SAVCIM (23.BÖLÜM)

32.9K 1.4K 70
                                    

Duyurulardan haberdar olmak için hesabımı takip etmeyi unutmayın..

Sınır 30 oy 30 yorum.

Keyifli okumalar..

&&&&

Bugün yaşadıklarıma kalbimin dayanacağından emin değildim. O halde çocuklara bakmaktan başka çarem yoktu.

Tam arkası dönüp gidecekleri esnafa kendimi toparlayıp "Aslında bakabiliriz!" Diyerek öne atıldım.

Karşımdaki genç kadının gözleri parlarken Yağız hafifçe omzumu sıkıp gülümsedi. "Seninle vakit geçirmek istiyorum güzelim. Yapma böyle."

"Ama sevgilim bu sayede gelecekteki çocuklarımız için bir alıştırma yapmış oluruz. Ne olur kırma beni?"

Yağız gülümsemeye çalışarak bana yaklaşıp sadece benim duyabileceğim şekilde konuştu. "İşim var Afra. Zaten seninle ilgileniyorum daha fazla çocuğu kaldıramam." Diye fısıldadı.

Kolundan tutup "Bir saniye lütfen." diyerek Yağız'ı kenara çektim.

Ona ölümcül bakışlarımı atarak gözlerimi kıstım. "Sen az önce bana çocuk mu demeye çalıştın?!"

Yağız, hızla başını olumsuz anlamda sallayarak suyuma gitmeye çalıştı. "Afra önemli işlerim olmasaydı bakardım herhalde. Herkes için gerekli gereksiz yalan söylemeyi biliyorsun, benim için de sadece sus bari."

"Ama yazık değil mi kadına? Çocuğunu bırakacak yeri yok."

Ben masum bakışlarımı ona atarken Yağız elini saçlarında gezdirip ofladı. "Tamam, başımın belası. Senden inatçısı yok biliyorsun, değil mi?"

Genişçe gülümsedim. "Tabii ki. Senden de tatlısı yok biliyorsun, değil mi?" Diyerek yüzündeki ifadeyi değiştirmeye çalışarak yanağını sıkmaya çalıştığımda ellerimi yavaşça itti.

"Çocuklaşma da yürü. Daha bir sürü işim var."

Elimi tutup kapıya ilerletti.  Birleşen ellerimize gülümseyerek  baktım. Umarım bu küçük yalanımız bir gün gerçek olurdu.

Kapının önüne geldiğimizde genç kadının elindeki bebeği elime aldım. "Çocuklarla biz ilgileneceğiz. Gözünüz arkada kalmasın."

Genişçe gülümseyerek rahat bir nefes verdi. "Çok teşekkür ederim." dedi ve saatine bakıp aceleyle konuştu. "Çocuklar size emanet. Bir sorun çıkarsa ararsınız." Dedi ve içeri  davet etmemize rağmen acelesi olduğunu söyleyip bizi kibarca reddetti ve vedalaşıp gitti. Yağız bebeği elimden dikkatlice alıp "Eva'ya ben bakarım tatlım(!). Sen Enes'le ilgilen." dedi.

"Ama tatlım sen niye böyle yapaysun? Hiç mi acımiy misun sevgiline?"

Konuşma şeklime hafifçe gülümseyip düşünür gibi bir hâl alarak uzun süre sessiz kaldı. Ardından cık diye bir ses çıkarıp "Tam tersi hoşuma gidiyor." Diyerek Eva'yla içeri geçti.

El mahkûm Enes'e bakmak zorunda kaldım. Umarım en sevdiği televizyon izleyip sessizce oturmaktır.

Gerçi bunu ben bile yapamıyordum. Çocuktan nasıl böyle bir şey bekleyebilirdim ki.

Gözüm elinde tabletle bana bakan Enes'e kaydı."Tut bakayım elimi." diyerek elimi uzattığımda bir elime bir bana baktı. "Ben çocuk değilim." Diyerek yanımdan sıyrılıp içeri geçti.

Anlaşıldı. Kesinlikle Yağız'dan öküzlük dersi alıyor.

Adımlarımı içeri çevirdiğimde Yağız bir elinde dosya diğer elinde Eva ikisine de bakmaya çalışıyordu. Bir süre sonra odasına çıktığında ben de Enes'in yanına oturup ne oynadığını anlamaya çalıştım.

SAVCIM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin