Cankurtaran Bey - Yarı Texting (ACEMİCE YAZILMIŞTIR!.)

0.5

Gelen mesaj ile sıkıntıyla nefes verdim. Olaylar nasıl buraya kadar gelmişti aklım ermiyordu. 

"Ne yapacaksın?" Minenin sorusu ile yaslandığım yatak başlığından doğruldum.

"Bilmiyorum"

"Kim olduğu bile belli değil ki!"

"Aklımı zorluyorum şimdi, aklıma sahil geliyor. Ama sorun şu ki sahil de kim olabilir?"

"Hafızanı zorla!" biraz bekledi ve ellerini çarparak konuştu.

"Ahanda!" 

"Ne oldu?"

"Bizim biraz ilerde bir arkadaş grubu vardı, fark ettin mi?"

"Dörtlü olan mı?"

"Evet!, dikkatle bize bakıyordu içlerinden biri. O olabilir mi?"

"Numaramı nasıl buldu o zaman?"

"Ha, düşünelim bakalım.."

"Telefonlarımızı bırakmıştık"

"Saçmalama!, karıştıracak değiller ya!"

"Ya karıştırdılar ise, kızım sende şifre de yok!"

"Ne yapacağız o zaman?" diye sordum hızla.

"Yarın, gittiğimiz yere gideceğiz, ve bilgi almaya çalışacağız"

"Nasıl olacak?"

"Ay, ADA!. Saf mısın kızım sen!?, gerçi sormam hata öylesin!"

"Allah, Allah ya!" diyerek geri yaslandım.

"Tamam, alınma hemen!, aşk kadınım."

"Kes be!"

"Çirkef!" yanda ki yastığı hızla suratına fırlattım.

"Onu bunu bırak da, bu çocuk çok haklı konuşuyor" diye mırıldandı.

"Offffff, bir bilinmeyen imiz eksikti!"

"Deme kız öyle!, en azından hayranın var" diye güldü.

"Sapığım var desem daha doğru olur!"

"Ne sapıklığını gördük!, ayrıca yarın bakıcağız işte"

"Dikkat et, gözün başka yerlere dalmasın!"

"Ayıp ettin!, turuncu kafam benim."

"Turuncu kafa deyip durma ya!"

"Ama.. ama.." bana yavru köpek bakışı atan Mineye diktim gözlerimi. Ellerini de birleştirip bana bakıyordu.

"Kızım ben senin eskilerin miyim?, git onu eskilere yap!. Allah Allah!"

"Allah Allah" diye taklidimi yapması ile sinir kat sayım artmıştı.

"İnşallah beğendin ve bir hevesle alıp giydiğin çorapların sökük çıkar amin!" diye mırıldandım.

"Geri al!, tutuyor senin bu beddua tarzı duaların geri al!"

"Hayır, almayacağım. Saat bire geliyor hadi yatalım, sabah erken kalkacağız zaten"

"Tamam" demesi ile ikimizde yer yatağına yattık. Böyle huyumuz vardı işte birlikte kalınca yer yatağı yapıyor öyle yatıyorduk.

***

Sabah çalan kapı ile gözlerimi araladım.

"Kış uykusunda mısınız!?" Mert!

"Çalma şu kapıyı" diye mırıldandım. Duymamış olacak ki daha sert çalmaya başlamıştı.

"Bir uyutmadınız!" diyerek doğrulan Mineye çevirdim kafamı. E burası bizim ev ve bizim evin hayvanı kardeşim Mert.