14 ও

622 93 56
                                    

Şiddet içerir!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şiddet içerir!

"Seni kahrolası orospu!"

Seungmin'in annesi oğlunun saçlarından tutarak yerde sürüklüyordu. Ardından onu kaldırarak sert bir tokatla kanepeye attı.

"Seni iğrenç ibne! Şimdi de bir adama orospuluk yapıyorsun ha?!"

Seungmin sadece ağlıyordu. Çünkü biliyordu ki ne derse desin annesini durduramayacaktı. Annesi, Seungmin'in çenesini sert bir şekilde tuttu ve kendisine bakmasını sağladı.

"O kimdi?"

Seungmin hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Karşı koyamamaktan nefret ediyordu.

"Cevap ver!"

"H-hyungie."

"Hyungie? Kahrolası bir çocuk gibi konuşuyorsun şimdi de."

Annesi, Seungmin'e sert bir tokat daha attı. Hassas cildi bunu kaldıramadı ve yanağında anında bir kırmızılık oluştu.

"Zavallı ve iğrençsin."

Seungmin duyduğu şey ile daha çok ağladı. O küçüktü her türlü hakaret ve şiddete karşı daha çok hassas oluyordu.

"Özür dilerim."

Annesi sinirlerine hakim olamayıp Seungmin'i boğmaya başladı. Seungmin nefesini kaybediyordu. Annesinin onu bırakması için tırnaklarını koluna geçirdi. Canı yandığı için bırakmıştı çocuğu. Seungmin bunu fırsat bilip yukarı odasına koştu ve kapıyı kilitledi.

Kapının arkasına oturdu ve gözyaşlarını daha çok döktü. Sadece biri tarafından sevilmek istiyordu. Biriyle sakin, mutlu ve huzurlu olmak istiyordu.

Çantasına uzandı ve telefonunu aldı. Kimi arayacağını biliyordu. Ona biraz sevgi gösterebilecek birisini tanıyordu. O kişinin numarasını tuşladı ve arama tuşuna bastı.

"Prenses?"

"Hyung."

"İyi misin?"

"Hayır."

"Ne oldu bebeğim? Neden ağlıyorsun?"

"Anne."

"Anne? O ne yaptı sana güzelim?"

Seungmin o anları hatırladıkça daha da kötüleşiyordu. Hıçkırıkları çoğaldı küçüğün.

"Hey, hey şşş tamam bebeğim. Bunun hakkında konuşmana gerek yok. Oraya gelmemi ister misin?"

"Hayır. Sana da zarar verebilir."

"Ama prenses-"

"Hayır!"

"Tamam tamam. Ama benim için derin bir nefes alabilir misin?"

"Hm hm."

"İyi gidiyorsun bebeğim. Şimdi daha iyi misin?"

Seungmin sonunda sakinleşebilmişti. Hyunjin ona rehberlik etti ve Seungmin'e iyi yaptığına dair güvence verdi.

"Hyungie?"

"Evet prenses?"

"Teşekkür ederim."

"Teşekkür etmene gerek yok güzelim."

"Hyungie ben uyurken hatta kalır mısın?"

"Tabii ki yaparım, şimdi yatağına girip battaniyene sarılır mısın? Sana verdiğim peluş oyuncak hâlâ sen de değil mi?"

"Evet, beni güvende tutuyor."

Hyunjin, Seungmin'i sevimli bularak hafifçe kıkırdadı.

"Yatağımdayım hyungie."

"Güzel, şimdi gözlerini kapat ve rahatlamaya çalış. Hyungie hatta kalacak."

"Söz hyungie?"

"Evet, prenses. Söz veriyorum."

Seungmin gözlerini kapadı ve sakinleşmeye çalıştı. Hyunjin nefes alma seslerinden küçüğünün uyuduğunu anladı. Emin olmak için Seungmin'in adını usulca mırıldandı ve cevap alamadığında uyuduğundan emin oldu.

"İyi geceler prenses."

~~~~

Her oy Seungmin'in annesi için bir tokat.

Drunken Start -HyunminWhere stories live. Discover now