Pastahanede ki son işi halledip kasaya ilerledim. Telefonumu ve kulaklığı alıp pastahaneden çıktım. Koşan adımlar ile otobüs durağının oraya ilerledim. Son otobüsün kalkmasına beş dakika vardı. Gidişim şuan daha önemliydi dönerken mecbur yürüyecektim. Belimden düşen eşofmanı yukarıya çekip ipine sıkıca bağladım. Kilo almama rağmen yine de bol geliyordu.
(Medya da var giydiği)
Yeni gelen otobüsü fark edince bütün kuvvetimi ayaklarıma verdim. Zar zor yetiştiğim otobüse nefes nefese attım kendimi. Ulan Galatasaray! böyle çabaladığımı görseler bedava bilet verirler. Verirler mi lan cidden?
Cam kenarına sinip kulaklığımı kulağıma taktım ver şarkı açtım.
Can Ozan - Toprak Yağmura
Şarkı bana o kadar huzur veriyordu ki anlatmaya çalışsam cümlelere dökemem.
Bir kadın gelir değiştirir seni
Alıştığın o sert, kararlı şeklini
Yüzbinlerce yıldır böyledir gider
Suyun kumsala vurması gibi
Bu nakarat kısmı istem dışı kalbime bir sızı veriyordu. Şarkının dördüncü defa tekrar etmeye başlayınca otobüs yavaş yavaş durdu. Ayağa kalkıp kulaklığın birini kulağımdan çıkardım. Diğerinden hafif ses geliyordu.
Yavaşça otobüs den inip plaja doğru yol aldım. Kapıya gelince güvenliğin bana dönmesi ile durumu iz etmeye başladım.
"Hanım efendi, plaj kapanmıştır."
"Ben bir arkadaşa bakacaktım ama.
"Adı?"
"Toprak, kendisi cankurtaran."
"Mila?" demesi ile başımı salladım. "Toprak ileri de eşyalarını topluyordu, görürsün zaten cankurtaranların nöbet tuttuğu yerde."
"Tamam, teşekküre derim." diyerek içeriye adımladım. Kumların ayağımın içine girmemi için bayağı sarf ettik den sonra görüş açıma giren Toprak ile adımlarım yavaşladı.
Toprak yağmura ben sana aşık olduk yeniden
İmkansız gibi görünen bu mesele
Girdi aklıma her gece tanıdık bi melodi
Sen miydin sebebi? söylesene
Tişörtünü üstüne geçiriyordu. Geçirdik ten sonra çantasına bir kaç eşyasını koydu. Yavaş yavaş ona yaklaşıyordum.
Bir kadın gelir değiştirir seni
Alıştığın o sert, kararlı şeklini
Yüzbinlerce yıldır böyledir gider
Çantadan çıkardığını anladığım biletleri eline aldı. Kafanı kaldırıp göz hizasına ben geçince öylece yüzüme baktı. Aramızda bir kaç adı mesafe vardı.
Suyun kumsala vurması gibi
Tam bu yerde dalgaların sesi kulaklı takılı olmayan kulağıma geldi. İkimizde aynı anda yürümeye başladık. Aramızda bir iki adım bırakarak karşı karşıya durduk.
"Biraz geciktim." diye mırıldandım.
"Sorun yok, ama bir ara gelmeyeceksin sandım." dediği şey ile gülümsedim. Eş değer olarak o da gülümsedi. İlk defa gülerken görmüştüm. Gerçi yüzünü ilk defa yakından bu kadar bakmıştım.
YOU ARE READING
Cankurtaran Bey - Yarı Texting (ACEMİCE YAZILMIŞTIR!.)
RomanceBilinmeyen Numara: Nasılsın, deniz kızı? Bilinmeyen Numara: Gerçi yüzemeyen Deniz kızı. -26.08.2021-