26 - Akla Düşen Maviler

Start from the beginning
                                    

"Türkiye'den ayrılacağım gece attığım mesaj... En başı burası olarak kabul edip başlayacağım sözlerime.

O gece senin yanından ayrılmak en ağır işkenceydi bana o zamanlar. Beni şefkatle sarmış kolların arasından ayrılıp hiç bilmediğin yerlere gidecek olmak korkudan büsbütün titrememe sebep oluyordu.

Gittiğim gibi orada tedavi görmeye başladım derhal. Ailemin yanımda olması bir nebze olsun içimi ferahlatırken yokluğunun bende bıraktığı boşluğu doldurmaya yetmiyordu bu ferahlık. Canım acıyordu, hem de sanki daha önce acı neydi hiç tatmamışım gibi acıyordu.

Bir süre sana yazmamak için kendimle cebelleştim. Ezberimden bir gün olsun silinmeyen o numarayı kaydedip sana yazmak istedim. En azından sesini duymak istedim, yaşadığımı bilmeni istedim. Ama yapamadım. Yokluğuma alışma sürecinde nasıl yıprandığını İdil'den dinledikçe kendimden nefret ediyordum.

Ömrümün sonuna belki birkaç haftam dahi yokken bensizliğe alışması gereken senin, gün geçtikçe çöktüğünü dinledikçe krizler geçiriyor, ataklar atlatıyordum. Babam kaç defa seni arayacak, sana yazacak oldu sayamadım. Tüm denemelerinde engel olup yapmaması için gecelerce yalvardım.

Aylar sonra artık iyileşmeye başlarken bir şeylerin farkına vardım. Başlarda yokluğun bana, derimi soyup kalbime ulaşarak seni bulacağımı bile düşündürtürken zamanla aklıma eskisi kadar sık düşmeyişin kafamda bir şeyleri oturtmaya başladı.

Biz ne zaman birbirimize aşık olduğumuzu iddia etmiştik ilk hatırlıyor musun? Lise zamanları... Sadece cinsellik için yaşadığımızı sandığımız, uçkurumuzdan başka derdimizin olmadığı dönemlerde. Biz sadece birbirimizin cinsel açlığını doyuruyor, bundan duyduğumuz hazzı da aşk sanıyorduk Giray.

Tabii bir de biz, çok küçük yaşlarımızdan beri birlikte olduğumuz için hiçbir zaman birbirimizin olmadığı hayatlar hayal edemiyorduk. Farklı insanlarla evlensek bile ayrılmayacağımıza yeminler etmiştik hatta.

Aslında bütün olay da bunlardan ibaret. Biz birbirimize alışmıştık, cinsel dürtülerimize aşk dedik, birbirimizden ilk defa gerçekten kopacağımızı hissetiğimizde de bir süre kendimize gelemedik.

Bağımlılıktı bizim ilişkimiz. Biz sadece birbirimizi seviyorduk ama bu romantik bir sevgi değildi. Cinsel açlık gideren karşılıklı dostluk gibiydi. Bunu da gerçekten aşık olduğumda anladım.

Hayatımdaki tek gerçeğin o olduğunu her bir bakışında, gülüşünde, kokusunu duyuşumda tekrar tekrar anladım. Bir çift göz dünyadaki nüfusu teke düşürdü. Sadece o vardı.

Neyse, anlayacağın Giray senin bu aşk sandığın takıntının yıllar geçmesine rağmen hala kendinden bir parça bile kaybetmemiş olması beni fazlasıyla rahatsız etti.

Sana olan saygım her zaman sonsuzdu bir zamanlar. Sen ne olursa olsun hayatımdaki ilk erkek oldun, en yakın dostum oldun, yeri geldi abim oldun, yeri geldi babalık yaptın. Seni gerçekten sevdim ama sana hiç aşık olmadım."

Sözünü bitirip çantasını eline aldığında konuşmasının başından beri ilk defa gözlerini kaldırıp gözlerime değirmişti. Aldığım her bir solukta yanan ciğerlerimi ve sıkışan kalbimi gördüğünü, beni nasıl da iyi anladığını bu üç saniyelik bakışmayla netleştirebilmiştim. Ayaklandığında arkasını dönüp gitmeden son sözlerini söylemiş, akabinde gözden kaybolmuştu.

"Giray, lütfen artık sen de fark et bana karşı hissettiğin duygunun aşktan çok uzak olduğunu. Bana olan takıntını yen. Ben yendim, sen de yapabilirsin. Lütfen, takıntını yenmeden de karşıma çıkma. Bir dahaki görüşmemizde karşımda bu Giray olursa sana olan saygımdan geriye pek bir şey kalacağını sanmıyorum artık."

KARIMIN SEVİŞTİĞİ ADAM - GAY (YARI TEXTİNG)Where stories live. Discover now