♧ ÇOK FENA TAHRİK OLDUM | BÖLÜM ●23●

Start from the beginning
                                    

"Zafer, sen yerini bilmeyen kadın dediğin insana benim bu hafta evlenme teklifi ettiğimi duymadın herhalde. Yoksa karşımda bu şekilde dikilip konuşuyor olmazdın." dedi ve uzanıp onun omuzuna elini yerleştirdi ve yavaşça sıktı.

Beyaz gömleğinin altından belli olan bedeni, adeta bütün kaslarının ayrıntısını sunacak kadar gerginleşmişti. Demre, artık sessiz sedasız olacakları izliyordu çünkü tek kelime etse olay çıkacağı belliydi ama ona sıra gelmedi zaten. Zafer, patavatsız bir şekilde konuşmaya devam etti

"Sen de olmayacak duaya âmin deme Mahzaroğlu. Sen zaten kardeşimle nişanlısın." demesi ile omuzundaki elin sıkılaşması sebebiyle sonlara doğru sesi tuhaf bir hâl almıştı bile. Kaşarı çatılmış, Mirza'ya öfkeyle bakarken tam ağzını açıp konuşmaya devam edecekti ki Mirza sözünü kesmişti.

"Sen önce Demre'den bir özür dile bakalım nasıl diliyorsun?"

Zafer, şaşırmış ve öfkelenmişti. Karşısındaki adama ters bir hareket yapmaya çok müsait duruyordu ama yapmıyordu da. Onca sözlerin hepsi boş safsata mı? diye düşündü Demre. Ne de olsa geldiğinden beri racon kesiyordu Mirza'ya. Ama gerçekten de Mirza'nın istediği gibi olmuş ve adam dönüp Demre'ye nihayet bakmıştı.

"Özür dilerim hanım abla. Kusuruma bakma. Sinir..." demesine kalmadan Mirza yeniden omuzunu sıktı ve sözünü kesti.

"Tamam, bu kadar konuştuğun yeter." dedi ve dudaklarında histerik bir gülümseme yer alırken tehlikeli mimiklerini yüzünün her yanına yaymış bir şekilde adama baktı. Demre, istemsiz korkmadan edemedi. Mirza'nın öfkesinden nasibini almak en son isteyeceği şeydi. Hoş, her defasında sonları yatakta bitiyordu ama yine de başkasıyla böyle olamayacağı için sonrasında ne yapacağını da kestiremiyordu.

"Şimdi sen o tespihini cebine sokuyorsun." dedi ve adam şaşkın bir şekilde Mirza'ya bakarken genç adam boşta olan elini sokması için salladı. "Hadi. Çekebildiğin gibi yerine nasıl koyuyorsun görelim." dedi ve Zafer, tek kelime etmeden tespihini cebine soktuktan sonra Mirza başını bir kere onaylar anlamda salladı.

"Hah şöyle. Bak şimdi daha iyi görünüyorsun." dedi ve elini geri çekip bir adım geri gittikten sonra ellerini pantolonunun ceplerine soktu ve adama yukarıdan bakmaya devam etti.

"Bak Zafercim. Seni severim. Küçükken benim için az iş yapmadın. Ama söz konusu benim iş yerime geliş hâlinse bir dahakine hatırın var demem seni ayağının ucundaki mermere şekil olsun diye oyarım." demesi ile Demre şaşkınlıkla olduğu yerde öylece kalakalmıştı çünkü Mirza başından beri öyle sakin görünüyordu ki söylediği her sözün altındaki sakinlik, istemsiz insanı aldatıyordu.

Zafer ise geldiğinden beri ağır abi takılıyor olsa da Mirza'nın söylediği sözlere tek kelime bile edemeden öylece karşısında duruyordu.

"Ha aile meselen vardır, bunu namus bellemişsindir. Ararsın beni, görüşmemiz lazım dersin, ben senin için boş vakit ayırırım. Ama şirketime gelir, içeri dingonun ahırı gibi dalarsan..." dedi ve duraksadı. Demre ise büyük bir heyecanla karşısındaki adamın sözlerini bekliyordu.

"Seni o ahırdan kemre niyetiyle alır, ağaca gübre olsun diye dibine gömerim." demesi ile artık Demre gözlerini bile kırpmıyordu. Karşısındaki bu tehditleri savuran adam, Mirza Mahzaroğlu muydu kendisine mi öyle gelmişti?

"Anladın mı beni?"

"Anladım abi."

"Güzel. Şimdi, o gözün yanımda bu güzel hanımefendi varken." dedi ve Demre'yi gösterdi. "Ona bir an bile kayarsa yapacaklarımı tahmin edebiliyor musun?"

Adam başını onaylar anlamda hızlıca salladı.

"Aferin Zafer. Bak ne kadar hızlı anlıyorsun." dedi ve yeniden omuzuna vurdu.

BEYAZ (+18)Where stories live. Discover now