3.4

47.3K 3.6K 846
                                    

Selam, biz geldik.

Keyifli okumalar diliyorum.

Oy vermeyi unutmayın.

🐣

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🐣

Cesur'dan...

Murathan'ın gülerek anlattığı olaya bir türlü kafamı veremiyordum. Maçtan sonra Murathan ve Yiğit'in kaldığı aparta gelmiştik. Pizza falan sipariş etmişlerdi ama iştah falan kalmamıştı bende.

"Cesur!"

Yiğit'in kıçını yırtarak ismimi söylemesiyle ona dik dik baktım.

"Oğlum az gülsene. Gören de yenildik zannedecek."

Murathan, "Elleşme kardeşim bugün Cesur'a. Yengeyle biraz araları limoni." dedi benden önce davranıp açıklarken.

Yiğit ciddileşerek sordu. "Hayırdır ne oldu?"

"Fotoğraf olayına bozuldu,"

"Siktir!" dedi aydınlanma yaşıyor gibi. "Aleyna'da bana o yüzden bozuk attı o zaman lan."

Onun bu saçma tepkisine cevap vermedim.

"Aramadın mı?" dedi Murathan. Beni bu durumda en iyi anlayan oydu.

"İki kez aradım ama açmadı. Sinirli olduğundan çok üzerine gitmek istemiyorum ama içim hiç rahat değil."

Yüzünü buruşturdu. "Kötü olmuş. Ama sıkma canını. Sevmese kıskanmaz oğlum. Biraz dikkatli olursun bundan sonra."

"Oğlum fotoğraf ayağına kız koluma yapışmış benim gibi mal bunu fark etmedi. Sevinci neremle yaşıyorsam artık. Haklı bana tavır yapmakta. Ben olsam daha beterini yapardım, net." deyip nefesimi verdim. "Ama artık daha dikkatli olacağım. Çok seviyorum lan o minicik şeyi. Yemin ediyorum içim dışım onunla dolu."

Yiğit sırıttı. "Fark ediyoruz onu. Acayip hanımcı oldun kardeşim,"

Suratına yastık fırlattım. Havada kaptı. "Kes lan zevzek! Seni de göreceğiz,"

"Aleyna beni görse, sizde görürsünüz de. Bugünden sonra zor."

"Mümkünse bana bugünden bahsetme,"

"Lan Muro kalk maç yapalım. Bu iyice efkârlandı. Daha fazla dram kaldıramayacak minnoş kalbim." dedi Yiğit.

"Senin minnoş kalbine koyayım!" dedim sertçe.

Sırıtıp öpücük attı. Gözlerimi kapatıp sabır diledim.

Murathan'la ikisi maç yapmak için televizyonun karşısına geçerken telefonumu alarak koltuğa uzandım.

WhatsApp'a girdiğimde son görülmesinin on dakika önce olduğunu görünce rahatladım. Mesaj atmadan evvel fotoğrafını inceledim.

Çok güzeldi.

Her gün daha çok güzelleşiyordu sanki. Kehribar rengindeki iri gözlerine hayrandım. Ona çok yakışan kahküllerinin altından tatlı tatlı bakışı, gülüşü öyle güzel hislerle dolduruyordu ki içimi... Ona her an yeniden tutuluyordum.

Siz: Bebeğim. (22.57)

Siz: Eve vardın mı?

Civcivim: Evet. (22.59)

Siz: Seni bırakırdım ben. Dışarı çıktığımda yoktun.

Civcivim: Taksiyle döndüm.

Siz: Hâlâ küçük kalbin kırgın mı bana?

Civcivim: Uykum var aslında.

Siz: Görüntülü arasam, beş dakikacık yüzünü görsem olmaz mı?

Civcivim: Şarjım %4

Siz: Bugün evren bana kıçıyla gülüyor zaten.

Siz: Güzelim, sana ne kadar çok değer verdiğimi biliyorsun değil mi?

Civcivim: Biliyorum Cesur. Bundan bir şüphem yok zaten.

Siz: Kırgınlığının geçmesi için elimden geleni yapacağım.

Siz: Bunu da bil olur mu?

Civcivim: Olur. Şarjım bitmek üzere.

Civcivim: İyi geceler.

Siz: Tatlı rüyalar bebeğim.

Civcivim çevrim dışı.

Siz: Seni seviyorum civcivim. (Görülmedi.)

🐣

Böyle minicik içi dolu turşucuk bir bölüm oldu.

Seviliyorsunuz.

🐣

MARAL VE CESUR | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin