Lakin bilinmeyen numara onu çok yakınen tanıyordu.

Bilinmeyen Numara : Merhaba.

Bilinmeyen Numara : Hey :) Bakmayacak mısın ?

Evrim numarayı engellemek üzere ayarlara gitse de bilinmeyen bir mesaj daha yolladı hiddetle.

Bilinmeyen Numara : Sana yazan herkesin peşinde koşuyorsun sanıyordum :D Yaşımı mı beğenmedin ?

Evrim yutkunup telefonu avuç içinde kıstırırken sinirden gözleri titreşiyor ve dudakları büzülüyordu.

Bilinmeyen Numara : Aynı okuldayız :) Özür dilerim sana sugar daddy olamayacağım için çıtırım :D

Evrim : Sen kimsin ?

Bilinmeyen Numara : Seninle tanışmak isteyen biriyim.

Bilinmeyen Numara : En yakın zamanda.

Evrim : Seni tanımıyorum..

Bilinmeyen Numara : Bende sana ait bazı fotoğraflar var .

Bilinmeyen Numara : Sanırım bildiğim bazı şeyler de var bu dönem neden okula gelmediğine dair.

Evrim : Ne diyorsun ?

Bilinmeyen Numara : Attığım konuma gel sabah.

Evrim titreyen ellerle telefona gömülürken hıçkırıp bakındı ekrana. Buğulanıyor ve gözlerinden akan yaşlarla sulanıyordu ekran yeniden.

Deja vu.

Kaderini baştan yaşıyor gibiydi. Birincisinde olan hatasının aynısına zorlanıyor gibi hissediyordu.

Evrim : Tanımıyorum seni gelemem hiç  bir yere. Engelliyorum kusura bakma.

Bilinmeyen Numara : Evli bir adamla yatıp kalktığın bilgisini ve çıplak fotolarını okula yaymayı mı istiyorsun ?

Evrim nefessiz kalan ciğerleriyle yutkunurken acıyla inledi.

Bunu biliyor olamazdı. Bunu duymuş olamazdı. Bu herkese yayılırsa Evrim cidden canına kıyabilirdi. Ailesi bile konuyu görmemezden gelmeye çalışarak bahsini açmamaya çabalarken üstelik bütün bunları kaldıramazdı.

Korkuyordu.

Giderse olacaklardan gitmezse de olabileceklerden...

Bilinmeyen Numara : Bence bir şansı hak ediyorum babacık yaşında olmasam da :))) Görüşürüz. Herkesin telefonunda resmini görmek istemiyorsan tabi..

Evrim gece ıssızlığında bir hayalet gibi salınarak ilerledi banyoya doğru. Yediği daha doğrusu yemediği ne kadar besin varsa midesi reddedip geriye yollarken genzinden gelen demirimsi kan tadına rağmen öğürmeye devam etti. Gözleri kızarıp morarana ve soluk borusu bir gram nefes uğruna çarpınana dek sürdürdü öğürmelerini..

Telefonunda Yiğit'in numarası vardı.

Bu duruma ailesinden bahsedemeyecek kadar hassas durumda olduklarını biliyordu.

Ama Yiğit'ten yardım isteyebilirdi. Hem o bir polis idi değil mi ?

Ama gecenin yarısında beni niye aradın diye bağırıp çağırabilirdi. Evrim'e küfür de edebilirdi. Oğuz mesela geceleri ses çıkarmasını sevmezdi."Seviyorum."diyerek omzuna sertçe yumruğunu geçirerek sırıtırdı aşırı seslere karşı.

Ya da Oğuz'un yaptığı gibi diyebilirdi.Yanlış anlayabilirdi Evrim'i. Başkalarına mavi boncuk dağıtmışsındır durduk yere kim sana musallat olsun diyerek Oğuz'un yaptığı gibi Evrim'in kusurlarını da yüzüne vurabilirdi...

Gecenin bu yarısında korkmuş ve itaatkar davranıp bildiği hatalı yola geri mi dönmeliydi bilmiyordu ama...

Gece yarısı elinde telefonla hıçkırırken Yiğit'in onu tersleyip terslemeyeceğine korku duyuyordu.


----

----

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
NadideWhere stories live. Discover now