Bir Doğu Aşkı | Gay

14

Televizyon izlerken çalan kapıyla yavaşça yerimden kalktım ve kapıya doğru gittim . Kapıyı ilk açtığımda kimse yoktu. Kapıyı kapatacaktım ki yerde gözüme takılan sepetle kapıyı kapatmadım.

Yere eğildim. Sepetin üstündeki bezi çektiğimde turuncu yavru bir kedi gördüm.

Kediyi görmemle şaşırdım. Çünkü böyle bir şey beklemiyordum. Kediyi kucağıma aldım. Kediyi almamla sepette bir kağıt olduğunu gördüm.

Kağıdı aldım ve açtım.

" Beni getiren abi çok üzgün. Nasıl özür dileyeceğini bilemiyor"

Okuduklarımla kaşlarım havalandı. Sonra üstüme bir gölge düştü. Kim olduğunu olduğunu tahmin edebiliyorum.

Kafamı kaldırdığımda Demirle göz göze geldim. Bakışlarım kucağımdaki kediye döndü

"Belki hiç denemediği için bilmiyordur"

Konuşmamla kaşları havalandı.

"Özür dilerim"

Sesi sanki annesinin vazosunu kırmışta özür dileyen bir çocuk gibi çıkmıştı.

Ayağa kalktım ve içeriye doğru yürümeye başladım. Arkama baktığımda hâlâ kapıda durmuş bana baktığını gördüm.

"Hadi ev soğuyor"

Bunu dememle kocaman gülümsedi. Sepeti eline  aldı ve içeriye girdi. Sobanın yanında yere çömeldim. Belki kedi üşümüştür.

Demir içeriye girdi ve yanıma geldi ve çömeldi.

"Umarım gidip bir yerlerden satın almamışsındır"

Başını hayır anlamında salladı.

"Birkaç gün önce göreve giderken ormanda bulduk, tedavi falan ettik. Ben de ona çok iyi bakacak birine hediye etmek istedim"

Ona sadece göz ucuyla baktım ve kediye döndüm.

"Merak etme aşıları her şeyi tam."

Başımı anladım dercesine salladım.

"Barıştık mı?"

Yine aynı ses tonuyla konuşmuştu. Beş yaşında bir çocuk gibi.

Gülümsedim

"Barıştık"

Dediklerimle güldü.

"Sevindim ama yine tekrardan özür dilerim büyük hayvanlık ettim. Orada dediklerimde hiç ciddi değildim. Sen benim için öyle sıradan biri değilsin. Özel birisin"

Burası bir sıcak mı oldu?

"Ama sen yine de o Hamit'le çok yüz göz olma"

Kaşlarımı çattım.

"Sen tekrar kavga edelim istiyorsun sanırım"

Başını olumsuz anlamda salladı

"Hayır tabii ki de sadece"