2. Bölüm

331 31 8
                                    

SİLAHIN UCUNDAKİ AŞK

"YARALI ASLANLAR"

Emre Kıraç
Ankara / Çankaya
22.12.22
08:29

"Tüm bombaları imha edin." Dedim telefondaki adama. "Emredersiniz." Diyip kapattı.

Telefonu ceketimin içine koydum ve kollarımı göğüsümde bağladım. Ayağımla yerde ritim tutmaya başlamıştım. Yok ben böyle oturamazdım benim birşeyler yapmam lazımdı.

Azat ameliyathanedeydi. Durumu nasıldı bilmiyordum ama en son bir hemşire çıkıp 0 Rh+ kan istemişti. Kanı bir kadın memnuniyetle vermişti. Kadının çıkmasını bekliyordum ve ona borçluydum.

Kadın için vişne suyu ve su getirtmiştim. Karşımda duran Orhan'a baktım. Ne zaman benden önce burada olmuştu merak ediyordum. Hatta ne işi vardı burada orasıda soru işaretiydi. Uçağa bineceğim sırada çalan telefonumla hızla buraya gelmiştim. Çünkü Orhan beyimiz aradı.

Bu herife güvenmiyordum. Gözlerini bana çevirdi. Ona baktığımı fark edince gözlerini kaçırdı. "Orhan." Dedim. Yutkundu fark ettirmemeye çalışarak ardından bana döndü. "Efendim abi?" Dedi. Adam otuz sekiz yaşında bana abi diyor.

"Sen ne zaman buraya geldin?" Diye sordum. "İşte abi sen gelmeden yarım saat önce falan." Dedi. Tabii ki ona inanmıyorum. Burnumu çektim, havanın soğukluğu bana sert vurmuştu ama aksine ben soğuk havayı seviyorum. "Sen benimle gel bi." Dedim ve hastane çıkışına ilerledim. Arkamdan ayak seslerini duyduğumda arkamdan geldiğine emin oldum.

Kapıdan çıkıp arkaya ilerlemek için sağa döndüp hızlı adımlarla ilerledim. Arkamdan geliyordu, bu bana itaat ettiği anlamına geliyordu mesela kaçıp gidebilirdi tehlikeye girdiğini hissettiğini ben bile hissediyordum.

Araba park yerine geldiğimde etrafı kontrol ettim, boştu. Arkamı döndüm bana aval aval bakıyordu. Yakalarından tutup duvara yasladığımda gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Noluyor abi?" Ellerini bileklerime taşıdı. "Şimdi Orhan! Bana kim olduğunu ya söyle ya da.." dedim ve durdum. Gözlerinin önünde çoğu kişiye işkence yapmıştım ve biliyordu, bilmez olur mu? Aval aval bana bakmaya devam etti. Aptal değildi olamazdı eğer Azat'ın yanında dolaşıyorsa aval aval bakmak onun rolü olur. Bu adamda bir gariplikler seziyordum zaten bugüne nasipmiş hesaplaşmak.

"Ne diyorsun abi beni yanlış anladın herhalde!" Dedi seslice. Tek kaşımı kaldırdım. "Ben enayi miyim lan? Orhan! Ne istiyorsun?! Hayırdır her yerde sen sen! Nereden biliyorsun Azat'a tuzak kurulduğunu!" Bir anda gelen sinirle bağırmıştım. Kafasını çevirip öksürdü. Çenesini tutup kafasını duvara vurduğumda kalın bir ses çıkardı boğazından.

"Abi yemin olsun ki! Ben sandığın gibi bir iş yapmıyorum!" Dedi. Kafasına silahı dayadım. "Ya şimdi herşeyi açıklarsın ya da..." Tereddüt etti. Gözlerini kapatıp sindirdi ve sakince gözlerini açtı. "Azat abi beni özel seçti. Ezel'i kontrol etmekle görevlendirdi yemin ederim! Başka bir görevim yok! Buraya gelmemdeki sebepte Kasım abinin beni araması. Aradı, 'bomba patladı git göz at' dedi abi yeminle. Gittim baktım; Azat abiye tuzak kurmuş ibneler hatta Ezel'de bu hastanede şu an ben ondan buradayım, siz gelene kadarda buraya göz kulak oluyordum abi." Dedi. Kaşlarımı çattığımda sessizce karşılığını bekliyordu.

"Ezel kim?" Dedim gözlerimi kısıp dişlerimin arasından. Hiç duymamıştım Ezel ismini Azat'tan, kimdi? Eğer düşman olsaydı Azat muhakkak bana söylerdi. Ama şu an bile benim bu durumu bilmeyip bu adamın durumun en ince ayrıntısına kadar bilmesi biraz zoruma gitmişti ve bu adamı dövmek için gerekli bir sebep aramıştım.

Silahın Ucundaki AşkKde žijí příběhy. Začni objevovat