50. Bölüm

220 84 24
                                    

Sen benim her cümlemin sonundaki üç noktamsın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sen benim her cümlemin sonundaki üç noktamsın. Hiç bitmeyenim, hep yarım kalanımsın. Tam anlatamadığım gizli sevdam, en değerli hazinemsin. Hep başladığım önsöz, bitiremediğim son sözümsün.. Sen güzel kadın benim ömrümsün! 

...................................................................................................................................................

'' Zafer, eve gitmemize ne kadar kaldı hala varamadık bir türlü? ''
'' Sevdiğim yolda büyük bir kaza olmuş, o yüzden biraz geciktik. Ama neredeyse varmak üzereyiz! 

'' Oh çok şükür, bir an önce eve gitmek istiyorum artık, içimde tarif edemediğim bir sıkıntı var sanki! 
'' Türkan'ım hastaneye geri dönelim istersen, korkutma bu yaşlı adamı! ''

''Hayır Zafer, senden tek istediğim bir an önce evimize gide bilmemiz. ''

'' Tamam sevdiğim telaşlandırma yorgun kalbimi, konu sen olunca içimi korku basıyor sende biliyorsun! ''
'' İlahi adam, iyiyim ben, talaş yapma yine. Kıyamıyorum sana sonra! ''
...
Hayatım hangi ara bu kadar karmaşık olmuştu, ben yetimhanede büyüyen ailenin, sevginin, şefkatin ne demek olduğunu yıllar sonra bu sıcacık aile de öğrenen Nedret.

Sem, denilen bu kötü kadından ne kadar korksam da ailem bildiğim, yuvam bildiğim bu insanlara ihanet ede bilir susa bilir miydim, aklımın kalbime fısıldadığı bu yanıtsız soruların koskoca bir cevabı vardı artık.. Hayır!

Sevgi emekmiş küçük görmemekmiş meğer, bu aile bana sevgiden şefkatten başka ne verdi ki sırf korktuğum için içlerindeki kötülüğü saklayayım..
...
Kapının zil sesiyle aceleyle kapıyı açmaya giden telaşlı kadın hayatında olmadığı kadar tedirgin hissediyordu kendisini.

Biraz sonra duyduklarını söylediği an ya bu evden kovulacaktı ya da, her şeye rağmen ailesini korumayı seçtiği için takdir kazanacaktı sevdiği insanlardan... 

'' Hoş geldiniz efendim. ''
'' Hoş buldum Nedret' çiğim, görüşmeyeli nasılsın güzelim? ''

Türkan hanımın sevgi dolu sesi, genç kadının içindeki tüm tereddütleri yok ettiğin de, içten bir gülümseme armağan etmişti annesi gibi gördüğü bu iyi yürekli kadına! 

'' Hey bayanlar, dışarısı buz gibi artık hep beraber evimize gire bilsek diyorum hani, yoksa bu yaşlı adam olduğu yerde donup kalacak! ''

Zafer beyin neşeli sesi ortamı iyicene yumuşatırken, sonunda herkes evin içine gire bilmişti.

'' Eee Nedret, bizim gelin geldi mi? ''
'' O, odasında E, efendim... ''
'' Doğru daha kimse kalkmamıştır, bendeki de sorun daha sabahın onu yeni oldu! ''

Nedret' de ki tedirginliği fark eden Türkan hanım eşine çaktırmadan kaş göz işareti yaparak genç kadını yanına çağırdığı an derin bir nefes ala bilmişti neyse ki genç kadın! 

'' Hayatım, sen odamıza çıkıp üzerini değiştir, bilirim seni hastane kokusundan hiç hoşlanmazsın. Şimdi üzerine sinmiştir, bende güzel kızımla kadın, kadına sohbet edeyim! ''

'' Anlaşıldı sevdiğim ben kibarca kovuluyorum yanınızdan! ''
'' Eee aşk olsun Zafer, o nasıl söz? ''
'' Olsun tabi yavrum, seninle aramızda hep aşk olsun! ''

Eşinin buğulu sesine kıkırdayan yaşlı kadın Nedret' le mutfağa girerken, onları hayranlıkla izleyen Nedret, içinden bir gün böyle bir aşka sahip ola bilmesi için dua ediyordu! 

'' Evet, güzel kızım şimdi anlat bakalım. O güzel yüzünü ne soldurdu neye bu kadar tedirgin bakıyor o güzel gözlerin? ''

Türkan hanımın bir anne şefkatiyle sorduğu sorular, genç kadının gözlerini doldurduğu an yaşadıkları yavaş, yavaş anlatmaya başlamıştı Nedret...

'' Türkan hanım, siz hiç bir zaman sadece bir patron olmadınız benim için. Çoğu zaman bir anne gibiydiniz bana, bazen sırdaşım bazen dostum ama hep en güvendiğimdiniz. ''

'' Sen de benim kızlarım dan ayrı değilsin ki güzel kızım, Gece ya da Kübra, neyse sende osun bu evde, bizimle çalışıp ekmek parası kazanman hiç bir şeyi değiştirmiyor. Tam tersi, seninle gurur duyuyorum. ''

'' Teşekkür ederim Türkan hanım.. ''
'' Sana kaç defa söyledim, Türkan hanım yok Türkan anne de bana! ''

'' Şimdi her şeyi anlat bakalım Nedret, ne oldu niye bu kadar üzgünsün? ''

Bütün olanları en başından en sonuna kadar Türkan, annesine anlatan Nedret, sonunda derin bir nefes ala bildiğin de yaşlı kadın sinirden yerinde duramaz hale gelmişti.. 

