3.bölüm

64 3 0
                                    

"Yemek söyle bana" dedim. Resmen çemkirir bir ifadeyle. Söyleniyordum.
"hem nasıl zenginsin ya sen? Filmlerde zenginlerin buzdolabı ağzına kadar dolu olur. Ve bir sürü çalışanı olur? Sen bu paranın hakkını veremiyorsun söyleyeyim" dedim.
Gözlerini kısmış bana bakıyordu. Yalnız yiğidi öldür hakkını yeme. Ama benim bir an önce bir şeyler yemem lazım açım da.
"ne bakıyorsun öyle. Beni aç bırakarak mı cezalandıracaksın Cahit'i?" dedim.
"kendi mental sağlığım için başka yöntemler bulmalıyız" dedi. Sesindeki alay çok bariz belliydi.

Cebinden çıkardığı telofon la birini aradı.
"semih bize en yakın işletmeden yiyecek bir şeyler getir" diye sipariş verdi.
Yarım saat. Kadar bir süre mutfak masasının taburelerinde oturarak bakışıyorduk. Kapının çalınmasıyla sevinçle ayağa kalktım. Koşturarak kapıya yöneldim. Hemen açtım kapıyı. Pisk- ay Demirin adamlarından biri elinde poşetlerle kapıda duruyordu.
"buyur yenge" dedi. Adam poşeti uzatarak
Ağzımdan hayretle "ha" nidası döküldü. Bu adam niye durup dururken bana yenge dedi ki. Yanlış anlamış olmalıydı.
"yok siz yanlış anladınız. Ben yenge değil. Mahkumum" dedim. Onu alaya alarak. O sırada adamın hala uzatmakta olduğu poşeti arkadan bir el uzanarak aldı.
"sağol Semih işine dönebilirsin." dedi.
"emredersin abi" deyip gitti.
O sırada bir el kolumdan tutup beni içeriye soktu.
"açsın zannediyordum" dedi Demir.  Ve mutfağa doğru yöneldi. Bu ne pişkinliktir ya.
"Semih neden bana yenge diyor" dedim. Ses tonuma hiç de dikkat etmeyerek.
hızla kafasını kaldırdığında resmen gözlerinden alev çıkıyordu. Niye bu kadar hiddetlenmişti ki ya.
"ilk olarak öğrenmen geren şu sesinin tonuna dikkat etmen gerektiği. İkinci yengesi olduğun için sana yenge diyor olabilir. Düz mantık ya fazla zorlama dedi." cümlenin sonuna doğru sesine alay karışmıştı.

"sebep" dedim. Bu sırada tabureyi çekmiş ve oturmuştum. Bu adam kesinlikle kafayı yemişti.
Zaten hazır olan yemekleri açıp yemeye başladım. Gerçekten çok açtım. Demir de beni izliyordu.
"çünkü baban olacak o it kardeşimi vurdu. Ve senin artık baş düşmanıyla birlikte olduğunu duyarsa rahat durmayacaktır. Zaten tek varisi sensin. Bu da onu bulmamızı kolaylaştıracaktır."
"oldu seninle evleneyim bir de üç çocuk yapalım istersen." dedim.  Hoş kahakası yankılanırken konuştu.
"üç az değil mi ya.. Bence en az beş." dedi.
"ha bir de ciddi ciddi düşündün mü. Sen intikamını alacaksın diye ben niye sana yardım ediyormuşum?" dedim.
Bir anda ciddileşen yüz ifadesiyle
"okulu sevdiğini düşünuyordum oysa ki. Senin gibi biri için önemli olmalı annenin mesleğini devam ettirmek" dedi.

Alin kızılok

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Alin kızılok

Uzun bir aradan sonra yine benn özlediniz mi?

ZifiriWhere stories live. Discover now