eighteen

2.6K 225 31
                                    

minho


İzin günüm olmasına rağmen geldiğim barın tezgahının arkasında duran bedenimi gevşetmeye çalıştım. Yeni iş yerimi sevmiştim, hafta içlerinde ağır bir çalışma tempom yoktu  çünkü işlek bir yer olduğu için benim dışımda üç tane daha barmen vardı. Hafta içi iki gün akşama kadar, hafta sonu ise akşamdan sonra mesaim vardı. Çalışma saatim azdı ancak fazla paraya ihtiyacım olmadığı için sevdiğim bir işi yaparak az da olsa nakit biriktirmek istemiştim.

Dirseklerimi tezgaha yaslayarak önümde duran kalemi elime alarak eksikleri yazmaya başladım.

Viski
Tekila
Cin
Limon
Çilek şurubu

"Sen niye buradasın? İzin günün değil mi?" Tanıdık sesle başımı kaldırdığımda ilk önce üstündeki bol tişörtün beline bağladığı gömleği gördüm. Gözlerimin yukarı çıkmasıyla tanıdık yüzü görmem bir oldu.

Sanki sesinden anlamamıştın.

"Sen benim izin günlerimi mi takip ediyorsun?" Muzip bir şekilde dudaklarımı yana kıvırdım ona hâlâ kollarım tezgaha dayalı bir şekilde aşağıdan bakarken. İzin günlerimi takip etmediğini biliyordum, prova için buraya geldikleri zamanlarda hiç denk gelmiyorduk ve bugün beni görünce bu dikkatini çekmiş olmalıydı.

Elindeki su şişesini bana doğrulttu. "Ne alakası var? Daha önce provalarda denk gelmemiştim sadece."

Tezgahtan destek alarak vücudunu tek hamlede tezgahın üstüne bıraktı ve bir bacağını kendine doğru çekti. Şimdi ben tezgaha yaslanırken o da hemen dibimde üstten bana bakıyordu.

"Öyle olsun, söylemek istemiyorsan." Onu tanımıyordum, sadece instagram postundaki yorumdan adını öğrenmiştim ve geçen gün sahnede yer aldıklarında küçük bir konuşma geçmişti aramızda. Bu şekilde onu sinir etmeye çalışmak sadece içimden gelmişti, buna kızacak bir kişilik miydi bilmiyordum bile.

Kendine çektiği dizini omzuma vurarak bu cümleme tepkisini gösterdi. "Sen ilk önce neden benim fotoğrafımı çektiğini söyle ben de o zaman söylerim." Kaldırdığı tek kaşında oyalandı küçük bir süre gözlerim. Bunun konusunun açılacağını biliyordum ancak o gün karşıma geçip bunu sormuş olsa büyük ihtimalle saçma sapan bahaneler sunarak kendimi rezil edecektim. Şimdi ise nedenini bilmediğim bir şekilde sadece içimden geleni söyleme ihtiyacı duymuştum.

Omuzlarımı kaldırıp indirerek dudaklarımı büzdüm öylesine bir şeyden bahsediyormuş gibi. "Gözüme tatlı gelmiştin."

Bu cevabı beklemiyor olsa ki kaldırdığı kaşını düşürmüş ve afallamıştı. Göz kontağımızı bozarak dizini biraz daha kendine çekti ve karşıya bakmaya başladı.

"Sonra gelmedim mi?" Yüzü bana bakmamaya çalışır gibiydi. Kendi kendine savaş veriyordu içinde. Sert görünüşünün altında gerçekten minik bir kedi yavrusu vardı sanki.

Doğrularak ben de onun tam tersi şekilde tezgaha oturdum. Şimdi ben tezgahın arkasında kalan içki şişelerine ve raflara bakarken o boş masaların çevrelediği sahneye bakıyordu

"Hangisini isterdin?" Birbirimize bakma ihtiyacı sormadan sorusuna yeni bir soruyla cevap verdim. Sonra gelmedim mi? demesi yeterince açıktı aslında ancak bunu uzatmak istemiştim.

tattoo | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin