3.BÖLÜM: İLK KARŞILAŞMA 2

102 29 256
                                    

Selam arkadaşlar. Karşınıza bu sefer yeni bölümle geldim bölüm sonunda görüşmek üzere.

Karşımda o vardı. Babam. 17 yıldır görmediğim babam. Bizi terk ettiğini sandığım babam. Yıllarca bizi terk ettiğini düşündüğüm için nefret ettiğim babam. Yüzüne bakmaya utandığım babam.

Burada daha fazla kalamazdım. Arkamı dönüp merdivenlerden koşarak inmeye başladım. Aşağıya indiğimde Ege ve Gökhan da merdivenin başındalardı. Dolmuş gözlerimle onlara baktım.
Dediğinde
"Ezgi! Noldu? İyi misin?" Gökhan'ın sorusuyla gözümden yaşlar akmaya başladı.

"Gidelim buradan lütfen. İyi değilim."

"Ezgi ne olur birşey söyle. Eren mi birşey yaptı?"

"Gökhan sonra anlatırım. Ege nolur gidelim buradan." Ege'ye baktığımda gözlerinin kızardığını gördüm. Göz göze geldiğimizde beni kendine çekip sarıldı. Kollarımı ona sardım bende.

"Ege ben burda kalmak istemiyorum nolur gidelim buradan."

"Tamam Ezgim. Gitmek mi istiyorsun?"

Kollarımı çekip bir adım geri gittim ve 'evet' anlamında kafamı salladım.

"O zaman bizde gideriz." Dedi Gökhan. Ege'de 'Hadi gidelim' der gibi kafasını salladı. Hep birlikte kapıya yöneldik. Ege kapıyı açıp biraz geri çekildi bize yol vermek için. Tam kapıdan çıktığım anda merdivenlerden ayak sesleri geldi. Ege ve Gökhan korumacı bir tavırla önüme geçtiler.

"Ezgi iyi misin?" Bu Erenin sesiydi. Endişeli ve korkmuş geliyordu.

Gökhan bize dönüp ;

"Siz arabaya geçin ben birazdan geliyorum." Dediğinde Ege sessizce "tamam" dedi.

Ege ile birlikte arkamızı dönüp evden çıktık.

"Ezgi nereye gidiyorsun?"

"Eren bekle seninle konuşmalıyız." Gökhan'ın söyledikleriyle Eren'in peşimizden geldiğini anladım. Olduğum yerde durdum. Benim durmamla Eren'in kolumdan tutup beni kendine çevirmesi bir oldu.

"Ezgi iyi misin? Nereye gidiyorsun?"

"Gitmem gerek. Sonra görüşürüz. Belki de... Bilmiyorum. Ama şuan gitmem gerekiyor." Dedim ve kolumu çekmeye çalıştım.

"Hayır gitmen gerekmiyor. Ne oldu birden ya. Babamı gördün diye mi böyle oldu? Babamdan mı kaçıyorsun? Ve kaçtığın bu adam seninde baban, unutma sakın bunu."

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Çok sinirli ve üzgün görünüyordu. Kolumu bir kez daha çekmeye çalıştım ama çok sıkı tutuyordu.

"Eren bırak lütfen." Gözleri öfkeyle parlıyordu. Kolumu bırakacak gibi değildi.

"Eren,gitmek istiyorsa zorla tutamayız."Bu hiç tanımadığım bir sesti. Gözüm evin kapısına kaydığında onu gördüm yine. Babamı bakışlarımı oradan yere indirdim. Göz göze gelmeyi bile korkuyordum.Gözlerinde ki nefreti görmeye korkuyordum.

"Baba kaç yıldır arıyoruz onu. Şimdi bulmuşken bana onu bırak mı diyorsun yani. Asla. Duydun mu asla bırakmam Ezgi'yi." Eren'in dedikleriyle birlikte birkaç adım sesi duydum. Ege arkamdan diğer elimi tuttu.

"Bak Eren Ezgin'in canını yakıyorsun. Hemde biz varken. Bunu sana hiç tavsiye etmem. Ya o kolu bırak ya da ben bıraktırayım."

Adım sesleri de şimdi konuşan seste Gökhana aitti. Eren'in eli gevşemişti ama kolumu yinede bırakmamıştı. Ege beni kolumdan çekti ve arkasına aldı. Gökhan da gelip Ege'nin yanında dururken Ege konuştu;

İLK NOTAMDove le storie prendono vita. Scoprilo ora