2.6

4.3K 646 861
                                    

Bugün attığım üçüncü bölüm

Bolca yorum bekliyorum buna teşekkürlersöxşsöxğslx

***

"Seungmin!" diyerek deli gibi sarayda koştururken insanlar bana 'mal' gözüyle bakıyordu ama umurumda oldukları söylenemezdi. Bunu söylemesem içimde asla tutamazdım, hem o itin benden çekeceği vardı.

"Seungmin nerede?" dedim hızla birini çevirerek. "Seungmin kim?"

Göz devirdim. "Veliaht Prensin muhafızı salak. Nasıl tanımıyorsun, nerede, gördün mü?"

Veliaht Prensin muhafızı deyince durumu çakmıştı, "Hee," diye bir nida dökülürken eli ile ileriyi işaret etti. "En son çiçek bahçesine doğru yürüyordu, yanlış görmediysem öyle."

Kafamı salladım. "Adamsın."

Bu sefer yönümü hızla çiçek bahçesine doğru çevirirken kendimi içeri atmış, koşarak ilerlerken sonunda gördüğüm arkadaşım ile durmuştum. "Gel benimle," dedim konuşmasına izin vermeden. "Sana bir şeyler anlatmam gerek."

Göz devirdi. "Seninde mi çocuğun var yoksa?"

Koluna vurdum. "Salak mısın? Chan hyung sana nasıl katlanıyor, oğlum fena şeyler oldu! Anlatmam lazım!"

İkimizi tenha bir yere çektiğime kolunu bırakmış ona dönmüştüm. Merakla gözlerini bana dikerken "Kalp hastalığın yok değil mi?" diye sorduğum zaman göz devirdi tekrar.

"Ne söyleyeceksin bu kadar be?"

Hiç ya, Jisung iti yarra yedi onu

"Jisung benim bir erkeği sevdiğimi biliyor," dedim ilk önce normal olanı haber vererek. Devam ettim. "Dahası orospu çocuğu bir erkekle öpüştü."

"Ne!"

Seungmin'in kocaman bağırışı bir anda tüm bahçede yankılandığında "Sessiz ol mal!" dedim hızla ağzını kapatıp. "Başımıza toplayacaksın bütün sarayı geri zekalı!

Ya yemin ederim katıksız mal

Güzel olmasa cidden chan hyungu nasıl tavladı anlamış değilim

"Ya!" diye itti elimi. "Nasıl öpüştü? Kimle öpüştü? Jisung nerede şu an?"

"Ne bileyim," dedim omuz silkip. "Yanına gittim ağzıma sıçtı, madem o sıçtı diyerek ben de onunkine sıçtım sonra sana koştum. Odada falandır her halde nereye gidebilir aq."

Etrafı kontrol ettikten sonra "Ee, peki?" dedi merakla. İkimizde yan devrilmiş ağaç gövdesinin üzerine oturup dedikodu pozisyonumuzu alırken ona döndüm.

"Bak biz Hyunjin ile Felix'in yanına gidecektik tamam mı, arka bahçeden yürüyorduk. Sonra Minho hyung ve Jisung'u gördük, pek uygun bir pozisyon değildi ama hyung öptü sanırım onu. Jisung da onu ittiği gibi iğrençsin diyerek gitti, resmen pezevenk ya."

Şok olmuş ifadesi ile Seungmin "Oha," derken kafamı salladım. "Seni nasıl öğrenmiş peki?" diye sorduğu zaman ise dudaklarımı büzdüm, Hyunjin den öğrendiğim kadarı ile biliyordum neredeyse tüm olayı.

"Olay zaten benim yüzümden patlak vermiş," dedim devam ederek. "Bu salak benim okuduğum şu kitabı bulmuş, ne alaka neden okuyor yoksa o da mı birini seviyor derken Minho hyung da seni ne ilgilendirir ki onun kimi sevdiği, o sana karışıyor mu falan demiş. Ji demiş bu doğru değil, hyung demiş sana ne, bizimki bağırmış iğrenç derken de hyung çekmiş öpmüş bunu al bak zehirlenmedin diye. Öyle yani, sonra da biz geldik."

Seungmin dediklerimi kocaman bir dikkatle dinlerken "Şaka gibi," diye mırıldanmıştı. "Ama öpmesi yanlış olmamış mı? Yani sen bile bu kadar zor kabullenirken Jisung direkt nefret ediyor. Of, fena olmuş. Yanında olalım?"

the kingdom love, hyunin ✓Where stories live. Discover now