Mecbur

47.7K 1.4K 175
                                    

    Sofraya geçmiştik ikimizde . Karşımda otururken pek sıkıntı içinde kalsam da dert etmemeye gayret gösterip yemeğimi yemeye koyuldum.

   Aldığım tat ile içimden kendime övgüler yağdırmaya başladım. Gerçketen güzeldi . Ben de ne cevherler varmış ya . Arada evde de kalkıp kendime yapsam çok iyi olurdu . Sonuçta mükemmel yapmıştım.

     Neyse şu an bunları konuşma zamanı değildi. Eve varsan şükür namazı kılsam benim için yeterliydi.

     Onun sesini duymamla başımı kaldırıp baktım .

" Sınavına ne kadar kaldı ?"

Elimde ki çatalı yavaş hareketlerle tabağa bırakıp temkinli bir şekilde cevap verdim.

" Şey  yaklaşık 3 ay kadar var "

Masaya bıraktığı telefondan bildirim sesi duyuldu ortada . Uraz göz ucuyla oraya baksa da tekrardan bana döndü .

" Düşündüğün bir üniversite var mı ?"

Açıkçası onunla bunu konuşmak bir an garip geldi bana . Ama normal bir şekilde cevap vermeye devam ettim.

" Açıkçası düşünmedim daha , tıp gelsin de hangisi olsa giderim herhalde "

Elinde ki çatalı tabağının içinde gezdirirken  yanağının içini dişlemesi ile düşünceli bir hal aldı . Ben merakla ağzından çıkacakları bekledim. Sonrasında ise beklediklerim uzun sürmeyip  belli bir sukünetle konuşmaya başladı .

   " Kanaatkar olman seni aşağı çeker hedefini yüksek tut "

Biraz bekledikten sonra devam etti .

" Söylediğine bakılırsa hâlâ hazır hissetmemenin yanında yapamayacağını düşünüyorsun  .Bu konu hakkında yardım edebileceğim herhangi bir şey var mı ?"

Evet haklıydı resmen en düşük tıpa bile razı gibi görünüyordum ve öyleydim de . 3 ay kalmış ve benim netlerim hâlâ yeterli değildi . Urazın söylediğine gelirsek de değindiği nokta madiyatla ilgili olduğuna emindim.  Testlerimi ona aldırmıştım .Alacak  iki tane daha kaldı  ama  bir daha ondan asla böyle bir istekte bulunamazdım. Belki bu konuda olmasa bile yardım edebileceği bir konu vardı . Sorun şuydu ki nasıl soyleceğimi bilmiyorum. Şu anki halinden aldığım güçle söylemem gerekiyordu . Bir daha bu kadar ılımlı olmayabilirdi . Açıkçası söylemekten de çekiniyordum ama söylemezsem 3 ay daha doğru düzgün ders çalışmazdım. Ve düzgün bir hayatta başlayamazdım.

    Benden cevap beklerken tabağa batırdığı çatalla makarnayı ağzına attı.

  Bir an nerden geldiğini bilmediğim bir cesaretle var dedim yeşillerine bakarak . Herhalde kendimi biraz fazla gaza getirdim az önce .

   Kaşları havaya kalkarken" nedir" dedi sakin bir tavırla .

Gevelemenin lüzumu yoktu ancak öyle bir  bakıyordu ki resmen insana konuşmayı bile unutturuyordu.

  " Sınava çok az kaldı , ben de sınav öğrenciyim sonuçta ...."

Eeee devam et bakalım

Sertçe yutkunurken arkamdan soğuk terler akıtıyordum resmen .Devam edersem her şey bir anda kopabilir de  anlayışla karşılayabilir de .   O üzerime yeşillerini dikmiş ciddi bir yüz ifadesi ile söyleceklerimi beklerken son bir cesaretle devam ettim.

TUTKUNUN ESİRİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin