22

6.9K 389 69
                                    

"Herkes defter ve kitapları kaldırsın. Quiz yapacağım."

Ders Edebiyattı ve hocanın böyle ani Quizlerine artık alışmıştık. Bu okula başlayalı 1 ay olmuştu. Ara tatil ise dün bitmişti. Ve biz okulda sürekli deneme sınavına girmiştik. Çıkışta da kafeye gidip oturmuş sohbet etmiştik. Quiz kağıtlarını dağıttıktan sonra sorulara baktığım da hepsi kazık gibiydi.

Şilan"Aşkolar kim ne yapıyorsa birbirine veriyor ve bu quizden de alnımızın akıyla çıkıyoruz. Hadi aslanlar size güveniyorum."

Tabi benim süper zeki arkadaşım demişti demesine de hoca bize baktı.

"Ecrin duvar kenarı ikinci sıraya. Nisan sende Ecrin'in yerine. Nur çöp kenarında ki tekli sıraya. Mehir sende Akın'ın yanına."

Bu kadının ders anlatış şeklini falan beğeniyorum. Ama kopya asla çektirmemesi bir tık sevgimi düşürüyordu. Şilan ile hüzünle bakış attık birbirimize ben Akın'ın yanına gittim. Hoca arka sıradakileri uyarır iken

"Mehir, bana emin olduğun soruda koluma dokun bende bakayım. Tamam mı?"

Hocayı kontrol ettikten sonra sessizce konuştum.

"Benim çıkarım ne ?"

"Allah belanı vermesin. Tamam lan kantinden ekler alacağım."

"5 tane."

"Çüş!"

"100 aldıracak bir potansiyele sahibim ."

Bunu duyunca kabul etmişti. Ehehhe beleş tatlı. Soruları yapmam 20 dakikamı almıştı. Akın da hepsini yaptıktan sonra kağıdımın üstüne yattım. Uykum geldi ayol. Akın da benim gibi kafasını sıraya koydu. Şerefsizin gözleri güzeldi.

"Siz Miranla sevgili misiniz?"

Ne alaka ne alaka.

"Yoo arkadaşım. "

"Hm."

Güldü ibne Akın.

"Neye gülüyorsun?"

"Sabah sınıfta terör estirmen geldi aklıma."

Her pazartesi günüm olaylıydı. Pazartesi sendromum yüzünden. Bu sabah telefonu dolaba koymamıştım. Eheh asla akıllanmıyorum. Neyse ben sıranın altında unutmuştum. Sınıftan döndüğüm de sıranın altında yoktu ben de sınıfta olay çıkardım. Yani ama haklıyım. Sınıfa geliyorum bin tane yabancı sıram da oturuyor. Yani tamam sınıfa gelsinler ama ara ara ve kendi sıranızda oturun arkadaşlarınızla kardeşim. Şilan telefonu çantama koymuş hocalar görür veya bir şey olur diye bunu da bana söylemeyi unutmuştu. Bende telefonum yok diye birazcık bağırdım ağladım. Sonra salak Şilan onda olduğunu söylemişti. Sınıftakilerden özür diledim. Yani suçlamadım onları ama yine de özürümü dinlemiştim.

"Telefon umurumda değil. İçinde ki saçma resimleri bir yabancının görmesi beni geriyor."

İçinde ki saçma salak resimlerim. Kızlarla olan abuk subuk mesajlarım vardı. Ee sil sende o zaman. Üşeniyorum.

"Vay be zenginlik böyle bir şey demek ki."
Alayla söylediği şeye göz devirdim. Ya kardeşim zenginlikten değil bir telefon gitsin niye üzüleyim. Canımdan mı önemli. Dedi beleş tatlı isteyen şahıs. Ya karıştırma oraları.

"Bana diyene bak. "

Akın'ın babası yurt dışında yaşıyordu. Ve her ay dolar bazından para gönderiyordu. Kendi demişti. Bu sınıfa 1 ay da alışmış ve kimin iyi kimin iki yüzlü olduğunu az çok ayırt etmiştim. Akın dediğimin üzerine yüzü düştü ama hemen toparladı.

MEHİR-Gerçek Ailem-حيث تعيش القصص. اكتشف الآن