Kalbim gümbür gümbür atıyor, göğsüm hızlı hızlı yükselip alçalıyorken nefes nefese geriye attım başımı. Kapıya yasladığım başımı ona yer açmak ister gibi sola eğdim, "Kızgınım sana." dedim kulağıma yabancı gelen arzulu bir sesle.
Boynumdaki dudakla...
🔱 'Uzaklıklar sevenler için önemsizdir. Çünkü gerçek sevgiyi anlatan tek duygu; özlemektir...' -William Butler Yeats- 🔱
Tuğkan - Seni Çok Özlüyorum (Bölüm anlatan şarkılardan)
🔱 Güzel, uzun bir bölüm yine. Mutlaka oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum güzeller. Yorum sayımız biraz düşmüş sanki. Yeniden artıralım mı onları? Keyifli okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Adelya telefonun çalıyor!"
Şeyma'nın seslenmesiyle bakışlarımı vizörden, takip ettiğim göl manzarasından çekip doğruldum.
Dağın neredeyse öteki ucunda olan Şeyma'ya dönüp "Geliyorum!" diye seslendim karşılık olarak.
On iki gün önce yeniden katılmıştım gezi maratonuna. Telefonum geride bıraktığım sırt çantamda, şarjdaydı. Geldiğimiz yerde herkes bir yana dağılmıştı, bense farkında olmadan epey uzaklaşmıştım onlardan. Telefonumun çaldığını Şeyma söylemese ben duyamazdım bu mesafeden.
Kameramı boynuma bırakıp çantama doğru yürürken az çok tahmin ediyordum beni arayan kişiyi. Bu nedenle hızlıydı adımlarım. Arama sonlanmadan telefonuma yetişmek ister gibi aceleciydi.
"Koş koş, bekletme adamı!" diye gülerek takıldı Şeyma.
Adana'daki konuşmamızdan bu yana daha yakındık onunla.
Gülüşüne karşılık vererek geçtim yanından.
Çantama yaklaşmamla kulağıma dolmaya başlayan melodi sonlanmak üzereydi. Çantanın fermuarını çektiğim an bitti arama.
Oflayarak telefonuma uzanıp powerbank'tan ayırdım. Tam da tahmin ettiğim gibi Ömer aramıştı, görüntülü.
Elim saçlarıma gitti istemsizce, gözüm makyaj çantamı aradı. Aramasına geri dönmeden önce kendime ufaktan çeki düzen vermek istedim ancak ben daha rüzgârın dört bir yana savurduğu dağınık saçlarımı bile düzeltemeden yeniden çalmaya başladı elimdeki telefon.
