JoJo's Bizarre Adventure: Shining Sun (Fan Yapımı Part)

[5. Bölüm] Ucuz Heyecanlar 2. Kısım

"Peki buna ne dersin?"

L'uva'nın söylediği son söz bu olmuştu. Bunu söylemesinin ardından arkasını dönüp koşmaya başladı. Antonio başta onun korkup kaçtığını düşündü. Gücü işlemiyordu ve Antonio ona ulaşırsa işini bitirirdi. Buna inanarak alaycı bir şekilde gülümsedi. Tam oradan ayrılıyordu ki yukarıdan üstüne bir adet bıçak düştü. L'uva'nın bıçaklarından birisiydi. Yukarıdan bir yerden gelmişti. L'uva yukarıya bir yere çıktı da oradan mı saldırıyordu? Yoksa şu bahsettiği özellik miydi bu? Özellik...!

"Kahretsin!"

Antonio'nun fark etmesi uzun sürmedi. L'uva korkudan kaçmamıştı; özelliğinin kendisine de zarar verebileceğini bildiğinden kendisini koruyacak bir yer aramak için kaçmıştı. Bu özellik, bulutları, hayır yağmur damlalarını kahrolası bıçaklara çeviriyor! Kendi dahil birçok insan yararlanabilir, belki de ölebilir. Bu riski hiç düşünmedi mi böyle bir özelliği aktive ederken? Bunu sorgulayacak durumda değildi çünkü bu bıçak yağmurundan kurtulması için bir yer bulmalıydı.

Hızlıca sokaklar arasında koşarak ilerlerken, doğru düzgün bir saklanma yeri arıyordu. En sonunda bir restoran buldu ve derhal oraya koştu. Alel acele boş bir masaya oturduktan sonra soluk soluğa kaldığını fark etmişti. Nefes alıp verişi düzelirken yanına bir garson geldi.

"Buonasera, Signore.* Siparişiniz?"
(*İyi akşamlar, bayım)

"Spaghetti Alla Carbonara, per favore.*"
(*Lütfen)

"Hemen Signore."

Garson, siparişi aldığı gibi uzaklaştıktan sonra Antonio'nun yanına bir kız oturdu. Yağmur altında koştuğu, üstünün ıslaklığından belli oluyordu. L'uva'ydı o!

"Merak etme saldırmayacağım. En azından şimdilik. Benim bıçak yağmurumdan kurtulmayı başarmışsın, tebrik ederim. Çok fazla kişi başaramadı, beni etkiledin."

"Neden benim peşimdesin L'uva? Ne istiyorsun?"

"Sakin ol koca adam. Benim derdim seninle değil, o peder ile. Ama şu sıralar çok sıkı fıkı gibisiniz. Araştırmak zorundaydım. Araştırmasam seni tanımamış olacaktım ve bu, seninle kapanan içimdeki boşluğu devam ettirecekti."

L'uva daha da konuşmaya niyetliydi ama garson onu bölmek zorunda kaldı.

"Signore, siparişiniz. Signora, vino*?"
(*Şarap)

"Per favore, grazie*."
(*Teşekkürler)

Garson, Antonio'nun siparişini teslim ettikten sonra yanında getirmiş olduğu şarap şişesiyle L'uva'nın önünde bulunan boş bardağı kan gibi kıpkırmızı şarapla doldurdu ve oradan ayrıldı.

Antonio, söylemiş olduğu özel Carbonara soslu spagettisini yemeye başlarken; L'uva dikkatlice onu izliyordu. Antonio'yu detaylıca incelerken, bir yandan da kırmızı şarabını yudumluyordu.

"Peder Seluca'dan ne istiyorsun?"

Antonio sonunda merakına yenik düştü ve aklındaki soruyu soruverdi. L'uva biraz düşünür gibi yaptı ve ardından gülümsedi.

"Bize ait olması gereken bir şeye sahip. Onu bulmak bu yüzden önemli."

Önemli bir şey..! Peder Seluca'nın bahsettiği ok olmalı!! Çünkü Peder Seluca'dan isteyebilecekleri mantıklı başka bir eşya aklına gelmiyordu. Yemeğini bitirmek üzereydi ki merakına tekrardan yenik düştü.

"Yemeğim bitince, yeniden mi savaşacağız?"

Vereceği cevabı merakla bekliyorken hiç de tahmin etmediği bir cevap geldi.

"Hayır, seni sevmeye başladım. Belki de iyi geçiniriz<3"

L'uva'yla daha 1 saat geçmeden birbirlerini öldürmeye çalışmaları unutulup gitmişti sanki. Kız hiç aldırmıyordu bunu. Şimdi de L'uva tarafından hiç beklemediği bir soru soruldu.

"Peki ya senin gücün ne? Standinin özelliği nedir?"

'Güzel soru' dedi içinden Antonio. Standini daha yeni kazanmış olması sebebiyle hiç standinin özelliğini kullanmamıştı.

"Bilmiyorum.. daha bu stande yeni kavuştum ve özelliğimi keşfedemedim."

"Anlıyorum..."

L'uva sözünü bitirmişti ki sırtına doğru gelen bir bıçak olduğunu sezdi. Daha fark edemeden bir ip yardımıyla bıçağı tutmayı becerdi. İp sayesinde bıçağı sezmiş ve kolayca yakalamıştı. Bu bir ip değildi. İpler yeşil olmuyordu. Bu bir sarmaşık!

"İşte, senin özel gücün. Sarmaşıklar!"

Sarmaşıklar... demek sarmaşıkları kontrol ediyordu ha?

"O hâlde standime bir isim bulmamız gerekiyor. İsmini ben koyacağım, çünkü öyle istiyorum! Standinin ismi... Wildest Dreams!" (En çılgın rüyalar)