3 - Yeni Seks Partneri

Start from the beginning
                                    

Bir süre gözlerimi kapatıp çalan şarkıya eşlik ederken şarkının değişmesiyle gözlerimi aralamıştım. Gözlerimi açmamla Tayfun'un ayaklanıp kendisini kesen bir kızın yanına gitmeye başladığını ve Okan'ın da hafiften sızdığını görmüştüm.

Alkol bana kolay kolay işlemezdi. Bilincimin kapanması için gerçekten fena içmem lazımdı.

Etrafı incelerken yanıp sönen ışıklarla tekrar hoş bir şarkı çalmaya başlayınca sırıtarak şişeyi ağzıma dayamıştım. Bakışlarımı kaldırıp kapıya çevirdiğimde Serhat'ın geldiğini gördüm. Sırıtışım daha da genişledi. İki  aptalın iki saatte bulduğu yolu çocuk 15 dakikada gelmişti.

Tokalaşarak selamlaşmamızın ardından masaya oturması için buyur edip garsonu çağırdım. Koşarak buraya gelen garson çocukla Serhat isteklerini sıralarken ben sadece elimde bitmek üzere olan şişenin tazelenmesini istemiştim.

Siparişleri hızlı hızlı yazıp yanımızdan ayrılan çocukla boş piste baktım. Boşluğu doldurmak için tam ayağa kalkıp piste ilerleyecektim ki bileğimin tutulmasıyla bakışlarımı elin sahibine çevirdim.

"Oğlum otur la oturduğun yerde. Başımıza iş çıkartma."

Başımla onaylayıp yerime çökerken başım dönmeye başlamıştı.

"Karından nasıl izin aldın lan?"

Gülerek omzuma vurmuş 'sus lan' demişti. Serhat'ı severdim. Başım iyiden iyiye dönmeye başladığında başımı kaldırıp barda göz gezdirirken gözüme çarpan adamla dudağımın kenarı kıvrılmıştı.

Asaf, buradaydı.

Talih kuşu resmen kafama sıçmıştı ya da öyle bir şey yapmıştı işte. Gözlerim üzerindeyken ellerini takip etmiştim. Başka bir kızın belini tutup dans ettiğini gördüm. Umarım teklifimi dinleyecek vakti vardı.

Kızı döndürüp tekrar elini beline attığında daha da yakınlaşmışlardı. Kız elini gömleğinin üç düğmesinin açıkta bıraktığı göğüslere uzatırken hiç itiraz ediyor gibi görünmüyordu.

Bu özel anlarının içine sıçacağımın bilincinde elimle bir garson çağırdım. Gelen çocuğa Asaf Tuna'yı gösterip yanıma çağırmasını söyleyip biraz bahşiş vermiştim. Gözleri parlayan çocuk heyecanla parayı alıp Asaf'ın yanına koşmuştu.

Asaf Tuna'nın kendisini dürten garsonla kızdan ayrılması bir olmuştu. Garson çocuk benim oturduğum yeri gösterip konuşmaya başladığında yarım ağız sırıtıp parmak uçlarımı sallamıştım.

Baş dönmemin hafiflemesi için başımı öne eğdiğimde suratımdaki sırıtış hala silinmemişti. Başımı tekrar kaldırdığımda Asaf'ın olduğu yerde donmuş, beni süzdüğünü görmemle şaşırmıştım.

Hemen bakışlarını çektiğinde dudaklarımın kenarı imkan varmışçasına daha da kıvrılmıştı.

Yanındaki kıza bir şeyler anlatmaya başladığında gülümsemem yavaş yavaş yok oluyordu. Sinirlenmeye başlıyordum. Bekletilmekten hoşlanmazdım. Asaf yanındaki kıza son birkaç şey söyleyip yanıma doğru adımlamaya başladığında sinirim puf olup uçmuştu.

Masaya ulaşır ulaşmaz selam verip oturmuştu. Serhat başıyla selamını alırken ben hala deli gibi sırıtıyordum. Dudaklarım kopacaktı artık.

Birkaç dakika süren sessiz oturma ardına dudaklarımı yalayıp Serhat'a döndüm.

"Kardeşim sana zahmet Okan'ı bir tuvalete kadar götürüp elini yüzünü yıkar mısın? Ayılsın çocuk."

Serhat birkaç saniye anlamayan gözlerle bakmış ardından yalnız kalmak istediğimi anlayıp 'tabii tabii' diyerek Okan'ı zorla kaldırıp tuvalete sürüklemişti.

Yalnız kalmamızın üzerine Asaf hemen söze girmişti.

"Ne oldu? Niye çağırdın?"

Dağılmış zihnimde kelimeleri toparlamaya çalışırken elimi burun kemerime atıp sıktım. Kaşlarım odaklandığım için çatılmıştı. Sonunda diyeceklerimi toparlayıp Asaf'a döndüğümde derin derin bakan mavilerin çoktan üzerime düşmüş olduğunu görünce o mavilerde boğulduğumu hissettim.

Neden böyle içli bakıyordu her seferinde?

"Asaf."

Başını sallayıp devam etmemi beklemişti.

"Sevişsek mi biz ya?"

Doğru olduğunu düşündüğüm soruyu dile getirmemle kocaman açılan gözleri hayretle yüzüme bakıyordu. Sanırım beklediği konuşmanın konusu bu değildi.

"Ne?"

Dudaklarımı yalayıp kendimi ifade etmek adına çabalamaya başladım.

"Ya diyorum ki sevişelim. Anlasana işte."

Şaşkın bakışlarını üzerimden çekmeden hala anlamıyor gibi bakan gözlerine göz devirip son kez şansımı denedim.

"Fuckbuddy'im olur musun diyorum Asaf?"

"Dur, dur, dur. Orasını anladım da çok şaşırdım."

Farkında olduğumu belirtmek amacıyla gözümü yavaşça kapatıp açarken kafamı salladım.

"Kabul etmezsem ya?"

Nazlandığını görünce omuz silktim. Açıkçası reddetmesi gerçekten umrumda olmazdı.

"Önemi olmaz, sadece bir erkekle sevişmeyi deneyimlemek istiyorum, o kadar. Başkasıyla da deneyebilirim."

"Ee amına koyayım iki saniye naz yaptırmıyorsun ki sen de."

Gülümseyip başımı arkaya attım. Bitmeye yaklaşan şişemi son kez tepeme dikip tükettiğimde Asaf'a döndüm.

"Birkaç şartım var."

Devam etmesi için başımı salladım.

"Öncelikle seks partneri olduğumuz süreç içerisinde ben dışında kimseyle birlikte olmanı istemiyorum. İdil dahil. Hastalık kapma ihtimalim olan biriyle sevişmem."

Başımla onayladım. İdil ile zaten sık sık birlikte olmuyorduk. Seks partnerliği süresince başkasıyla sevişmeden de durabilirdim. Zaten bu partnerliğin çok süreceğini sanmıyordum, hevesimi atana kadar sürüp biterdi.

"Pasif olacaksam hazırlanmadan girmene izin vermem."

Tekrar başımla onayladım.

"Bir de son olarak..."

Çekingen ses tonu yüzünden ne diyeceğini merak etmiştim bu defa.

"Birkaç fantezim var. Senin için uygun olmayanları eleriz ama sevişirken fantezilerim önceliğim olur."

Bu son maddeye bir başka sırıtmıştım. Fantezilere bayılırdım. Seve seve kabul ederken elimdeki boş şişeyi eline uzatmıştım.

"O zaman yeni seks partnerliğimize?"

Masanın üzerindeki kimin olduğunu bilmediği bir şişeyi alıp tokuştururken konuştu.

"Yeni seks partnerliğimize."

Asaf da sırıtışıma eşlik ederken keyifle arkama yaslanmıştım. Yeni maceramın ilk adımlarını resmi bir şekilde atmış bulunuyordum.

---

Giray'ın bu müzik aşkı ne böyle ya?

KARIMIN SEVİŞTİĞİ ADAM - GAY (YARI TEXTİNG)Where stories live. Discover now