TUTKUNUN ESİRİ

Korumak

Hayat adil olmayan bir dövüştü kimi zaman. Güçlülerin kazanıp da zayıfların ezildiği bir dünyada eşitlikten bahsetmek sadece gülünç yapardı durumu.

Hâlbuki zayıfların bir zararı yoktu güçlüklülere ancak güçlerini tatmin etmek için her şeyi yaparlardı.

   Mesela bu dünyada ben güçsüzdüm  kimseye pek karşı çıkmaya cesaretim yoktu . En büyük engelim olan korkum vardı benim ve hiç bitmeyen düşüncelerimin ağırlığı tüm bedenimi katlederken ben sadece bir kurbandım onlar için.

🥀🥀

Onu görmeyeli 3 gün olmuştu. En son evinde kalmışılığımın yarattığı etki hâlâ kafamı bulandırıyor, farklı düşüncelere itiyordu beni .
Ben artık neyi neye yorumlayacağımı bile şaşırdım.

Öğlen vakti kütüphaneden çıkıp eve gitmeye koyuldum . Artık vicdanım sesi kulağımı sağır edercesine şiddetleniyordu . Niye mi ? ben hâlâ düzgün bir düzen oturtamamıştım. Üstüne harıl harıl ders çalışan insanları görünce moralim bozuluyordu. Netlerim de düşüşte bu gidişle kendimi bir yerden atardım daha . Her şey mi üst üste gelir ya . Bir tane şey düzgün gitse ama olmaz değil mi ?

Merdiven de karşılaştığım sıla ile tebessüm edip selam verdim. Çok tatlı bir kız olmasının yanında ben her gördüğünde samimi bir şekilde sarılıyordu. Yanında ki yakın arkadaşı Merve yalandan kıskanıp bizi ayırmaya çalışıp ayrılmayınca da triplenmeye başlardı. İkisini de seviyordum.

Öğlen arası olduğu için merdivenden inip çıkan çok oluyor, belli bir kargaşa ortamı oluşuyordu.

Güçlükle Sıla'nın yanına çekildiğimde sesini daha net duyabilmiştim.

" Nereye gidiyorsun?"

" Eve gidecektim ,yoruldum "

Yoruldum dememle o da artık dersten sıkıldığını anlatıp sitemini dile getirdi .

Sıla'nın yanında duran Merve bize ters bakış attıp bir anda koluma vurdu .

" Hey!  ben de burdayım ,hainler kimse sormasın bizi "

Demesi ile ona gülerek öpücük gönderdim. Ancak yüzünü buruşturup gözüm görmesin sizi dedi.

Ve hemen sonra aklına yeni bir şey gelmiş gibi .

" Ben de bir değişiklik hissediyor musun ? " Dedi heyecanlı bir sesle Merve .

Yüzüne baktım ama gayet normal gözüküyordu. Ancak taktığı şal beyaz ve pürüzsüz yüzüne baya yakışmıştı.

" Şalın çok güzel olmuş "

Bir anda şımararak

" Ah teşekür ederim ancak ben yüzümde dedim."

Hı diyip bir daha bakınca sürdüğü mekyajla samimi bir dille ;

" Çok güzel olmuş mekyaj , sen bir daha hep yap "

Dedikten sonra biraz daha ayak üstü sohbette bulunup aşağı indim.

Telefonum çalınca elime alarak arayan kişiye baktım.

Annemin aradığını görmemle yüzüm bir güneş gibi aniden açıldı. Bana iyi gelen tek şey ailemdi. Seni koruyan bir aileyle sahip olmak bu dünyada tarifi olmayan bir mutluluktu.