Kaybolan Güzellik

Start from the beginning
                                    

"Aldatıyorsun beni değil mi! Başkası var değil mi aklında?"diye kükredi Oğuz.

"Ben..Korkuyorum..Hazır değilim."dedi Evrim acıyla yüzünü dizlerine gömüp.

Ama Oğuz saç köklerinden tutup kaldırdı Evrim'i. Ve bir ağacın meyvesini indirmek için sallar gibi salladı oğlanı. Evrim beşik gibi sallanıp,hırpalanırken bir tokat daha indirdi Oğuz yüzüne. "Benimle yatacaksın çünkü senin sahibin benim!"diye inledi Oğuz.

"Oğ-"

"Ailen bile seni istemiyor. Kimse seni sevmiyor. Kimse özlemiyor bile seni."diye fısıldadı Oğuz şefkatli bir ses tonuyla vurduğu yeri okşarken. "Hiç kimsesin ve herkes için bir fazlalıksın...Onlar seni hiç sevmiyor Evrim."

"Ama.."dedi Evrim acıyla.

"Ama ben seviyorum. Bak. Özlüyorum ve seviyorum..."diye fısıldadı Oğuz yeşillerini yumup hazla oğlanın beş parmak izi çıkmış suratını okşarken. "Yanımdasın çünkü Nadide'm..."

"Bana vuruyorsun..."dedi Evrim sitemle.

"Bir anlık öfke."dedi Oğuz olumsuz anlamda başını sallayıp. "Beni kızdırıyorsun çünkü...Suçlu ben miyim?"dedi Oğuz merakla.

"Ama acıttın.."diye hıçkırdı Evrim dolu dolu bakan fırtına rengi gözlerini yere indirip. "Korkuyorum senden."

"Korkma benden. Ben çok seviyorum seni.."diye fısıldadı Oğuz oğlanın burnundan bir öpücük kondurup. "Ama sen beni üzüyor ve kızdırıyorsun..."

"Özür dilerim."dedi Evrim acıyla.

"Bana kahvaltı hazırlarsan barışırım seninle."dedi Oğuz bir öpücük çalıp. "Hadi git babana kahvaltı hazırla."

"Peki.."diye fısıldadı Evrim.

-

Elleriyle özenle sofra hazırladı o duştayken. Tereyağında mis gibi sucuklu yumurta, binbir çeşit peynir,en güzelinden kahvaltılık sos ve reçeller...Hatta kavurma ve hazır börek bile koymuştu Evrim. Hatta peçeteleri katlamış,güzelce de vazo koymuştu çiçekle.

"Harikasın.."diye fısıldadı mutfakta arkasından sarılan Oğuz boynuna buseler kondurup.

Sakalını kesmemişti. Ve yine batıyordu Evrim'in denine kaktüs dikenleri gibi.

Tebessüm edip onunla masaya oturdu Evrim. Meyvesuyu doldurup masada karşısına geçse de tokat izi olan suratı,hırpalanan moraran suratı ile iştah kaçırıcı gelmişti belli ki Oğuz'a.

"Yanıma otursana."dedi Oğuz sandalyesini çekip dengesini savurduğu oğlana.

"Ama..Gözlerine bakamam ki ?"dedi sucuklu yumurtaya yutkunarak bakan ve tabağına bir parça almak üzere hareketlenen Evrim.

"Suratın..."dedi Oğuz sonra umursamazca göz devirdi. Midesini biraz bulandırıyordu. Dudağı patlak oğlan,morluklar ve kızarıklar..

"Sucuklu yumurta mı yiyeceksin gerçekten?"dedi Oğuz alayla. " Güzelliğine yazık be bebeğim. Zaten bu ara saldın iyice. Baksana haline..."

Titrek dudaklarıyla kendine baktı Evrim...

"Vücudun baya bozulmaya başladı..Kilo alırsın."dedi Oğuz göz kırpıp. "Ama olsun şişmanken de severim ben seni. Her halinle güzelsin canım."

"Yürüyemiyorum ya bu ara.."dedi Evrim kendine titrek ellerle yulaf ve süt doldururken yeniden oturdu masaya. İştahla sucuklu yumurta ve börek yiyen adama baktı ve dudaklarını yaladı.

Midesi gurulduyordu ve deli gibi canı istiyordu. Hele ki burnundan giren koku oldukça cezbediciydi...

Güvenilmez derecede şüpheli geliyordu kaçamak bakışlar. Bazen yoldan çıkmış. Bazen mantıklı olamıyordu Evrim ama mantıklı düşünemeyecek kadar çok seviyordu Oğuz'u.

Dayanamıyordu. Kendini sevmekten alıkoyamıyordu ve... Sağlıksız yiyecekler yemek güzelliğini bozardı gerçekten. Hem kilo hem sivilce hem de yağlanma yapardı.

Ama Oğuz yerdi. Çünkü o ,sportif biriydi kendinin aksine. Akşamları spor salonuna uğruyordu arkadaşlarıyla. Proteine ihtiyacı vardı.

Yemeklere bakıp yutkunurken tatsız yulaftan bir kaşık aldı Evrim.

"Fotoğraflarını iş yerinde masama koyuyorum. Bana uğur getiriyorsun oğlum.."diye fısıldadı Oğuz oğlanı kucağına oturtup karnını okşarken.

"Gerçekten mi?"dedi Evrim heyecandan titreyen sesiyle. O kadar umursuyor muydu hem de herkese gösterecek kadar !

"İnsanlar..."dedi Oğuz. "Bunu bilse bize laf atmaya bizi ayırmaya çalışırlardı."

"Neden ki ?"dedi Evrim merakla.

"Çünkü onlar sevilmenin kendini adamak olduğunu bilmezler...Herkes senin kadar yüce gönüllü,şirin ve sabırlı değil."dedi Oğuz dudak büzüp. "Benim gibi sert bir adam ancak senin kokunla huzur doluyor değil mi ?"

"Umrumda değil."dedi Evrim burnunu çekip gülerken. "Ben seni iyileştiririm."

"Evet."dedi Oğuz onu öperken. "Ben dışarıya gidiyorum..Beni bekle usluca. Senin sevgin beni iyi bir adam yapıyor."

Kikirdedi Evrim.

Onun sevgisi buzları eritirdi ve iyi bir adam haline getirirdi Oğuz'u. Sevginin gücüyle iyileştirirdi.

Iyileştirirdi değil mi Evrim ?

NadideWhere stories live. Discover now