4.3

41.8K 3.8K 1K
                                    

Merhaba,

Yorumlara ve mesajlarınıza yanıt veremiyorum kusura bakmayın n'olur. Finallerim başlayacak bir hafta sonra. Ödev teslimlerim olacak. Bu yüzden sadece bölüm yazıp çıkıyorum. Yoğunluğum bittiğinde eskisi gibi sizinle yorumlardan sohbet etmeye devam edeceğim 😽

Keyifli okumalar diliyorum. Satır aralarını çiçeklendirin civcivlerim 🌼

 Satır aralarını çiçeklendirin civcivlerim 🌼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🐥

Cam duvarın arkasından gözlerimi kırpmadan Cesur'un muayenesini izliyordum. Amcam biraz önce odaya girmişti. Cesur'la konuşuyordu.

Konuşurken nefes nefese kaldığından konuşma konusunda kısıtlama konmuştu. Bu yüzden görüştüğümüzde benimle konuşmamıştı. Ama bu sabah babası ve abisiyle konuşmuştu. Sesini duymasam bile bu haber bile beni çok mutl etmişti. Duymasamda olurdu. Yeter ki nefes alsın.

İki gün önceki görüşmemizde ağlamıştı. O anı aklımdan çıkaramıyordum. Canı çok yanıyor olmalıydı. Büyük bir ameliyattan çıkmıştı. Doktorlar ellerinden geleni yapıyordu ancak bedenindeki yaralar taze olduğundan olsa gerek canını yakıyordu.

Amcam, Cesur'un muayenesini tamamlayıp kapıya yöneldiğinde hızlıca gözlerimi silip kapının önünde bekleyen Cihangir abi ve babasının yanına ilerledim. Amcam odadan çıktığında heyecanla vereceği güzel habere odaklandık.

"Düne nazaran bugün daha kontrollü nefes almaya başlamış. Konuşması da yavaş yavaş düzene girecek. Hâlâ nefesini tam olarak kontrol edemediğinden konuşurken yoruluyor." bakışları beni bulduğunda gülümsedi. "Seni görmek istediğini söyledi."

İçim kıpır kıpır olurken başımı kaldırıp Cihangir abi ve Halil amcaya bakma gereksinimi duydum. Onların benden daha çok hakkı vardı Cesur'u görmeye. Zaten Nalan teyze biraz hava değişiminden olsa gerek nezle olmuştu bu yüzden bu sabah hastaneye gelememişti.

Tereddüte düşmüştüm ister istemez.

Halil amca elini omzuma koydu. "Biz bu sabah görüştük kızım. Hem seni görmek istemiş oğlum. Onu görmek en büyük hakkın." deyince bir nebze rahatladım.

Cihangir abi, "Babamın söylediği gibi, biz sabah görüştük. Biz ailesiysek sen de sevdiği kızsın. Senin de bizim kadar onu görmeye hakkın var. Kafanda başka bir düşünce olmasın abicim. Ha unutmadan söyle ona çabuk toparlansın," dedi samimi bir ses ve gülümsemeyle.

"Teşekkür ederim," dedim her ikisine de minnetle bakıp. Bu sabah itibariyle yanına normal kıyafetlerimizle girebilir hâle gelmiştik. Ziyaretçi önlüğüne gerek kalmamıştı.

"Beş dakikayı aşmasın," diyen amcama omuzlarım düşmüş vaziyette başımı sallayarak onay verdim. Beş dakika yetmeyecekti ama hiç yoktan iyidir diye teselli ettim kendimi.

MARAL VE CESUR | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin