24

77.1K 3.7K 924
                                    

Akif Teğmen; Özür dilerim.

Akif Teğmen; Fazla yüklendim sana.

Akif Teğmen; Hakkım yok.

Akif Teğmen; Çok kötü bir zamanda yazdın.

Akif Teğmen; İstemeden üzerine geldim.

Akif Teğmen; Gerçekten üzgünüm.

Öğretmen Hanım; Siktir git.

Öğretmen Hanım; Ne sana ayıracak zamanım var ne de kirli kalbini dinlemeye midem.

Öğretmen Hanım; Özür diliyormuş.

Öğretmen Hanım; Bir daha bana mesaj atarsan seni cümle aleme rezil ederim.

Öğretmen Hanım; Duydun mu?

Öğretmen Hanım; Yemin ederim tükürmeye yüzün kalmaz.

Akif Teğmen; Abartıyorsun.

Öğretmen Hanım; Lan defol diyorum defol!

Öğretmen Hanım; Mesaj atma!

Öğretmen Hanım; Özür dileme.

Öğretmen Hanım; Seninle bir daha işim olmaz.

Akif Teğmen; Leyla,

Öğretmen Hanım; Utanmadan hala nasıl yazabiliyorsun?

Akif Teğmen; Pişmanım?

Öğretmen Hanım; Kahrından öl!

Öğretmen Hanım; Umrumda bile değilsin.

Akif Teğmen; Büyük konuşuyorsun.

Akif Teğmen; Yapma.

Öğretmen Hanım; Yok ya.

Öğretmen Hanım; İğreniyorum senden.

Öğretmen Hanım; Üzerine üniforma geçirince insan mı oldun?

Öğretmen Hanım; Gerizekalı.

Akif Teğmen; Düzgün konuş.

Öğretmen Hanım; Yoo!

Öğretmen Hanım; Mal, öküz, beyinsiz!

Öğretmen Hanım; Nişanlın o kadar haklıymış ki...

Akif Teğmen; Bu kadar mı?

Öğretmen Hanım; Utanman olsa şu laflardan sonra bir daha yazmazdın.

Akif Teğmen; Bitti mi?

Öğretmen Hanım; Bitti, ne yapacaksın?

Akif Teğmen; Tamam canım.

Akif Teğmen; Aç şimdi kapıyı.

Öğretmen Hanım; Ne kapısı.

Akif Teğmen; Sınıf kapısı.

Öğretmen Hanım; Yok artık! Utanmadan okula mı geldin?

Öğretmen Hanım; Mahluk seni.

Akif Teğmen; Leyla, ya sen kapıyı güzellikle aç ve yanıma gel.

Akif Teğmen; Ya da ben sınıfa gireyim.

Akif Teğmen; Seçim hakkın var.

Öğretmen Hanım; Polisi arıyorum.

Öğretmen Hanım; Sapık var diyeceğim.

Akif Teğmen; Aynen. Kendi mesajlarını da göster.

Öğretmen Hanım; Bekle sen bekle.

Öğretmen Hanım; Dün bir dünya laf et, sonra utanmadan kalk gel. Ruh hastası mısın?

Akif Teğmen; Psikiyatri polikliniği sırasında gördün beni?

Akif Teğmen; Ne umuyordun?

Öğretmen Hanım; Ar damarının eksik olacağını değil.

Öfkeyle telefonu masaya bırakıp çocuklara döndüm ve biraz sonra geleceğimi söyledim. Sevgi ile birlikte yere oturmuş oyun oynuyorlardı. Ani çıkışıma şaşırsalarda oyuna öyle dalmışlardı ki ilgilerini kaybetmeleri uzun sürmedi. Tamamen halıyla kaplı olan alanda ayakkabılarımızla gezemediğimiz için sınıfta giymek adına evden getirdiğim köpekli panduflarımı bile çıkarmadan hırsla kapıyı açar açmaz gördüm onu. Yine üniforması üzerindeydi. Kısa saçları, hafif uzamaya başlamış sakalları ve elinde tuttuğu gözleriyle aynı renk beresiyle sırtını okulun pembe duvarına yaslamış bir halde beni bekliyordu. Dışarı çıkıp arkamdan kapıyı kapattım ve biraz sonra kopacak kıyametten çocuklarımı uzak tutmaya çalıştım.

"Leyla,"

"Ne halt yemeye geldin?"

Üzgün görünüyordu. Kızarmış göz bebekleri birkaç saniye üzerimde gezindi, sonra yavaş yavaş eline indi. O an diğer elinde tuttuğu küçük gül demetini fark ettim. Bekledi, düşünür gibi çatılan kaşları en sonunda düzelince kaldırıp bana uzattı. Ya dalga geçiyordu ya da sözlerini hafife almamı umuyordu.

"Özür dilerim. Söylediklerim için. Ben,"

Hala uzatıyor olduğu çiçeği elinden çekmemle cümlesi yarım kaldı. İğrenerek, öyle görünmesini umuyordum, biraz ötedeki çöp kovasına bıraktım. Arkamı döndüğümde şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

"Çöp." Dedim yüzümü buruşturup. "Seninle ilgili herhangi bir şeyin bendeki karşılığı, çöp."

"Ben,"

"İlgilenmiyorum. Şimdi lütfen defol git. Senin gibi biri ancak dağda yaşayabilir."

Başını eğdi, göz göze geldik. Baktı. Sadece baktı. Eğer yapabilseydim zihnimden o bakışını ölene kadar silip atmak isterdim. Yapabilseydim Akif'i kırmamış olmak isterdim. Ama yapamazdım. Sözlerinin kalbimde bıraktığı hasarı anlaması gerekiyordu.

"Gideyim." Diye mırıldandı soğuktan çatlamış dudaklarını yaladıktan sonra. "Özür dilerim. Rahatsız ettim."

"Mümkünse bir daha olmasın."

"Olmayacak."

Dağ Ceylanı | Texting | Tamamlandı Where stories live. Discover now