- disappearance.

493 88 197
                                    

Bölümdeki görünümleri medyaya bıraktım. Bunu daha önce özelden birisi sormuştu, burada da aklına takılan olursa diye söyleyeyim saç renklerine takılmayın ki o şekil ince bir betimleme yapmıyorum farkındaysanız. O yüzden olduğu gibi hayal edebilirsiniz yani. Keyifli okumalar. <3

‐-------------------------------‐----------------------

Genç kız boğazının kurumaya başladığını hissederek oturduğu yerin üstünde kalan, eşya koymak için ayrılmış bölgeye, çantasındaki suyunu almak maksadıyla uzanarak ayağa kalktı. Arkasına döndüğünde çaprazında oturan ikiliyi görebiliyordu.

Bir süre gözleri ikisinin üzerinde dolanıp durdu. Jungkook ardına yaslanmış gözlerini yummuşken Nayeon kendini biraz da ona doğru eğerek etrafına bakınmaktaydı. İkisinin tek bir kulaklıktan müzik dinlediğini de görebiliyordu rahatça.

"Tıpkı diğer çiftlerde de olduğu gibi." diye geçirdi içinden.

Ne dinliyorlardı, ne hissediyorlardı bilinmez Nayeon'un gözleriyle gözlerinin buluşması sonucu attı kafasındaki düşünce bulutunu. Kendisine gülümseyerek bakan genç kıza aşağı yukarı hafifçe başını sallayarak cevap verdi ardından çantasından çıkarmış olduğu su şişesinden büyük bir yudum alarak tekrardan yerine oturdu.

Bir süre iki avcunun içinde yer edinmiş olan kulaklığına baksa da küçük bir iç çekişin ardından takarak açtı dilediği müziği.

Yol boyu neredeyse gözünü dahi kırpmamış oturduğu camın kenarından dışarıyı seyretmişti. Bir süre sonra ise hafif başlayan lakin giderek artan yanma hissiyle yumdu gözlerini. Son zamanlarda az uyuması en çok onlara zarar ettirmişti, kim bilir.

Biraz daha geçen zamanın ardından arkadaşının hafifçe kolunu dürtmesiyle gözlerini açarak kulaklığının tekini çıkardı. Muhtemelen kulaklığı ve yumulmuş gözleri sebebiyle uyuduğunu düşünmüştü.

"Geldik Lisa."

Genç kızın geriye döndüğünde gördüğü şey ormanlık alan ve görüntüsüyle dahi saniyesinde insana ferahlık veren bu yeşilliğin içinde kalacakları evdi.

Tekrar arkadaşına dönerek olumlu anlamda başını salladı ve yerinden kalkarak herkes gibi indi otobüsten.

Lisa Namsan Dağ'ında daha önce hiç bulunmamıştı ve şu anda buraya ayak bastığı ilk anlardan itibaren gelmediği için büyük pişmanlık duymaya başlamıştı bile. Yeşili her zaman seven birisi olarak fotoğrafçılıkla birlikte birleştiğinde burada geçireceği beş günün kendine oldukça iyi geleceğinden neredeyse emindi.

Kalacakları villa tarzı eve giden taşlı yolu etrafını inceleyerek geçirirken iki dağ arasına uzanmış olan zipline halatına gözlerinin takılması gecikmemişti. İçinde dolanmaya başlayan heyecan taneleriyle gözleri parlayarak eve girdi.

"Kahvaltıya geçmeden önce odalarınızı ayarlayalım." diyerek holün orta yerine yürüdü Bay Im. Cebinden çıkartmış olduğu kartları herkese göstermek istercesine havaya kaldırarak salladı.

"Elimde gördüğünüz kartlarda oda numaraları yazıyor. Her sayı çift olacak şekilde yazıldı çünkü odalarda tahmin edebileceğiniz üzere ikili kalacaksınız. Herkes kendine çıkan sayının bir diğer eşi kimdeyse onunla kalacak. Yine tahmin edersiniz ki bunu da birtakım sorunların önüne geçebilmek adına yaptık. Kızlar yeşil, erkekler turuncu kartlardan alacak." Ellerini birbirine çarparak "Hadi bakalım, herkes seçsin bir tane." diye ekledi.

Lisa kartına baktığında "5" numarayı görür görmez ters çevirerek hafifçe kaldırdı, bu sayede eşleştiği kişi onu daha çabuk bulabilirdi. Karşıdan bir yandan sol elindeki valizini güçlükle taşırken diğer yandan boştaki elini hızlı hızlı sallayarak kendisine doğru gelen Yeji ile de eşinin kim olduğunu anlamış oldu.

falling into you | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin