TUTKUNUN ESİRİ

ateş

Dün yaşanılan utanç dolu anlar yüzümü kızartmaya yetiyordu. Hâlâ beynimde tazeliğini korurken işe gelmek istemesem de mecbur olduğumdan ses çıkartamadım.

Ayakalarım her adım attığında ruhum , kafamda oluşan görüntülerin kurbanı olup benim üzerime tonlarca ağırlık bırakıyordu . Hangi yöne dönüp kurtulma planları kursam sonuç bir hiçten öteye geçemiyordu

Yine her zaman ki işimize koyulurken ortam fazla kalabalık değildi . Ama birazdan dolacağından emindim. Neyse ki beni az da olsa rahatlatan şey kimsenin dünkü başıma gelen talihsiz olaydan haberi yoktu .
Fatih arada gelip takılsa da dünkü olanlarla ilgili tek bir kelime ya da hatırlatacak hiç bir söz söylemiyor , dünü yok sayarak bana gene eskisi gibi takılıyordu.
Ve şimdi de yanıma doğru sırıtan yüz ifadesiyle geliyordu .

" Hanımefendi anneniz bir melekmiydi "

Bana hitaben çapkın konuşması ile göz devirip hı hı diyip başımı salladım.

" Belli ediyor , tıpkı cennetten düşmüş gibisiniz "

Müge elinde ki şişeyi bizim tarafında bırakırken fatihe bakarak

" Lan oğlum sevgilin var sevgilin tüü bari ondan utan"

Demesi ile üçümüz de gülmüştük. Fatih bana takılmadan gün edemediği gibi buradaki tüm kızlara yazıyordu . Ama beni rahatsız eden bir tarafı yoktu artık alışmıştım bu tavırlarına .

" Sevgilim var beyefendiciğim yoksa sizin gibi muhteşem bir adamı kaçırmak gibi bir salaklık yapmayacağıma emin olabilirsiniz ." dedim.

Fatih yakışıklı bir tipti ama fazla şebekti.

" Muhteşemim değil mi ? Sen de kabul ediyorsun . Ah bu yakışıklılığım en sonunda beni biterecek bunu inkar eden bazı kişilerin gözlerinde sorun olduğuna dair şüphem var "

Diyip yanım da bulunan mügeye laf atmaya çalıştı. Sonra da elini saçından geçirip havalı olduğunu düşündüğü bir bakış attı mügeye .

" Ne yavşak bir şeysin ya tüm erkeklerin özeti niteliğindesin. Aferin kardeşim sen bu yönde ilerlemeye devam et "

Mügeye doğur eğilip sırıtır bir vaziyette konuşmaya başladı.

" Yanlız kardeşim demezsek biz ona "

Müge öne düşen Kıvır kıvır buklelerini geriye ittip ellini tezgaha dayayıp yüzünü fatihin yüzüne denk gelecek şekile getirdi .

" Biz ona siktir git fatih desek daha iyi olmaz mı? "

Bir seyirci edası ile ikisini merakla izlerken bir elimde çekirdeğim eksik kalmıştı.

Fatih biraz daha yaklaşınca gözlerim şok ile açılıp nerdeyse çüş diyecektim. Resmen bir milim daha yaklaşsalar dudakları birbirleriyle buluşacaktı. Gören biri öpüşüyorlar bile sanabilir.

Fatih söylediğine gülerek cilveli bir tonda kısık sesle konuşmaya başladı. Neyse ki ben duyabiliyordum.

" Biz direkt odaya geçip daha eğlenceli vakitler geçirsek ..." dedi .