2. BÖLÜM :İLK KARŞILAŞMA

208 82 322
                                    

Selam ben geldim yine. Bu sefer baya uzun bir bölüm ile geldim. Bence vote ve yorum hakketim ne dersiniz gghhdcbnigsc
Neyse fazla uzatmicam. Bölüm sonunda konuşalım.

Sonunda verdiğim kararın getirdiği mutluluk , heyecan ve huzurla önümdeki manzaraya odaklandım. Tam o sırada gelen korna sesiyle arkamı döndüğümde Ege ve Gökhanın bana doğru geldiğini gördüm.

Yanıma geldiğinde Ege beni kollarımın altından tutup geriye çekti. Yaptığı hareket ile yüzümde bir gülümseme peydahlandı. Onlarda benim yanıma oturdu ve manzaraya odaklandılar.

Sessiz geçen bir on dakikanın sonunda "ee bir karar verebildin mi?" diye sordu Gökhan, Ege de gözünü sorar gibi kırptı.

"Evet bir karar verdim. Şimdilik karşılarına çıkabileceğimi zannetmiyorum. Ama onları uzaktanda olsa görmek ve seslerini duymak istiyorum. Bana yardım edersiniz değil mi?" Dedim ve önce Gökhanın sonrada Egenin suratına baktım. Ege kaşlarını çatarken Gökhan "ya sabır" dercesine yukarıya baktı.

"Kızım sende unutkanlık hastalığı falan mı var acaba? Yoksa bunun başka açıklaması yok. Sana kaç defa ayrılmak yok, her durumda, verdiğin her kararda senin yanında olacağız demedik mi biz? Bir daha böyle bir laf duyarsam seni burdan aşağıya iple sallandırırım tamam mı?" Dediğinde önce Ege ile birbirimize muzip bir ifadeyle baktık sonra ikimiz birlikte ciddi bir ifade ile Gökhana dönüp "demedin." Dedik.

Gökhan sabır dilercesine yeniden havaya baktıktan sonra bize baktı ve "şimdi demiş oldum işte oldu mu?" Dedi.

Ege ile kafalarımızı olumlu anlamda salladık. Hepimiz yeniden manzaraya döndüğümüzde bir anda Egenin karnı guruldadı. Üçümüzde bir süre birbirimize baktık ve anlaşmış gibi aynı anda kahkahayı bastık. Biz gülerken bir anda benimde karnım guruldadığında daha çok gülmeye başladık.

En sonunda gülmemiz durduğunda "ee hadi kalkalım artık. Benimde karnım birazdan seslenmeye başlar. Baksanıza hepimiz acıktık, gidip bir yemek yiyelim." Dedi Gökhan ve hep birlikte ayaklandık. Arabaya doğru yürürken bağcığımın açıldığını görünce durdum, eğilip bağcığımı bağladım ve kafamı kaldırdığımda arkası bana dönük iki canımın parçasını gördüm.

Aklıma gelen fikirle hemen doğruldum, ikisinide baştan süzdükten sonra kararımı verdim ve koşmaya başladım. Birkaç saniye koştuktan sonra tam Egenin sırtına atlayacağımda ikiside bana dönünce Egeye çarptığım gibi yere düştüm.

Egeye çarptığımda kafamı omuzuna çarptığı için acımıştı bu yüzden ben yerde kafamı ovuşturuken onlar gülmeye başladılar. Ama öyle böyle gülmüyorlar sanırsınız karşılarında "mr Bean" var. İkisinede sinirli bir bakış attım ve iki elimi uzattım. Birini Ege tutarken diğerini Gökhan tuttu ve beni ayağa kaldırdılar.

"Eğer her düştüğümde bana böyle gülecekseniz yanımda olmayın be." Dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım, başlamaz olaydım çünkü üçüncü adımımda ayağım takılınca yine yere kapaklandım, hatta amele sümüğü gibi yere yapıştım. 'Allah'ım neden ben' dedim kendi kendime. Duyduğum gülme sesi ile Kafamı kaldırıp karşımdakilere baktığımda ikiside gülmekten kıpkırmızı olmuşlardı.

"Eğer gülmeyi üç saniye içinde kesmezseniz ikinizide elimden kralı gelse alamaz." Dediğimde sanki mümkünmüş gibi daha çok gülmeye başladılar. Derin bir nefes aldım ve bir anda ayaklandım.

"10'a kadar sayacağım ve saldıracağım kaçtınız kaçtınız yoksa günah benden gider." Daha cümlemin yarısındayken arkalarını dönüp kaçmaya başladılar bende kovalamaya. Neredeyse yarım saat öyle geçti. En sonunda yorulunca olduğum yere oturdum. Ege ve Gökhan koşmaya devam ederken benim arkalarından gelmediğimi fark edince durup etrafa bakındılar. Beni yerde görünce ikiside koşarak yanıma geldiler ve karşıma çöktüler.

İLK NOTAMWhere stories live. Discover now