Naberrr askmlarrrr
Ya kokonoi smut ceviriyodum
Usendim yazmaktan
Biraktim cok zekiyim 🤳🤼♂️
zortttt
bugün pazar, bu yüzden hafta sonları izinlisin. işte buradasın, kanepede ürperiyorsun, telefonunu karıştırıyorsun, sosyal medyayı izliyorsun. ama gözünüze çarpan bir eğilim var. tiktok'ta çiçek trendi alıyor. bir süre düşünmeye başladın, erkek arkadaşından hiç çiçek aldın mı? bunu hatırlamaya calistin, evet sadece bir kere. sana itiraf ettiği gün. ona değer verdin ve onu bir dekorasyon olarak yaptın, hatta çoktan kurutulmuş çiçekler haline geldi. ancak, bahsettiğimiz yaratıcı düşünce hehe. saate baktığımda saat 3.04 olduğunu gördüm. erkek arkadaşının bisiklet dükkanındaki mola zamanı olabilir. son zamanlarda meşguldü, bu yüzden siz ikiniz randevuya pek çıkmadınız. ikiniz de çalışıyorsunuz ve harcadığınız tek zaman yatma zamanı ve uyandığınız zamandır, hepsi bu. yani çiçek almak yerine ona çiçek vermek istediğini düşündün.düşüncelerinize gülümsediniz, zihninizle ve kalbinizle aynı fikirdeydiniz. sen de kalkıp onları almaya hazırlandın.
-------
Kendine gel!
kendine gel! az önce çektiğin resmin üzerine sırıttın. ona lale aldın. çiçeğe bakıp hoşuna gidecek mi diye düşündün? bunu kabul eder mi?
aslında onun için hangi çiçeğe sahip olmanız gerektiğini bilmiyorsunuz, bu yüzden satıcıya sonsuz sevgiyi ya da belki koşulsuz sevgiyi simgeleyen hangi çiçeği sordunuz. aslında sana daha çok çiçek önerdiler, ama laleler gözlerini yakaladı, sen de aldın.
o büyük buket değil, sadece küçük bir buket. sadece onun için yeterli. çiçeklere son bir kez baktın ve bisiklet dükkanına gitmeye başladın.
"oi ınupi, sevgilin burada" dedi draken, seni bisikleti tamir eden ınui'ye işaret ederken. çiçekleri arkanda saklarken gülümsedin.
(Knk dikkat et draken'e takemichi'nin yanina gitmesin)
şimdilik müşteri yok, seni sessizce neşelendiriyor. etrafta yabancı varsa ınuı çok utangaç olabiliyor.
ınui sıcak gülüşünü görmek için başını sana doğru çevirdi. yüz ifadesi bir süre şoka girdi,ama sonra bisiklete baktı. emin olmayan ifadesini gördüğünüzde gözlerinizi kırptınız.
"bebeğim, biraz içeride kalabilir misin? bunu bırakamam, detayları unutabilirim " diye üzgün bir ifadeye sahipken ona baktın.
onu anladığın gibi gülümsedin ve başını salladın, "elbette sorun değil. sadece, bana aldırma, seni bekleyeceğim " ona sırıttın, usulca gülümsemesini sağladın ve eşyalarına devam ettin.
"tezgahta oturabilirsin, y / n" draken başını sallarken tezgaha işaret etti ve çiçekleri arkanda saklarken tezgaha gitti.
----
saat 6 ve çiçekler için endişeleniyorsun. artık o kadar taze olmayacak ... biraz üzgün hissettin, ama bazı müşteriler gelmeye devam ettikçe sözünü kesemezsin, bu yüzden onu bekledin.
telefonunuzu kaydırarak, onu uzaklardan sessizce kaydederek, fotoğraflarını çekerek, çiçeklerin fotoğraflarını çekerek, draken ve onun fotoğraflarını çekerek, evet daha fazla değil. draken çiçekleri çoktan gördü ama seni anladı ve sır olarak sakladı.
ınui sana defalarca sordu, "orada iyi misin?" yine de ona iyi olduğunu söyleyen bir gülümseme gösterdin. ayrıca neden geldiğini sordu ama omuzlarını silktin "dedi ve "sadece istedim" dedin ve başını salladı ve çalışmalarına devam etti.
"hey ınupi, orada işin bitti mi?" diye sordu draken ayağa kalkıp alnındaki terlerini silerken.
draken'in sorusunu duyan ınui de ayağa kalktı, terlerini silerken aynı şeyi yaptı, bisikleti gözlemledi, "evet sanırım. yarın devam edebilirim"
"evet, yapman gerektiği gibi. kız arkadaşının burada olduğunu ve seni saatlerce beklediğini hatırla, "diye kıkırdadı draken eşyalarını temizlerken, tuvalete doğru yürüdü.
ınui dondu, sonra sana koştu, henüz ellerini yıkamadığı gerçeğini umursamadı, "bebeğim uyan-" bir an durdu, zaten uyurken yanındaki çiçekleri gördü.
sana yaklaştı, yavaşça buketi eline aldı. ınui'nin kaşlarını çatmış bir yüzle çiçeklere baktığını görmek için bazı hareketler hissettiğinde uyandın. hemen ayağa kalktın, onunla yüzleşirken saçlarını geri çektin.
"bunu sana kim verdi?" ınui sana bakarken sakince sordu. sen, daha yeni uyandın, ne sorduğunu anlamadın, sadece cevap verdin, "ha?"
iç çekti, "bunu sana kim verdi?" ona boş bir yüz ifadesiyle bakarken gözlerinin içine baktı. ",
"sana... vermek istiyorum?"
ınui gözlerini kırptı, söylediklerin karşısında şok oldu. çiçeklere bakarken, sonra sana tekrar baktı, "benim için mi?" diye sordu başını bir gülümsemeyle sallarken.
"çiçekler mi? benim için? neden?""çiçekler mi? kıkırdarken çok cahil olduğunu soyledin, "ahh, erkek arkadaşlarından çiçek aldıklarını gösteren video bir gördüm. Bende yapmak istedim fakat bugünlerde çok meşgulsün ve sıkıldım ve sen benim sevgilimsin, sana bunları vermeye karar verdin"geniş bir şekilde sırıttın, kalbinin tüm söylediklerin üzerinde yumuşamasını sağladın.
" "ama ..." gözlerini kırpıştırdın, çiçeklere hüzünlü bir şekilde bakarken tüm dikkatleri üzerinize çekti, "seni uzun zamandır beklediğimden dolayi,çiçekler artık o kadar taze değil ... üzgünüm ..." ona üzgün bir yüzle baktın.
kıkırdadı, elini yavaşça tuttu, sırtını baş parmağıyla ovuşturdu, "ne için üzgünsün? özür dilemesi gereken benim" diye usulca gülümsedi, "beklettiğim için özür dilerim."
sen de gülümsedin, "beğendin mi?" sırıtarak ellerini onunkiyle iç içe geçirirken. sonra başını salladı, "onu seviyorum. "senden" diye sessizce kıkırdadığı "kalbimi daha da yumuşattığı için ona değerecegim"
alnını öptü, sen gozlerini kapattin. her ikiniz de vardı aşkları samimi duygu olarak yavaş yavaş daha yakın çekti. ikiniz de birbirinize bakarken geri çekildiniz.
"teşekkür ederim aşkım" diye sırıtarak yanaklarını nazikçe okşamasını sağladın ama sonra donup kaldın. fark ettin,
"ELLERIMI YIKAMAYI UNUTTUM!" geri adim atip ciglik atti, yuzundeki v ustumuzdeki kirlere bakarken
"aptal inupi atmosferi bozdun~" ikinizde uzun boylu adama baktiniz "endiselenmeyin videoya kaydettim" diye siritti
"Evinize donun orda devam edin romantikliginize videoyu daha sonra size atacagim" diye guldu ikinizde utanarak birbirinize baktiniz
