20

37.4K 3.5K 1.6K
                                    

nihayet matematik sınavının bitmesiyle rahatlamış bir şekilde arkadaşlarıyla berber sınıfta oturuyordu taehyung. jimin sıranın altından yoongi ile mesajlaşırken hoseok ise kafasını gömdüğü sırada uyuyordu. sınav haftasında oldukları için çoğu dersleri boş geçiyordu ve taehyung bu boşluğu ders çalışarak doldurmak istese de arkadaşları buna izin vermiyor, taehyung'u istemediği kadar ilgiye boğuyordu.

karina bir yandan dilimlediği havuçları tek tek eliyle taehyung'a yedirirken momo iste yanında getirdiği küçük tokaları arkadaşının dalgalı saçlarına takıyordu.

"taehyung!" dedi momo heyecanla "tokalar sana çok yakıştı. bu bitince oje de sürebilir miyim?"

"sürebilirsin tabi." diye yanıtladı taehyung kıkırdayarak. momo ve karina sık sık taehyung'un üstünde saç modeli ve makyaj deniyordu ve bu durum momo ve karina'nın hoşuna gittiği kadar taehyung'un da hoşuna gidiyordu.

kendini farklı tarzlarda ve feminen görmeyi seviyordu.

"havuçlar bitti." dedi karina dudaklarını büzerek "ama elmamız var." ardından taehyung'a itiraz etme şansı bile vermeden çantasından dilimlenmiş elmaları çıkarttı. sırayla momo, jimin ve taehyung'a yedirirken bir yandan da "çocuklarımı ellerimle besliyorum." gibi şeyler söylüyordu.

ancak dördünün konuşması teneffüs zili çalar çalmaz masalarının başında beliren bedenle bölünmüştü.

"karina, seninle konuşabilir miyim?" diye sordu esmer tenli gerginlikle. karina kaşlarını çatıp kendisine seslenen çocuğu süzdü. basketbol takımının kaptanı, lee jeno, kendisinden ne istiyordu en ufak bir fikri bile yoktu çünkü.

bu durum karina kadar sıradaki diğer herkesi de şaşırtmış olacak ki jimin başını kaldırmış ve ağzı açık bir şekilde jeno'yu izlemişti.

karina, kafası karışmış bakışlarını arkadaşlarına çevirdiğinde onlardan aldığı onayla yerinden kalktı ve jeno'yu takip etmeye başladı. hepsi ne diyeceğini merak ediyordu ve öğrenmenin tek yolu karina'nın onunla konuşmasıydı.

jimin, karina ve jeno nihayet sınıfı terk ettiğinde pişkin pişkin gülmeye başlamıştı. "karina kedi olalı bir fare tuttu demek." dedi ardından.

momo da gülerek jimin'e katılmış, ikili bir süre karina ve jeno hakkında teoriler üretmiş, hatta düğünlerini bile planlamışlardı.

taehyung sessice gülerek ikisini dinliyordu ki omzuna kibarca dokunan eli hissedince önünü dönmüştü.

jungkook'un "taehyung, konuşabilir miyiz?" diye seslenmesiyle bu sefer jimin "örgüt müsünüz lan siz?" diyerek araya girdi "nereye götürüyorsunuz arkadaşlarımı tek tek?"

jungkook, jimin'in ne dediğini anlamasa da taehyung'un gülmesinden aralarında bir şaka olduğunu varsaymış, fazla uzatmadan yerinden kalkıp sınıfın dışına yürüyen taehyung'u takip etmişti.

önünden ilerleyen taehyung'u süzerken yüzünde hafif bir tebessüm oluşmasını engelleyememişti. beyaz ağırlıklı kombini, simli ojeleri ve dalgalı saçlarına takılmış küçük tokalarıyla oldukça sevimli gözüküyordu.

"rahatça kobuşabileceğimiz sessiz bir yer biliyorum." dedi ve taehyung'u nazikçe bileğinden tutup arkadaşlarıyla sık sık sigara içmek için çıktığı yangın merdiveninin boşluğuna kadar arkasından sürükledi.

ikili merdivenin soğuk zemininde yan yana oturduğunda taehyung "neyle ilgili konuşacağız?" diye sorarak sessizliği bozmuştu.

"anlatacağım, ama biraz uzun sürebilir o yüzden derse gitmeyebilirsin haberin olsun."

goodnight moon | taekookWhere stories live. Discover now