Mavi Clup

863 64 46
                                    

Kumsal
İçeri adım atmamla düşmemek için Ahu'ya tutunmam bir oldu.
"Hey,gelmek zorunda değilsin."
"Sorun değil bir bira içip kalkarım."
"Aynen."dedi Carla yanımızdan gülerek geçerek.
Başımın dönmesinin sebebi içerideki loş ışık,kulak zarımı patlatacak müzik ve yoğun bir şekilde sigara-alkol kokusuydu.
Ahu elimden tutup ilerleyince Carla'yı takip etmeye başladık. Etrafa göz gezdirdiğimde ortama sapkınlık dememek için kendimi zor tutuyordum.
Relax Kumsal. Relax.
Bir masaya geldiğimizde Jack 10 bardak tekilla söyleyince bi afalladım. 5 kişiydik ve galiba kişi başı 2 bardak söylemişti.
"Ben bira alacağım."
Dedim herkesin bana dönmesine sebep olarak.
"Ciddi olamazsın."
Dedi Carla göz devirerek. Ona cevap verecekken yanında oturan ismini bilmediğim çocuk arkadan ona iyice sokuldu ve boynuna öpücükler kondurmaya başladı. Gördüğüm görüntü hoşuma gitmemişti. Bende garip bir huzursuzluk oluşturmuştu bu durum. Sevgilisiydi büyük ihtimalle.
İçkilerimiz geldiğince biramı göremeyince garsona baktım. Bakışlarımdan kaçar şekilde uzaklaştı.
"O zaman Kumsal'ın aramıza katılmasına"
Dedi Ahu elime bir shot tutuştururken.
Bardakları tokuşturup herkesin yaptığı gibi kafama diktim. Mimiklerimi gizlemek için çok büyük bir savaş veriyordum. Bu ne beeeee? Bunlar nasıl içiyorlar bunu?
Herkes ikinciyi dikip dansa çıktığında ben sarhoş olmamak için bekledim.Carla'nın yanındaki çocukta gidince tek kalmıştık.
"İçmeyeceksen ben alıyorum." Dedi Carla gözlerini bana dikerek.
Bardağı alıp ona uzattım.
Shotu elimden alıp yanıma geldi.
"Alt tarafı bir shot. Bunla sarhoş olacağını mı düşünüyorsun."
Bana fazla yakındı.Kalbimin bu denli çarpmasını diktiğim bardağa vermiştim.
"Hayır. Sadece tadını beğenmedim."
Garsonu yanına çağırıp ismini telafuz edemediğim bir kokteyl söyledi.
Kokteyl geldiğinde bana uzatarak"Favorilerimden biridir. Denemelisin."
Bardağı elinden alıp tadına baktım. Gerçekten hoştu.
"Bunun alkol oranı kaç?" Hassiktir ya niye böyle bir soru soruyorsun aptal Kumsal?
Kahkaha attığında sadece ona ve beliren gamzelerine odaklanmıştım.
"Rahatla biraz. Alışman gereken çok şey var."
Az önceki çocuk gelip Carla'yı piste doğru sürüklediğinde masada tek kalmıştım.
İçkimi içerken bir süre Carla ve yanındaki çocuğun birbirlerini yemesini ve mükemmel danslarını izledim.
Hala tektim.Kaçmak için güzel bir andı çünkü başım dönmeye başlamıştı.
Tam çantama uzanacakken bir elin beni çekiştirmesiyle kendime geldim. İrkilerek beni çeken kişiye baktığımda Jack olduğunu görünce daha da bir gerildim. Beni dansa götürüyordu galiba.
Carla'ya çok yakın bir noktada durup"Dans etsene. Neden hiç eğlenmiyorsun?"
"Eğleniyorum."
"Burdan öyle gözükmüyor. İzninle?" Dedi elime uzanarak. Elimi ona uzatıp dans etmeye başladık. Yanımızdan geçen garsondan iki shot alıp birini bana uzattı. Shotu kafaya dikerken hala dans ediyorduk. Arkamda bir elektrik hissettiğimde hızla ı yöne döndüm. Carla. O da şaşkın bir şekilde benle Jack'e bakıyordu.
5. Bardağı diktiğimde artık durmam gerektiğinin farkındaydım.Sarhoş olmuştum.
"Jack"
"Jaaackkk"
Beni duyması için ona 5 kere seslendim.
"Beni eve götürür müsün?"
Söylediğim şeye önce şaşırıp sonra gülümseyerek kabul etti. Zar zor masama gidip çantamı aldıktan sonra dışarı çıktık.
İçimde bir huzursuzluk vardı. Jack'in bana karşı kötü bir niyetinin olmamasını umuyorum.
Hiç konuşmadan taksiye ilerlerken arkamızdan gelen sesle durduk.
"Nereye gidiyorsunuz siz"
"Eve?"dedim Carla'ya tek kaşımı kaldırarak.
"Kendisi teklif etti" söylediği cümleyi anlamayarak Jack'e döndüm. Pişkin pişkin bana sırıtıyordu.Şuan onunla tartışamayacak kadar sarhoştum.
"Ben bırakırım. Bende eve gidiyorum."
"Siktir git Carla."
"Uzatma istersen Jack?"
"Al erkekli kızlı hepsi senin olsun. Bi gözün doymadı gitti amına koyim."
Carla ona cevap vermeden kolumdan tutup beni arabaya doğru sürüklerken ikisi arasında geçen diyaloğu hatırlamaya çalışıyordum. Arabaya bindiğimizde Jack hala arkadan bir şeyler diyordu.
Arabayı çalıştırıp gaza yüklendi.
"Carla yavaş. Kusucam."
Söylediğim şeyle bir an bana dönüp yavaşladı.
"Bu kadar hızlı açılacağını tahmin etmemiştim."
"Ne?"
Arabayı aniden durdurunca midem ağzıma geldiğinden hemen kendimi dışarı atıp içimde ne var ne yok boşalttım.
"Şu görüntüye katlandığıma inanamıyorum."
Onu duymamazlıktan gelerek kendime gelmeye çalıştım.
"Orda dikileceğine peçete su bir şeyler ver bana."
Söylediğim şey üzerine ikisinide getirdiğinde ağzımı çalkalayıp sildiğimde rahatlamış bir şekilde ona döndüm.
"Gerçekten bu kadar saf mısın?"
"Carla ne saçmalıyorsun yarım saattir?"
"Diyorum ki 2 dakika daha geç gelseydim Jack şuan seni sikiyordu."
Son kelimesi üzerine gözlerimi büyüterek ona baktım.Bir şey söylemeden tekrardan arabaya bindim.Yanıma gelip oturdu ve arabayı çalıştırdı,gayet doğal bir şey söylemiş gibiydi.
Sus Kumsal. Sus. Nerden düştüysem bunların arasına. Eve geldiğimizde onun inmesini beklemeden kendimi kapıdan dışarı attım ve tabiki yeri boyladım.
Carla elini belime dolayıp kalkmama yardım ettikten sonra asansöre kadar bu şekilde ilerledik.
Ah şu kokusu. Ayılan kafamı tekrar sarhoş ediyordu.
Asansöre bindiğimide hala birbirimize yapışık bir şekildeydik.
"Sana kahve felan mı yapmam gerekiyor?"
"Hayır hiçbir şey yapman gerekmiyor. Ben iyiyim bi duş alıp yatarım."
"Duşta yapabiliriz"
Söylediği şeye güldüğümde bu tepkimi beklemiyormuş gibi şaşırdı. Galiba buranın bel altı şakalarına alışmam gerekiyordu. Gülmem hala devam ederken aklımda Carla ve kendimin duşta çok açık görüntüleri gelirken kendime bir tokat attım.
"Napıyorsun be?"
Sonunda asansör durduğunda ondan ayrılarak anahtarımı çıkardım.İçeri girecekken dönüp ona baktım. Bana bakıyordu.
Başımı çevirip içeri adım atmamla gerilemem bir oldu.
"Gelmeyecek misin?"
Söylediğim şeye gülümseyip benden önce eve girdi. Arkasından bende girip kapıyı kapattım.
Oturma odasına geçmiş etrafı inceliyordu.
Duvara yaslanıp elimi bağladıktan sonra onu izlemeye koyuldum. Köşedeki kitaplığıma geçip eline bir kitap aldı.
"Bunun üstüne yazılmış daha iyi bir aşk kitabı yok bence."dedi Uğultulu Tepeler'i göstererek.
"Tabi senin Kürk Mantolu Madonna,Masumiyet Müzesi gibi kitaplardan haberin yok."
"Hayır tatlım. Haberim var sadece Türkçem yok." Dedi göz kırparak.
Gerçekten şaşırmıştım. Dışarıdan bakıldığında hiç kitap okuyan birine benzemiyordu. Onunla konuştukça içimde doğan onu iliklerine kadar tanıma hissine engel olamıyordum.
"Kahve içer misin?"
"Sade olsun."
Mutfağa gidip tezgahın üstünde duran Türk kahvesini yapmaya başladım. Hala sarhoştuk ve Türk kahvesi garanti çözümdü.
Fincanların yanına çikolata sade soda ve su koyduktan sonra tepsiyi dökmemeye çalışarak yavaş yavaş salona ilerledim.
Carla elimdekileri görünce kalkıp yanıma geldi.
Tepsiyi görünce gülmemek için dişlerini sıktı.
Ne yani yeni gelin gibi sunum yapmışsam?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yarım Kalmış(gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin