Merhaba,
Dünkü bölümü okumadan bu bölüme başlamayın 💜
MARAL KARSU
CESUR SIRAÇ
🤍
Derinlerden gelen zil sesi ve ona eş zamanlı olarak çalan telefonla adeta birbirine yapışmış olan kirpiklerimi güç bela açarak karanlık odada puslanan bakışlarımı gezdirdim. Önce birkaç saniye nerede olduğumu anlayamadım. Hastalıktan beynim uyuşmuş gibiydi.
Zil sesi daha baskın bir şekilde kulağıma dolarken kupkuru olmuş olan boğazım yüzünden yutkunamadığımı fark ettim. Bademciklerim balon gibi şişmişti. Burnum tıkanmış, zor nefes alıyordum.
Başımda öyle şiddetli bir ağrı vardı ki, adeta beynim zonkluyordu. Üzerimdeki yorganı güçsüzleşen kol kaslarım yüzünden zorlukla üzerimden iteledim. Bacaklarımı yataktan aşağıya sarkıttığımda eklemlerimdeki şiddetli ağrı daha bir hissedilir olmuştu. Ölüyordum, Allah'ım.
Öyle bir hastalığa tutulmuştum ki... Parmağımın ucu bile ağrıyordu.
Ayak tabanlarıma değen soğuk parke sıcaktan kavrulan vücuduma iyi gelirken yavaş adımlarla duvarlara tutuna tutuna kapıya ilerledim. Kamerayı açarak gelen kişiye baktığımda Cesur'u gördüm. Yanlış gördüğümü hatta halüsinasyon gördüğümü zannederek gözlerimi bir kez kapayıp açtım. Ancak görüntü değişmedi. Kapıdaki kişi Cesur'dan başkası değildi.
YOU ARE READING
MARAL VE CESUR | Yarı Texting
Short StoryCesur: Seni fena hâlde merak etmeye başladım. Cesur: Adını söylesene. Maral: Adımı ne yapacaksın? Maral: Bir daha değil konuşmak, yan yana bile gelmeyeceğim seninle. Cesur: O kadar emin olma, güzelim. Hikâyem Adana 18. Noter tarafından onaylıdır. H...