43

27K 2.3K 851
                                    

taehyung, jungkook'tan aldığı mesajla üstünü düzeltip heyecanla evinden çıkmaya hazırlanmıştı. babası döndüğünden beri doğru düzgün görüşemiyorlardı ve bunun sebebi şaşırtıcı bir şekilde babası değildi, bayan jeon'du.

çünkü son günlerde oldukça tuhaf davranan bayan jeon, ders çalışacakları zaman dahil ikisini hiçbir şekilde baş başa bırakmıyordu ve eğer görüşmek istiyorlarsa onun gözetiminde oluyordu bu.

ne taehyung ne de jungkook aptaldı, bunun sebebinin bayan jeon'un bir şeyler bilmesi olduğunun ikisi de farkındaydı ancak daha bu konu hakkında daha hiç konuşmamışlardı.

şimdi rahatça jungkook'un evine gidebilme sebebi ise bay ve bayan jeon'un birkaç günlüğüne şehir dışına çıkmasıydı. bu yüzden jungkook'tan ailesinin gittiğine dair mesajı alır almaz babasını uyandırmamaya özen göstererek evinden çıkmış, sevgilisinin kapısının önünde beklemeye başlamıştı.

kısa sürede açılan kapıyla kolundan içeri çekilmesiyle ağzından şaşkın bir çığlık kaçan taehyung, jungkook'un kendisini kapanan kapıya sertçe yaslamasıyla bu sefer acıyla inledi.

jungkook ise zaman kaybetmeden sevgilisinin son birkaç gündür doğru düzgün öpmediği dudaklarına yapışmıştı.

taehyung da onu durdurmuyor, aynı sertlikle öpüşüne karşılık veriyordu. jungkook taehyung'un dudaklarını sertçe emip ısırırken taehyung'un elleri saçlarında ve jungkook'un elleri ise sevgilisinin belindeydi, kaçmayacağından emin olmak istiyormuş gibi sıkıca tutuyordu. taehyung titrek bir inleme bıraktığında jungkook fırsattan yaralanarak dilini ağzına göndermişti.

"jungkook annen-"

"taehyung" diye araya girdi jungkook nefes almak için ayrıldıklarında "seni öperken annemden bahsetme. çok rahatsız edici oluyor."

taehyung kıkırdayarak "üzgünüm." dedi. ardından jungkook'u tekrar yakasından tutup kendine çekti ve öpüşmeyi ikinci kez başlattı.

jungkook neler olduğundan ya da bunun nereye gittiğinden emin değildi ve her şey, içine kapanık on beş yaşındaki bir çocuğun şehvetli rüyasına yeni adım atmış gibi hissettiriyordu, ama onun için sorun yoktu. taehyung ne isterse ayak uydururdu.

daha sonra jungkook'un gözleri açıldı, onları kapattığının bile farkında değildi ama taehyung'un ellerinden biri vücudunda kaymaya başlar başlamaz açılmıştı. önce boynunun arkasından omzuna doğru hareket etti ve sonra aşağıya devam etti. göğsünün üzerinden yan tarafına ardından kasıklarına ve sonra nihai varış noktası jungkook'un inlemesine neden olacak yere.

“ah- siktir" diye boğazından bir inleme kaçtı aletinin üstünde hissettiği elle. daha sonra yutkunarak taehyung'un elini çekmesine izin verememiş, elini esmer tenlinin elinin üstüne koyarak daha çok bastırmasını sağlamıştı.

"odana gidelim." diye mırıldandı titrek nefesiyle taehyung hala kapının önünde dikildiklerini fark ettiğinde.

jungkook itiraz etmeden taehyung'u omaylamış ve bileğinden çekerek odasına sürüklemeye başlamıştı. yolda ise günlerdir dağınık odasını sabah topladığı için şükrediyordu çünkü o kadar dağınık bir ora bütün her şeyi mahvedebilirdi.

odaya girer girmez vakit kaybetmeden taehyung'u omzuzlarından itip yatağa düşmesini sağladı jungkook. kendisi de üstüne eğilmişti. "taehyung eğer şimdi durmazsak daha sonra durabileceğimi sanmıyorum." diyerek uyarıda bulundu sevgilisine.

"durmanı istemiyorum zaten" diyerek fısıldayan taehyung ise dediğini kanıtlamak için kemerini açmıştı. jungkook inleyerek pantolonu tamamen açmış ve taehyung'un uyluklarını ortaya çıkartacak kadar indirmişti. jungkook'un beklediği gibi çekingen ya da masum değildi, hayır boxerından belli olan sertliği ile kesinlikle masum değildi.

goodnight moon | taekookWo Geschichten leben. Entdecke jetzt