Kaderin Kırmızı İpliği

719 96 132
                                    

Medya: Kırmızı Belgesel Filmi

Şiddetle izlemenizi öneririm. Bir travmanın insanın hayatına ne gibi etkileri olduğunu anlamamızı sağlıyor. Kendisini terk eden kocası, kırmızıyı çok seviyor diye baştan ayağa hep kırmızı giyinen bir kadının hayat hikayesini anlatıyor.

****

"İki insanın kaderi birbirine bağlıydı, kopmayacak bir iple..."

Japon mitolojisine göre Tanrı, ruh eşi ve bir gün evlenecek olan çiftleri, serçe parmaklarından, görünmez kırmızı bir iple bağlarmış. Kaderin kırmızı ipi inancında, ipin bağlı olduğu yerler ya da hikayeler değişse de, değişmeyen şey iki insanın kaderini birbirine bağlaması ve asla kopmamasıdır. Hayatın boyunca kaç kişiye aşık olursan ol, ip seni kaderindeki insana, gerçek aşkına götürecektir.

 Hayatın boyunca kaç kişiye aşık olursan ol, ip seni kaderindeki insana, gerçek aşkına götürecektir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

****

Tay'ın attığı konuma geldiklerinde hala Bright'ın gerginliği üstünden kalkmamıştı. Win yanındaki adamın aralıklı verdiği sıkkın solukları duyabiliyordu. Gergin parmaklarıyla oynayan kumralı, sakinleştirmek için bir şeyler yapması gerektiğinin farkındaydı.

"Bunu yapabiliriz." Gülümsemesine tatlı bir gülümsemeyle karşılık vereceğini sanırken, Bright ona bakmıyordu bile. Bakışları birazdan girmeleri gereken binaya kenetlenmiş, endişeli bakışlarını oradan ayırmadan bakıyordu. Eli, istemsizce Bright'ın omzuna doğru ilerlediğinde ne yapmakta olduğunun son anda farkına varınca geri çekti.

"Bright. Bana bak." diyebildi sadece.

Kendisine dönen koyu kahvelerde korku gördü. "Bunu başarabiliriz."

Ona güven vermek istiyordu. Onun yanında olduğunu vurgulamak için sürekli 'biz' diye hitap ediyordu. Halbuki kendisi de Bright kadar endişeliydi. Onun için endişe ediyordu. Yanlış bir hareket tüm bu zamana kadar başardıkları her şeyi sıfırlayabilirdi. Bright'ın yine içine kapanmasından korkuyordu.

Elini tutmak isterdi tam da şu an ona desteğini gösterebilmek adına. Kendi bedeninden ona akan bir enerji göndermek isterdi.

"Bunu yapabileceğimi sanmıyorum Win." sesi fısıltıdan farksızdı. Zar zor duyabilmişti Win dediklerini.

"Yapabileceğini biliyorum Bright. Sana inanıyorum."

"İnsanlar var. Çok kalabalıktır orası şimdi. Tanımadığım bir sürü insan."

"O zaman sadece bana odaklan. Ne zaman korkarsan sadece bana bak. Ben her zaman yanında olacağım."

"Desene gözlerimi senden bir saniye bile ayıramayacağım o zaman."

"Bana göre hava hoş." dediğinde ortamda oluşan garip havaya karşılık ikisinin de yüzünde gülümsemeler oluşmuştu. Bright Win'in gözlerine bakarken derin bir iç çekti. Win'in kalbi hızlandı aldığı solukla birlikte. Kahveleri çok güzel bakıyordu. O kahveler kendine her böyle baktığında Win'in de içinde bir çiçek açıyordu her seferinde.

ƠƁՏҼՏՏҼƊ 🌗 ||ƁⱲ||✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin