Bölüm 3: ''Düşmanların Kaçamak Gecesi''

918K 31K 21.5K
                                    

Selam *-* Arkadaşlar benim hesabımda bir sorun var sanırım. Bazı yorumları göremiyorum. Sadece sayısı çıkıyor. Cevap vermediklerim varsa bundandır. Kusura bakmayın :)

Kuzey Erkekler Okulu

 Mete, en arka sırada kollarını iki yana açmış, başını sıraya koymuş uyuyordu. Dudakları hafifçe aralık olduğundan salyaları akıyordu. Yanında dikkatle dersi dinleyen Arda, bir an Mete'ye bakıp gülümsedi. Mete, dün erken uyumuştu bir değişiklik yapıp. Tüm gece deliksiz bir uyku çekmesine rağmen hâlâ uykusu vardı. 

Bir an, öfkeyle sırasında hareket eden Çağatay'a çevirdi dikkatini Arda. Çağatay, Arda'nın çaprazında oturuyordu. ''Ne oldu?'' diye fısıldadı Arda. 

''Eski sevgilim,'' dedi Çağatay.

''Ne olmuş?'' bu sefer konuşan Çağatay'ın yanındaki Fatih'ti. 

'' Dedikodu sitelerinde fotoğrafları çıkmış.''

''Sana ne anasını satayım,'' diye söylenerek arkasını döndü Bora. Sahiden Çağatay'ın eski sevgilisini neden önemsediğini anlamamıştı. Kıza bir şey hissetmiyordu ve kız geçmişte kalmıştı. Çağatay da yakışıklı, korumacı bir çocuktu. Her kızın isteyebileceği bir tipti.

En arka sırada Arda ve Mete, onların önünde Çağatay ve Fatih, onun önünde Bora tek oturuyordu. Çoğu zaman kafalarına göre yer değiştiriyorlardı aralarında ama Bora her zaman tek başına oturmayı seviyordu. Rahatına düşkün bir çocuktu. 

''Benimle çıkarken çekişmiş fotoğraflar.'' buna söyleyecek bir cevapları yoktu hiç birinin. Aldatılmak ve aldatmak... Bu aldatma işi şerefsizlikti düpe düz. Kendileri hiç bir ilişkilerinde karşı tarafı üzecek ve kıracak bir şey yapmamışlardı.

Çağatay ise karakterli davranmış, çevresi sürtüklerle dolu olmasına rağmen birine bile bakmamıştı. İstese yapardı. Bu zor değildi. Çağatay yapılı ve yakışıklı bir çocuk olduğunun farkındaydı. İçinden sarışın sürtüğün kız olmamasını diledi bir an. Böylece ona vurabilirdi. Ama sonra erkek olan biriyle eski bir ilişki yaşamış olma düşüncesi midesinin bulanmasına sebep oldu. Arkadaşları fark etmeden düşüncesini uzak diyarlara fırlattı Çağatay.

''Siktir et,'' deyip başını kaldırdı Mete. Elinin tersini dudaklarına götürüp sildi salyalarını. Sabahtan beri uyutmamışlardı Mete'yi. ''Adı çıkmıştı zaten anasını satayım. Aşık falan da değildin.''

''Aynen lan!'' diye atladı Bora. ''Sarışınlar zaten...'' diye konuşmaya başlayacaktı Bora. Sarışınları kötüleyecekti arkadaşına iyi gelmesi için. Ama Çağatay, Bora'nın sözünü kesti.

''Boş versenize,'' dedi ''Tüm sarışınların Allah belasını versin!'' 

''Sarışınlarla ne alakası var lan?'' dedi Mete. Bir sürtük yüzünden tüm sarışınları suçlamak büyük bir haksızlıktı. Ama Çağatay adaleti düşünemeyecek kadar kırgın ve üzgündü şu an.

''Beyler bence biz biraz kafa dağıtalım,'' diye mırıldandı Fatih ''Yeni bir mekan açılmış. Biraz uzak buraya. Gerçi her yer uzak anasını satayım. Sanki dağın başındayız. Her yerde ot. Neyse, gidenler beğendiklerini söylüyorlar. Biz de gidelim. Biraz kafa dağıtırız. Çağatay, bak sana da iyi gelir.''

''İyi ama yarın akşam gidelim,'' dedi Arda. ''Yarın sınav var.''

''Bana uyar,'' dedi Mete. Ardından hepsi onaylar bakışlar gönderdiler birbirlerine.

Güney Kızlar Okulu

''Hocam cidden çok çişim var,'' diye kıvrandım sıramda. Dersin bitmesine on dakika kalmıştı ama tutacak gibi değildim. Çok su tüketmiştim ve şimdi acısını çekiyordum. Bu öğretmen de bana pek acıyacak gibi durmuyordu. 

DÜŞMAN OKULLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin