. Asansöre binip yurt kapısından çıktım. Yüzüme ilişen soğuk hava ile iyice mont'uma sarıldım. 

5 saat sonra

Hızla odamın kapısını açıp içeriye girdim. Salak kafam demeyi de ihmal etmiyordum. Tam 5 saattir Toprak benden haber alamıyordu. Neden mi?

Çünkü benim salak kafam telefonu şarja takmayı unutmuş ve tüketmişti telefonun şarjını.

Hızla telefonumu şarja takıp başın da bekledim. Yüzde bir olsa hemen telefonu açacaktım. Onu beklerken hızla üstümü değiştirip saçımı dağınık topuz yaptım. Telefonun yüzde iki şarj olduğunu görür görmez hemen telefonumu açtım. Allah'ın telefonu ilk açıldığı zaman kasıyordu hep.

Hadi lütfen, hadi. İnternet'e bağlanması ile derin nefes aldım. Anın da üstte gelen arama ve mesaj bildirimleri ile hızla mesaj yerini es geçip aramalara girdim. Toprağı arayıp telefonun çalışına kulak verdim.

"Ada, iyi misin?, neden açmıyorsun kızım telefonunu ölüp dirildim lan ben burada!"

"Özür dilerim, telefonun şarjı bitti haber veremedim."

"Tamam, iyi misin?"

"Evet, odaya geldim gelir gelmezde telefonu şarja koyup seni aradım."

"Bir daha o telefonun şarjı yüzde doksan dokuz bile olsa o şarj ile adımı odadan dışarıya atmıyorsun. Duydun mu beni?"

"Duydum."

"Kapatmam gerek, yurda gelince yazacağım."

"Nereye?"

"Arkadaşlarla kütüphaneye geçeceğiz."

"Hmm, tamam o zaman dikkat et."

"Tamam."

Tam telefon kapanırken arkadan gelen kız sesi ile kaşlarımı çattım.

"Toprak hadi, bir bırakmadın şu telefonunu dondum bura da ya. Hani ısınacağım bir yere gidecektik?"

"Toprak."

"Efendim."

"Kim o kız?"

"Hangi kız?"

"Üşüyorum Toprak bırak şu telefonu diyen kız kim?"

"Bölüm den bir kız. Kapatmam gerek gelince yazarım."

Cankurtaran Bey - Yarı Texting (ACEMİCE YAZILMIŞTIR!.)Where stories live. Discover now