0.1

1.4K 81 15
                                    


Genç kız iç çekerek başını masanın üstünden kaldırdı. İstediği bölümü okuyor olsa bile, bazen o kadar zorlanıyordu ki. Tekrar iç çekince arkadaşı dayanamadı ve sordu, "İç çekmeyi bırakır mısın? Ben de memnun değilim. Bize en zor konu düştü, şaka gibi. Bir de gerzek adam gülerek "şansınıza ne çıkarsa." dedi." Arkadaşı bilgisayardan kafasını kaldırıp kıza baktı.

"Gördüğün gibi, tek çalışan sen değilsin." Göz devirerek yanındaki kahveden bir yudum aldı. "Girdiğin gibi tik çilişin bla bla... Farkındayım ileri zeka. Sadece sıkıldım. Yani kim böyle bir konunun sunumunu ister ki?" Sandalyesinde gerneşerek karşıdaki arkadaşına baktı. Karşısındaki erkek ellerini iki yana açarak kafasını sallayınca, pes etmiş bir şekilde ayağa kalktı.

"Acıktım. Aşağıdaki kafeye gideceğim. Bir şey istiyor musun?"

"Sen mi ödüyorsun?" Gözleri parıldayarak sordu. "Ne? Sen zenginsin. Ben sadece ailemden harçlık alıyorum ama sen üstüne bir de yayınlardan para kazanıyorsun... Bazen hayranlarından korkmuyor değilim. Ya beni hedef alıyorlarsa?!"

"Ya sen ne manyak birisin, ne alaka?"

"Yani sen de pek tatlı değilsin."

Kız üfleyerek cüzdanını aldı ve kapıya doğru gitmeye başladı. "Bana da kahveli kek al Traveler!"

Kız kapıdan çıktıktan sonra merdivenlerden aşağı inmeye başladı.

"Kaç defa dedim bana dışarıda öyle seslenme diye ama yok. Dinleyen var mı hiç?"

Beni zaten dışarıda tanıyan bir sürü kişi var bir de resmen seslenişte bulunuyor!

Elleri dolu şekilde merdivenlerden çıkarken, hissettiği gözler ile arkasına  döndü genç kız. Hiç kimse yoktu yine... Ama birkaç haftadır bu histen kurtulamıyordu. Eve giderken, okula giderken, kütüphanede ders çalışırken, hiçbir zaman yalnız hissetmiyordu. Gergin bir şekilde kütüphanede ki grup odalarının birinin önünde durdu. Kapıyı açmaya çalışıyordu ama elleri dolu olduğu için bu çok zordu.

Arkasından gelen bir el kapının koluna dokundu. "Açmamı ister misiniz?" Kız ürkek bir şekilde arkasına dönmek istedi ama arkasındaki kişi çok yakındaydı. "E... Evet, lütfen." Arkasındaki genç yavaşça kapıyı açtı ve kızın geçmesine izin verdi. Kız yavaşça odaya ilerleyerek arkasını döndü. Teşekkür etmek istiyordu ama sanki biri ağzını kapatmış gibiydi, konuşamıyordu. Karşısındaki turuncu saçlı, mavi gözlü kişiye baktı. Gözlerinde en ufak bir ışıltı bile yoktu ama çok fazla şey söylüyorlardı.

"Ben, yardımınız için teşekkür ederim." dedi sonunda. Birkaç dakikalık bakıştan sonra gözlerini çekebilmişti. Genç adam kızın gözlerini kaçırmasını eğlendirici bulmuşcasına gülümsedi. Kız elindekileri masaya koydu ve boş odaya baktı. Arkadaşı odada yoktu ama eşyaları vardı. Kız omuz silkerek kapıya geri yöneldi kapatmak için ama genç adam hâlâ oradaydı.

Kız gergin bir şekilde adama baktı. Bakışlarının verdiği his, yalnızken hissettiği ile aynıydı. "Bir şeye mi ihtiyacınız vardı?" Genç adam gülümsedi ve hayır anlamında kafasını sallayarak oradan uzaklaşmaya başladı.

Kız gözlerini birkaç kez kırpıp ortamın gerginliği ile titredi. "Bu da neydi?" Kapı tekrar açılınca arkasına döndü. Gelen arkadaşıydı. "Aldın mı? Harika! Ben de lavaboya gitmiştim ellerimi yıkamak için. Daha demin ki adam da kimdi? Garip bir aurası vardı."

"Bilmiyorum. Kapıyı açamadım ve bana yardım etti." Adam kekini yerken, "Sonko ono bor yordo gormo..."

"Tanrım! Lütfen sus! Thoma, ağzındaki her bir parçayı görebiliyorum." Thoma göz devirerek lokmasını yutarak tekrar konuştu. "Çok tanıdık geliyor. Sanki onu bir yerde görmüştüm ama nerede hatırlamıyorum."

Kız gergince yerine oturup, tekrar projesi ile ilgilenmeye başladı.

Ben de hatırlıyorum...

Childe x Reader |Genshin Impact|Donde viven las historias. Descúbrelo ahora