27

3.5K 432 436
                                    

duz yazi bolum yazdim biir suru yorum istiyorum yorum yoksa yb de yok😠

saka

ama siz yine de yorum yapin😩👍

Hyunjin beni inatla çağırdığı için hızlı adımlarla okuldan çıkıp girdiğim spor salonunun fazlasıyla dolu olduğunu görmem üzerine birkaç saniye duraksamış ardından da Hyunjin'i görebilmek için tribünlerde hızlıca göz gezdirmiştim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hyunjin beni inatla çağırdığı için hızlı adımlarla okuldan çıkıp girdiğim spor salonunun fazlasıyla dolu olduğunu görmem üzerine birkaç saniye duraksamış ardından da Hyunjin'i görebilmek için tribünlerde hızlıca göz gezdirmiştim. Çok geçmeden Hyunjin'le göz göze geldiğimdeyse önce ona gülümsemiş ardından da sahanın etrafından dolaşarak yanına doğru ilerlemiştim.

İnsanlardan izin isteyerek ve bazılarının yanlışlıkla da olsa ayağına basarak tribünlerin arasından Hyunjin'in yanına ulaştığımda onunla kısa bir göz teması kurmuş ardından da benim için ayırdığı yere oturmuştum.

"Hâlâ kavga etmemiş olmaları bir mucize."

Maç yapan arkadaşlarımı izlerken sağ tarafımda otıran Hyunjin'e yaklaşarak konuştuğumda beni onaylamış ardından da "Yirmi dakikaya kalmaz, ederler." diye eklemişti. İkimiz de onun konuşmasına güldükten sonraysa fazlasıyla hararetli olan maça odaklanmıştık.

Pardon, odaklanmıştım. Ben maça odaklanmıştım. Hyunjin de bana.

Yaklaşık on beş dakika kadar bir süre geçtiğinde üçer kişilik iki takım olarak basket oynayan arkadaşlarımızı izlemeye gelenlerin sayısı fazlaca artmış öyle olunca da tezahüratlar da daha sesli bir hale gelmişti. Tabi ben de kendimi bu duruma fazlasıyla kaptırmış ve hatta skor maçı bitirmek için anlaştıkları sayıya iyice yaklaştığında ayağa kalkarak tezahürat yapmaya başlamıştım.

Arkadaşlarım Hyunjin'in arkadaşlarını adeta ezmiş olsa da Hyunjin'in arkadaşları son beş dakikadır arkadaşlarımın sayı atmalarına izin vermeyerek fazlasıyla iyi bir savunma yapıyorlardı.

Aradaki fark gittikçe kapanmaya ve Minho'nun attığı her top Chan tarafından potadan uzaklaştırılmaya devam ederken tribünler iyice çoşmuştu. Ortamdaki yoğun gerilimden ötürü ortalık hafiften karışmaya başladığı sırada sol tarafımdan itilmem üzerine sinirle o tarafa dönmüştüm. Fakat yan sınıfımızdan olan ve kendini maça kaptırdığı için bana çarptığının farkında bile olmayan çocuğu gördüğümde laf söylemekten vazgeçip tekrar maça dönmüştüm.

Minho'nun attığı bir top daha Chan tarafından engellendiği sırada bıkkınlıkla bir nefes vermiş ve "Bu böyle sabaha kadar uzar." deyip heyecandan kastığım için ağrıyan bacaklarım yüzünden oturmaya karar vermiştim.

Vermiştim vermesine ama az önce sağa doğru itildiğim için şu an arkamda kalan oturakta Hyunjin'in oturuyor olduğunu tahmin edememiştim...

Bıkkınlıkla kendimi arka tarafa doğru bıraktığım sırada hissetmeyi beklediğimin aksine sert plastik oturak yerine yumuşak bir yapı hissettiğimde kafamı; şaşkınlıkla ve bir miktar da korkuyla arkama doğru döndürmüştüm.

the feels ↦ hyunin ✔Where stories live. Discover now