'' Bu nasıl bir terbiyesizlik, bu nasıl bir kadın ki çocuklarım hakkında böyle kabaca konuşa biliyor? ''

'' İnanın bende bilmiyorum, beni ilk gördüğü andan beri bir böcek gibi davranıyor bana, bunca yıldır sizinle yaşıyorum bir kez bile böyle bir davranışla karşılaşmadım. ''

'' Peki çocuklarımın haberi var mı Nedret? ''
'' Bu sabah olanlardan yok,  ama daha önce gördüklerimi Gece hanıma ve Kübra hanıma anlatmıştım... ''

'' Umarım bana çok kızmamışsınızdır Türkan anne, sizler benim yıllar sonra bulduğum ailem gibisiniz. Beni bu evden kovacak bile olsanız sizlerin kandırılmasına izin vermezdim! ''

'' O ne demek Nedret, sen benim ailemdensin kendi çocuklarımdan bir farkın yok. Merak etme güzel kızım o kadın yaptıklarının hesabını verecek! ''

'' Yani kovulmadım mı? ''
'' Bu zamana kadar hiç bir çocuğumu evimden kovmadım, seni neden kovayım ki? ''

Türkan hanımın anne şefkatiyle söylediği sözler genç kadını saatlerdir ilk defa rahatlatırken yaşadıklarını daha fazla kaldıramayan Nedret, karşısındaki dünyalar tatlısına sevgiyle sarılmadan edemedi. 

'' İyi ki varsın Türkan anne, senin sayende sevgi ne demekmiş öğreniyorum. ''
'' Asıl sen iyi ki varsın minik kızım, eğer bana bunları anlatmasaydın Sem, denilen kadının nasıl bir yılan olduğunu uzun süre öğrenemeyecektim! ''

'' Peki şimdi ne olacak? ''
'' Hiç bir şey Nedret' çiğim herkes hak ettiğini yaşayacak! ''
...
Tüm konuşmaya en başından beri kulak misafiri olan Sem, odasına geri döndüğünde sinirden yerinden duramaz olmuştu.

lanet olsun, neden Türkiye'ye geldiğinden beri bu kadar dikkatsiz bir kadına dönüşmüştü ki! Ya şimdi her şeyi Kuzey' de öğrenirse o zaman ne yapardı Sem...

 Düşün, öyle bir plan yapmalısın ki, o küçük fare yalancı duruma düşmeli. Sen neleri atlatmadın Sem, bunu da atlatacaksın.
Hem öyle tüm konuşmayı da duymamış küçük fare. Amanda'nın söyledikleri hala güvende!
...
Denize karşı ellerindeki dondurmalarla keyif yapan dörtlü, bir kaç dakikadır derin bir sessizliğe gömülmüşlerdi.

'' Plana başlamak için illa o Aman, denen kızın gelmesi mi gerek! ''
'' Bunu saatlerdir konuşuyoruz Kübra, hala mı itiraz ediyorsun? ''

'' Hayır etmiyorum, bende sizinle aynı fikirdeyim Efe, ama kafam da uzun bir süredir tek bir soru var! ''
'' Neymiş küçük cadı? ''

'' Sonuçta hepiniz uzun bir süre Amerika' da yaşadınız, bu kız illa birilerinin hayatına değmiştir elbet. Şu Aman, denen hatun gelesiye kadar orayı da araştırsanız belki işe yarar bir bilgi çıkar karşımıza! ''

Genç kadının söyledikleri ortama bomba gibi düşerken yerlerinde kala kalan Efe ve Kuzey, görülmeye değerdi doğrusu...

'' Tatlım bu harika bir fikir, kaç saattir plan yapıyoruz hiç birimizin aklına gelmedi, yine çalıştırdın güzel kafanı! ''

'' Aslında uzun bir süre benim de aklıma gelmedi, ama sonra düşünürken buldum kendimi. Bu kız yeterince kötü ve tehlikeli biriyken, biz ne kadar fark ede bildiysek kısa sürede başka insanlar da fark etmiştir. Hep melek numarası yaparak yaşamıyor ya şu iblis! ''

Kübra'nın Sem' e yine iblis dediğini duyan Efe ve Gece, kıkırdarken Kuzey, kardeşine gözlerini deviriyordu.

Kıza sürekli iblis dediği için mi bilinmez ama bazen Kuzey'in bile dilinin ucuna gelir olmuştu o kelime! 

'' O zaman bu akşam Amerika'daki bağlantılarıma Sem' i araştırtmaya başlıyorum arkadaşlar! ''

'' O iblisin başının altından neler çıkacak bak görürsünüz, ben hiç bir zaman yanılmam bu kız düzgün biri değil. ''

'' Dilerim senin düşündüğün gibi bir kadın değildir Sem, Kübra. Yoksa kendimi gerçekten de tam bir aptal gibi hissedeceğim. ''

'' Kuzey, bu kızın kötü biri çıkması kendini kötü hissetmene neden olmasın, bazen en yakınımızdaki insanları bile tanıyamıyoruz maalesef. Suratların da her gün yeni bir maske oluyor.. ''

'' Bu seni aptal bir adam yapmaz, sadece masum herkesi kendi gibi gören iyi biri yapar! ''

Gece'nin söyledikleri genç adamı tebessüm ettirdiğin de içinden Türkiye' ye dönmeye karar verdiği ana binlerce şükür ediyordu.

Eğer geri dönmeseydi böyle bir aşka asla sahip olamayacaktı hayatı boyunca.


Evet Dinle Sevgili hayranları bir bölümün daha sonuna geldik, umarım severek okursunuz.

Lütfen oy vermeyi unutmayın!!

Benimle düşüncelerinizi satır aralarında bölüm sonunda her yerde yorum olarak paylaşın saat kaç olursa olsun mutlaka sizlere dönerim (:























Dinle sevgiliWhere stories live. Discover now