AŞK BİRAZ YARAMAZDIR

YÜZÜK

Arkadaşlar merhaba size iyi ve uzun bir bölüm yazmak için uğraşıyorum bir süredir ama malesef bu çabamın boşa olduğunu düşünmeye başladım. Çünkü 4- 5 bölüm yazan hatta sadece tanıtım yayınlayan bir çok kişinin hikayesinin binleri geçen takipçisi votesi ve bir çok yorumlayanı olduğunu gördüm. En azından emek verdiğimi düşünürsek okuduktan sonra voteleyin lütfen.

hikayenin başına böyle yorum yapanları sıkıcı bulurdum ama yazdıktan sonra onları anladığımı farkettim haklılar sonuçta uğraşıyorlar ve karşılığını almak istiyorlar sadece yapmanız gereken okuduktan sonra vote ve kısa bir yorum. zaten bu bölümden sonra bölüm ekleyip eklemeye karar vericem . eğer biraz olsun yazma konusunda iyi olduğumu düşünüyorsanız lütfen beni destekleyin.

şimdiden teşekkür ederim. İyi okumalar...

Kaçıncı kez uykuya dalmaya çalışıp aklımdaki düşüncelerden kurtulamadığımı ve gözlerimin tekrar tekrar açılıp ay ışığının aydınlattığı odada gezindiğini bilmiyorum.Beynim benim burada ne işim var diye sorarken kalbim Ulaş a tokadı attıktan sonraki bakışına gözlerini kilitlemiş ne yapacağını bilmez bir şekilde üzülüyordu.

Bir yanım ulaş haklı diyordu. Eğer bugün bunlar yaşanmasaydı ona çoktan teslim olmuş ondan hoşlandığımı itiraf etmiş olurdum.belki gerçekten mutlu olurduk. Ama o daha neden aldığını bile bilmediğim bir intikam için seni bir kenara attı. Şimdi de seninle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor diye bağırıyordu. Diğer yanımsa ulaş seni kullandı ama ona kızamazsın adil bir anlaşma oldu sen onu kullandın oda seni kullanıyor sen bunu hakkettin diye dalga geçiyordu benimle.

Kafamda iyi ve kötü bakış açıları çarpışırken ben Ulaş ın bir tek cümlesini beynimde binlerce kere döndürüp doğruluğunu sorguluyordum. ' ikimizde birbirimizden hoşlanıyoruz'

Hoşlandığına inanmak istesem de beni düşürdüğü duruma baktıkça bunun yalan olduğuna inanıyordum. O bana değer vermiyordu ki sadece erkeksi iç güdüleriyle hareket ediyordu.sadece vücudumu baştan aşağı süzüp yüzündeki sinsi gülümsemeyi düşünmek bile bunu doğruluyordu. Mert ten sonra güvenmek istediğim adamken asla güvenemeyeceğim birine dönüşmüştü. Hemde birden sarsarak ve onun hakkında düşündüğüm tüm iyi güzel samimi ne varsa tüm tabuları yıkarak.

En sonunda gözlerim uykuya yenik düştüğünde Ulaş ın kızgın kömür karası bakışları gözlerimin önündeydi.

Sabah uyandığımda beyaz tavana gözlerimi açıp birkaç saniye nerede olduğumu anımsayamayıp etrafa baktım. Ulaş ın annesinin evinde olduğumu hatırladığımda aşağı inip rol yapmak zorunda olduğum için sinirlenmeye başlamıştım bile. Ve dün geceden sonra ulaş a nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Role devam edip iyi davranma fikri iki yüzlüce geliyordu ama Nazlı hanımın fark etmemesi için iyi davranmak zorundaydım. En iyisi fazla konuşmamak diye düşündüm. Banyoya gidip yüzümü yıkadım aynaya baktığımda saçları birbirine girmiş uykusunu tam alamadığı için gözleri şişmiş bir yüz gördüm. saçlarımı biraz ıslatıp valizimden tarağı alıp taradım. Saate baktığımda 7 i gösteriyordu. Hafifte olsa makyajımı yapıp şiş gözlerimi biraz olsun gizlemeyi umdum Mavi kot pantolonumu ve beyaz tişörtümü üstüme geçirip beyaz spor ayakkabılarımı giydim etrafı kolaçan etmek için ideal bir haldeydim.

Telefonumu Ulaş almamış olsaydı belki bir şansım olurdu. Polisi arasam yada durumu ayça ya anlatsam kurtulabilirdik . Gerçi kaçırıldığımdan başka ne anlatacağımı bile bilmiyordum. Ayçayla en son dün konuşmuştuk kim bilir kaç kez beni aramıştır. Ya annem zaten uzun süredir konuşamamıştık sürpriz yapıp yanına gidecekken kaderimde kaçırılmak varmış. Ya millet kaçırır para ister bizimki evlenmek istiyor dedim şaşkınlıkla. Sonrada kendine gel Sedef sadece intikam istiyor diye kendimi azarladım. Ulaş tan telefonumu bir şekilde almalıydım. Odadan çıkıp merdivenlere yönelecekken Sibel in kapısına gözüm takıldı. Dün Nazlı hanımla neler konuştuklarını merak ediyordum. En iyisi gidip sormak dedim ve kapısını çaldım.